'Burnumuza üyelik kokuları geliyor'
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği'nin (AB) 2010 ilerleme raporunun, bu zamana kadar yayımlanan 13 rapor arasında en olumlu ve teşvik edici rapor olduğunu söyledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'nin 2010 Yılı Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Strateji Belgesini değerlendirmek üzere Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nde basın toplantısı düzenledi.
Raporda yer alan eksikliklerin önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalar açısından kendilerine yol gösterici olacağını dile getiren Bağış, "İlerleme raporlarının bizim için özeleştiri yapma fırsatı sağladığı da aşikardır. Ama şunu açık ve net söylememiz gerekir, bu metinler ilahi metinler değildir. Bunlar da sonuçta farklı uzmanların farklı yorumlarla hazırladığı raporlardır, farklı metinlerdir. Komisyon tarafından tarafsız, adil ve dengeli bir zeminde hazırlandığına inandığımız bu raporların, söz konusu ülkeleri AB üyeliğine hazırlayıp daha demokratik, daha çağdaş, daha müreffeh bir noktaya ulaştırmaktan başka bir amacı da yoktur, olmamalıdır" dedi.
Raporda kendileri tarafından sürpriz olarak algılanabilecek bir hususun şu an itibariyle görülmediğini kaydeden Bağış, Türkiye'nin farklı alanlarında bir resminin çekildiğini ve bazı eleştirilerin olmasının da doğal olduğunu belirtti.
İlerleme raporunun herhangi bir AB üyesi için de yayınlansa demokratikleşme, haklar ve özgürlüklerden, müktesebata uyuma kadar farklı alanlarda eleştiri getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Bağış, "Rapordaki görüşlere katılmadığımız alanlarda, AB Genel Sekreterliği koordinasyonunda ilgili tüm kurumlarımızın katkısıyla bir değerlendirme çalışması yapılarak, görüşlerimiz komisyonun ve kamuoyunun dikkatine getirilecektir" diye konuştu.
Geçen yıl 2009 ilerleme raporunu değerlendirirken, "2009 ilerleme raporu bu zamana kadarki en olumlu ilerleme raporudur" dediğini hatırlatan Bağış, 2010 raporuyla ilgili de aynı cümleleri söyleyebilmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Bağış, şunları söyledi:
"Bu raporları değerlendirirken sadece raporu önümüze alıp bakmakla yetinmemeli, geçmiş yıllarla karşılaştırmalıyız. Şimdi 13 tane raporu yan yana koyduğumuz zaman, bu raporun diğer 12'sinden daha olumlu olması Türkiye'nin, AB sürecinde ilerlediğinin göstergesidir. Eskiden ilerleme raporlarında faili meçhul cinayetlerin listesi yayımlanırdı. İşkence örneklerinin listesi yayımlanırdı. Ama artık çok daha mikro düzeyde teknik hassasiyetlerin dile getirildiği raporlarla karşı karşıyayız.
Türkiye her açıdan mükemmeldir demiyorum. Türkiye'nin halletmesi gereken çok önemli meseleleri vardır. Ama dünle karşılaştırıldığı zaman bugünkü Türkiye çok daha iyi bir noktadadır. Yarının Türkiye'si ile ilgili beklentilerimizi değerlendirdiğimiz zaman, yarının Türkiye'si bugünden bile daha iyi olacaktır. 2010 ilerleme raporu, bu zaman kadar yayımlanan 13 rapor arasında en olumlu ve en teşvik edici olan olmuştur."
"Artık burnumuza AB üyeliği kokuları gelmeye başlamıştır"
Bakan Bağış, ilk ilerleme raporunun yayımlandığı 1998 yılından bugüne Türkiye'nin çok ciddi mesafeler kaydettiğini vurgulayarak, "Artık Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip olmamız, 8 yıldır istikrar ve güven zemininde hızla gelişen demokratik standartlarımız, aktif dış politikamız, Türkiye'yi çok farklı ve özel bir noktada konumlandırmaktadır" dedi.
1998 yılında yayımlanan ilk ilerleme raporuyla bugün yayımlanan rapordaki Türkiye fotoğraflarının tamamen farklı olduğunu ifade eden Bağış, yeni raporda AB üyeliği hedefi için bir 13 yıl daha beklemenin gerekmediğinin görüldüğünü söyledi.
"Artık burnumuza AB üyeliği kokuları gelmeye başlamıştır" diye konuşan Bağış, bütün fasıllarda ilerleme kaydedildiğinin AB Komisyonu tarafından kabul edilmesinin güzel günlerin habercisi olduğunu kaydetti.
Herkesin rapordan üzerine düşen dersleri alacağını umduğunu ifade eden Bağış, "Bu ilerleme raporu Türkiye'nin ilerleme raporudur. Hükümetin ilerleme raporu değildir. İktidarın, yasamanın ya da yürütmenin ilerleme raporu değildir. İktidarıyla muhalefetiyle, yasamasıyla, yargısıyla yürütmesiyle, askeriyle siviliyle, kadınıyla erkeğiyle Türkiye'nin her kesiminin AB sürecindeki ilerlemesinin bir röntgeninin çekildiği bir rapordur. Bunun için herkesin raporu okurken 'Acaba bir şeyler yakalayıp nasıl hükümeti sıkıştırırım? Hangi yönden vurabilirim' düşüncesiyle değil, 'Bu raporda benim payıma ne düşüyor, ben kendi adıma AB sürecindeki eksiklerimi gidermek için ne yapabilirim' düşüncesiyle okuması, AB hedefini sahiplenmenin bir gereğidir" diye konuştu.
Bu raporun tek bir mesajı olduğunu belirten Bağış, bu mesajın da, "AB üyeliğini destekleyen herkesin elini taşın altına koyması ve uyum kriterleri bağlamında eksik yönlerini el birliğiyle gidermesi" olduğunu kaydetti.
Bağış şöyle konuştu:
"Raporun geneli değerlendirildiğinde, Türkiye'nin bugünkü fotoğrafını dengeli ve olumlu bir şekilde ortaya koyan bir metin olduğu görülmektedir. AB sürecine yönelik kararlılığımız, yapılan çalışmalara atıfla vurgulanmaktadır. Başmüzakereci olarak kurumlar arası koordinasyonu güçlendirme çabalarımıza atıf yapılması, sivil toplumu sürece dahil etme çalışmaları, farklı inanç gruplarıyla sürdürülen görüşmeler, 81 ilde AB'den sorumlu vali yardımcılarının aktif bir şekilde görevlerinin başında çalışmalarını ortaya koymaları, reform izleme grubu toplantılarının ilk defa sayın Başbakanımızın başkanlığında gerçekleşmiş olmasına vurguların yapılmış olması önemlidir."
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!