Cezaevinden mektup var: Suç(suzluk) ve ceza
Emekli Tümgeneral Uğur Uzal, silivri'den yazdığı mektupta yaşadığı hukuksuzluklara değiniyor. İşte Uzal'ın kaleme aldığı mektup:
UĞUR UZAL
5 No’lu Ceza İnfaz Kurumu, C-2 Koğuşu, Silivri-İstanbul
Suç(suzluk) ve ceza
Öncelikle, Balyoz ve Ergenekon diye adlandırılan hukuksuz bütün davalara gösterdiğiniz duyarlıktan dolayı sizleri kutluyorum. Ben emekli Tümgeneral Uğur Uzal’ım. Balyoz davasından yargılanan 365 kişiden biri olarak bana da 18 yıl hüküm verildi. Plan seminerinin yapıldığı 2003 yılında 8’inci Mknz. P. Tug. Komutanı olmak ve l. Ordu Komutanlığı’na bağlı olarak Tekirdağ’da görev yapmak, ceza vermek için yeterliydi sanırım.
Birinci ve ikinci Balyoz davalarında adım bile geçmezken 3. Balyoz davasının iddianamesine eklenerek ben de yargılama sürecine dahil edildim. 5 Ocak 2012 tarihinde başlayan duruşmalarda tutuksuz yargılanmaya başladım, 9 Şubat 2012 tarihinde 15 dakikalık savunmamı yaptım, 15 Şubat 2012 tarihinde diğer bütün tutuksuz yargılananlar gibi duruşmalardan vareste tutuldum ve 21 Eylül 2012 tarihinde 18 yılla -üstelik duruşmalarda yaptığım savunmadan başka hiçbir konuşma ve eylemim olmamasına rağmen “duruşmalar esnasındaki olumsuz tutum ve davranışlarım nedeniyle 1/6 ceza indirimine gerek olmadığı” da belirtilerek- cezalandırıldım.
Bu durum Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek bir durum değil midir?
Hiçbir suç işlemediğini bilen, suçun işlendiğini bile bilmeyen yüzlerce general, subay ve astsubaydan neyin intikamı alınmaktadır ki tüm aileleri -eşleri, çocukları-, akrabaları, dostları ve tüm sevenleriyle birlikte binlerce insan mağdur duruma düşürülmektedir? Belki 27 Mayıs’ın, 12 Eylül’ün, belki de 28 Şubat’ın. Ama asla demokrasinin intikamı değildir bu. Şu bir gerçek ki, iddianame, esas hakkındaki mütalaa ve karar metinleri, hukuki birer metin niteliğinden yoksundurlar. Sadece polis tarafından toplanan veya birileri tarafından oluşturulan dijital verileri delil diye ortaya koyan bir yargılama sistemine nasıl güveneceksiniz? Bu belgeleri hazırlamak için hukuk fakültelerini bitirmeye gerek bile yoktur. Polisin hazırladığı tutanakları, bul-buluştur, kes-yapıştır yöntemiyle her üç metne de uydurabilirsiniz.
Suçun oluşup oluşmadığını, sahte delillerin yeterli olup olmadığını, suçun oluşumu için icra hareketlerine başlanılıp başlanılmadığını, cebir ve şiddet unsurlarının kullanılıp kullanılmadığını, teşebbüs suçunun kendiliğinden vazgeçilerek mi yoksa birisi/birileri tarafından önlenilerek mi sonlandırıldığını, hukukçularımız tartışadursun, gerçek şudur.
Yüzlerce masum insan, ömürlerini bu devlete ve milletine sadakatle hizmete adamış yüzlerce asker, Silivri’de, Hasdal’da, Maltepe’de ve Hadımköy’de SUÇSUZ olarak yatmaktadır.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!