Çaykur'daki sendikal çekişme hukuk savaşına döndü

Çaykur’da yaklaşık 2 yıldır devam eden sendikal mücadele, bir yandan hukuksal zeminde sürdürülürken, diğer yandan da karşılıklı açıklamalarla adeta ‘yetki kapma savaşına’ dönüştü. Yaklaşık 55 yıldır Çaykur’da örgütlü olan Tek Gıda-İş Sendikası’nın bu örgütlülüğü karşısında Çaykur’da örgütlenme çalışması başlatan Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası, yeni dönem için çeşitli çalışmalar yaparak; Tak Gıda-İş Sendikası’nın örgütlülüğünü çözmeye çalışıyor.

Tek Gıda-İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada, Öz Gıda İş Sendikası’nın Çaykur’daki örgütlü mücadeleyi yıkmak için aldığı düzmece raporlarla hem bilimi hem de hukuku yanıltmaya çalıştığı ileri sürülerek, “Bu işçi ve emek düşmanı sendika hukuka takla attıran yeni oyunlarla, siyasi iktidarın gücünü de arkasına alarak Çaykur’daki işi kotarmanın peşine düştü” denildi. Türk-İş Rize Temsilcisi ve Tek Gıda-İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Ziya Aksoy imzası ile yapılan yazılı açıklamada, Tek Gıda-İş Sendikası’na üye Çaykur işçilerinin imzalarının sahte olduğu ileri sürülerek; KTÜ Adli Tıp Anabilim Dalı 1. İhtisas Kurulu Başkanlığı’ndan bu yönde bir rapor elde edildiği kaydedildi. Açıklamada “Bu raporun hangi koşullarda ve neye dayanılarak alındığı belli değil, imza sahipleriyle görüşülmeden, üyelerimize aynı zamanda sahtecilik suçlaması yöneltilecek bir şekilde hazırlanmış olan bu raporun hukuksal olarak hiçbir karşılığı yoktur” denildi.

Tek Gıda-İş Sendikası Genel Merkezinden, basın bürosu aracılığıyla yapılan açıklamada ise “Tıp Anabilim Dalı 1. İhtisas Kurulu Başkanlığı sıfatı verilmiş olan bir zatın, konumu ve sorumluluğunu suiistimal ederek, bilim adamı ahlakını çiğneyerek, bu oyuna alet olması kabul edilemez. Bu durumu kınıyoruz. Bu karar sonrasında hukuk adına endişe duyuyor ve yargı önünde bu kişiden hesap soracağımızı kamuoyuna deklere ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Fotokopiler Üzerinden Rapor

Çaykur’da çalışan işçilerin çoğunluğunun Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olmasına rağmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hukuka aykırı kararıyla Toplu İş Sözleşmesi yetkilerinin gasp edildiğinin ileri sürüldüğü açıklamada, gelişmelerle ilgili şu ifadelere yer verildi: “Yılmadık, gerçekleri haykırdık. Hukuka ve yargıya inandık. Konuyu mahkemeye taşıdık. Yargı sürecinde doğrular açığa çıktı. Haklılığımız tescillendi. Yerel Mahkeme lehimize karar verdi. Karşı tarafın temyizi üzerine de Yargıtay’da inceleme sırasını beklemekte. Ancak, hak etmediği yetki peşinde koşan Öz Gıda-İş, şimdi de yeni oyunlarla, Çaykur’daki TİS yetkimizi engelleme, işçilerin sözleşme haklarını baltalama peşinde. Biliyorlar ki davayı kaybedecekler. Bu kez de şeytana pabucunu ters giydirmeyi deniyorlar. Ne yazık ki bu gayrı ahlaki oyuna, kendisine KTÜ Adli Tıp Anabilim Dalı 1. İhtisas Kurulu Başkanlığı görev ve sorumluluğu verilmiş bir bilim adamı da alet olmuş bulunuyor. Öz Gıda-İş Sendikası, dava dosyasından fotokopi çekerek aldığı, sendikamıza üye 3000 kişinin üyelik fişini, yukarıdaki unvanı taşıyan Sayın Serhat Gürpınar’a, kendileri adına özel olarak incelettiriyor ve Sayın Gürpınar da bu fotokopi üyelik fişleri altındaki imzaları, nereden bulunduğu belli olmayan (aynı zamanda da fotokopi olan) imza örnekleriyle karşılaştırarak, imzaların aynı elden çıkmadığına dair rapor veriyor. Böyle bir raporun hukuken hiçbir değerinin olmadığı tarafımızdan gayet iyi bilinmektedir. Ama rahatsız edici olan şudur, Sayın Serhat Gürpınar hazırladığı raporu, elbette ki Adli Tıp Kurumu adına değil, kendi bireysel incelemesi olarak vermiştir. Ancak, altına imza atarken, Adli Tıp Kurumu’ndaki görev unvanını kullanmaktan çekinmemiştir. Her ikisi de fotokopi olan bir belgede yer alan imzaların, nasıl ve hangi bilimsel yöntemle karşılaştırıldığı belli değildir. Sayın Gürpınar’ın hazırladığı raporda, zahmet edip incelemenin fotokopi belgeler üzerinden yapıldığına dair bir açıklama dahi yer almamaktadır. Oysa gayet iyi bilinmektedir ki, imzaların hangi şahsın elinden çıktığının tespit edilebilmesi için fotokopi değil, ‘ıslak imza’ya ihtiyaç vardır. Sayın Gürpınar’ın inceleyebileceği ve karşılaştırabileceği böyle bir imzalı belge yoktur. Buna rağmen, Sayın Gürpınar, fotokopi belgeler üzerinden inceleme ve karşılaştırma yaparak, hem de sahte olduğuna dair bir rapor yazıp, altına da imza atabilmiştir.”

Suç Duyurusunda Bulunuldu

Öz Gıda İş Sendikası’nın Çaykur işçisinin emeği ile oynadığı, toplu sözleşme hakkını gasp ederek, sendikasız bırakma çabasında olduğu vurgulanan açıklamanın son bölümünde ise “Sayın Gürpınar hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet başvurusu yaptık. Sayın Gürpınar’ı bir kez daha alenen kınıyoruz. Hukuk adına, ‘adaletin kimlere teslim edildiği’ düşüncesiyle endişe duyuyoruz” denildi.