Cemaatle yeni kriz

Bu kez de ÖYM'lerin yetkilerinin daraltılması nedeniyle yeni bir kriz yaşanıyor. Cemaat medyası günlerdir bu konuda hükümetin dikkatini çekmeye çalışırken, hükümet medyası ancak Başbakan'ın "ÖYM'ler çizmeyi aştı" değerlendirmesinden sonra topa girdi.

Yayınlanma: 09.06.2012 - 07:08
Abone Ol google-news

CMK’nin 250. maddesinde yapılacak olan değişiklik tasarısı içinde özel yetkili mahkemelerin alanının daraltılmasını öngören hükümlere yer verilmesi, cemaatle iktidar arasında yeni bir krize neden oldu. Aslında bu kriz aylar önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın özel yetkili mahkemeler tarafından ifadeye çağrılmasıyla başlamıştı. Ancak Erdoğan’ın meydan okuması ve Fidan’ın ifadeye gitmesine engel olacak bir düzenlemeyi Meclis’ten geçirmesiyle bir ölçüde noktalanmıştı. Hükümet kanadından gelen bu sert çıkış üzerine cemaat, iktidarı bölüşme olanağını tümden yitirmemek adına frene basmış, hükümete itidal ve diyalog çağrılarında bulunmuştu. Bir anlamda kriz dondurulmuştu. Fakat TBMM’ye gönderilmek üzere hazırlanan CMK 250. maddesinde yapılacak değişiklik çerçevesi içinde ÖYM’lerin alanlarının da daraltılacak olması bu krizi yeniden alevlendirdi.

İlk krizin soğumaya bırakıldığı günlerde cemaate yakınlığıyla bilinen Taraf yazarı Emre Uslu, “Bu kavga bitmeyecek” türünden imalarda bulunmuştu. Nitekim bu öngörü tuttu. İktidarın ÖYM’lere el atması ile birlikte cemaat medyası günlerdir bu konuyu manşetlerinden düşürmezken yazarlarının de neredeyse tek gündemi bu oldu. Zaman ve Bugün yazarları ÖYM’lerle yatıp ÖYM’lerle kalkarken iktidar medyası topa biraz geç girdi. Cemaate sınırsız itaat eden medyada ÖYM konusunu tefrika halinde yazanların başında Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce ile Bugün gazetesi yazarlarından Gültekin Avcı ve bu gazetenin Ankara Büro Temsilcisi Adem Yavuz Arslan geliyor. Yine bu iki gazeteden Mümtaz Türköne, Bülent Korucu, Gülay Göktürk, Ahmet Taşgetiren, Nuh Gönültaş bu konuda görüş belirttiler. Başbakan Erdoğan’ın ÖYM’ler için “Çizmeyi aştılar” değerlendirmesinden sonra hem cemaat medyası hem de iktidar medyası bu konuyu polemik konusu yaptılar.

Bu konuyu günlerdir köşesinde işleyen cemaat medyasından Bugün yazarı Gültekin Avcı, ÖYM’lere yapılacak müdahalenin kaos ortamı yaratacağına dikkat çekerek “Özel yetki değişikliğiyle ırmak at üstünde değil de yürüyerek geçilmek isteniyorsa yaşanması mukadder tehlikeleri bilmek gerekiyor” uyarısında bulunuyor. “İktidar üzerindeki vesayet kimin?” sorusunu yönelten Gültekin Avcı’nın “Güçlü her siyasal iktidar, kendisine teveccüh gösteren kitlelerin vesayeti altındadır” değerlendirmesi ilginç. Demek istiyor ki, her hükümetin kendisine teveccüh gösteren bir kitleye tabi olması doğaldır, AKP de cemaatin teveccühüyle iktidara gelmiştir, o nedenle cemaatin vesayeti doğal karşılanmalı.

Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Bugün yazarlarına göre daha itidalli bir dil kullanıyor. Son yazısında, Başbakan’ın hissiyatına yenik düştüğü kuşkusuna yer verirken “Başkaları ile el ele tutuşurken, vefalı ellerden uzaklaşılırsa, geri dönülmez bir akşamın ufkuna yürümek de var” diyerek Erdoğan’ı uyardı. Özel yetkili mahkeme savcı ve yargıçlarının, yüzyıllık vesayet sistemini çözdüğünü öne süren Gülerce’ye göre, kimsenin cesaret edemediğini kahramanca yapan savcı ve yargıçların birkaç hatasından dolayı onları pasifize edecek adımların, telafisi imkânsız sonuçlar doğuracağına dikkat çekiyor. Gülerce, AKP tabanının da bu konuda endişeli olduğunu öne sürüyor.

Cemaat medyasında bu konuda hükümeti en sert eleştiren kalemlerin başında Nuh Gönültaş geliyor. Emre Uslu gibi o da “Hükümet ayağına kurşun sıkıyor”, “AKP celladına gülümsüyor”, hatta “AKP koynunda yılan besliyor” tarzında yorumlarda bulunuyor.

Aynı gazetenin Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın üslubu da Gönültaş’tan farklı değil. Yeni düzenlemede yasadışı dinleme kayıtlarının yayımlanmasına getirilen cezaları “Giyotin mi istersiniz elektrikli sandalye mi?” başlığıyla değerlendirdi.

Hükümete yakın medya ise konuya önce nötr yaklaştı. Herhangi bir yasal düzenleme haberinden farklı bir değerlendirmede bulunmadı. Ta ki Başbakan önceki gün televizyonda ÖYM’leri ağır dille eleştirinceye kadar. O zaman AKP medyası da hemen durumdan vazife çıkararak bu konuda Başbakan’la ağız birliği yaparak “ÖYM’ler hakikaten biraz çizmeyi aştı” türünden mahcup bir ifadeyle de olsa bugüne kadar aslanlar gibi savundukları özel yetkili mahkemeleri eleştirmeye başladılar.

Yeni Şafak’tan Abdülkadir Selvi, ÖYM’lerle ilgili düzenlemeyi savunarak, sürdürülen davaların akamate uğramayacağını, hükümetin darbecilerle mücadelede zaafa uğratacak bir adım atmacağını kesin bir ifade ile yazdı.

Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu da Başbakan’ı bu noktaya getiren gerekçeleri sıralarken özenle seçtiği cümlelerle ÖYM’lerle ilgili düzenlemelerin o kadar da korkulacak bir şey olmadığı yorumunda bulundu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler