CHP: Bu güvenlik siyasetinin Türkiye'ye getireceği hiçbir şey yok
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı "İktidarın güvenlik siyasetine hapsolmuş olmasından dolayı Kürt kelimesiyle, terör kelimesi aynı cümle içerisinde sık kullanılır oldu. Bu güvenlik siyasetinin Türkiye'ye getireceği hiçbir şey yok"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Mart 2019'da gerçekleştirilecek yerel seçimlere hazırlık için, Diyarbakır'da bölge il başkanları ve kalabalık bir partili yönetici grubun katılımıyla Diyarbakır'da toplantı yaptı.
Toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı "İktidarın güvenlik siyasetine hapsolmuş olmasından dolayı Kürt kelimesiyle, terör kelimesi aynı cümle içerisinde sık kullanılır oldu. Bu güvenlik siyasetinin Türkiye'ye getireceği hiçbir şey yok.
CHP, 2019 Yerel Seçimleri Hazırlık Toplantıları kapsamında, bugün Diyarbakır'da Demir Otel'de geniş kapsam ve katılımla bir toplantı düzenledi. Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlık, Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Genel Başkan Başdanışmanı Veli Özdemir, Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın'ın yanı sıra, Adıyaman, Bitlis, Bingöl, Batman, Elazığ, Hakkari, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van il başkanları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantının açılışını Sezgin Tanrıkulu yaptı. Siyasetin, siyasi aktörlerle yapılması gerektiğini dile getiren Tanrıkulu "Siyaset siyasi aktörlerle yapılır.
Milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanları, sivil kanaat önderleri, avukatlarla yapılır. Ama kim bu düzene razı değilse, bu hükümetin politikalarını eleştiriyorsa ertesi gün ya gözaltında ya da cezaevindedir. Böyle bir ortamda, burada siyaset yapılıyor, bütün bir bölgede ve neredeyse Türkiye'de bu ağır koşullarda burada siyaset yapılıyor ama buna rağmen, biz burada hiç kimsenin endişesi olmasın, bizler bir dayanışma zemini yarattık. Bölgede bundan 7-8-9 yıl önce 'Hangi partiye oy vermezsin?' dediklerinde CHP'ydi. Şimdi ise 'Kendi partine oy vermezsen hangi partiye oy verirsin?' diye sorulduğunda, ikinci seçenek CHP'dir. Bütün siyasi partiler bakımından söylüyorum" dedi.
Ardından söz alan Oğuz Kaan Salıcı ise yerel seçimlerde HDP ve AKP oylarına talip olduklarını belirtti. İktidarın üç buçuk ay önce seçimden çıkmış olmasına rağmen, çok yıpranmış olduğunu vurgulayan Salıcı "Bu iktidarın karşısında; bütün mazlumların, hakkı yenen herkesin, dünyaya soldan, sosyal demokrasiden bakan bütün yurttaşların bir arada, siyasi partiler üzerinden değil tabanda, sandıkta, kanaat önderleri üzerinden bir araya geldiği bir yerel seçim sürecini öngördük. Bize diyorlar ki, 'Siz HDP'yle ittifak yapacakmışsınız'. Biz daha 3 ay önce İYİ Parti ile ittifak yaptık, Saadet Partisi'yle ittifak yaptık. HDP'yle ittifak yapmadık. Ama ben şunu biliyorum; Diyarbakır'da Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyu çok düşük. Bu toplantıya gelen 15 ilimizin de çoğunda, Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyu çok düşük. Burada, şimdiye kadarki seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'yle HDP yarıştılar. Doğrusu bu; sen Adalet ve Kalkınma Partili olarak, HDP'nin oyuna talip oldun, ondan oy almak için çaba gösterdin. Bu senin için doğru bir yoldu, helaldi. Ama eğer Cumhuriyet Halk Partili, HDP'nin oyuna talip olursa, ondan oy almak isterse, bunun adı bölücülük mü oluyor? Biz HDP'lilerin oyuna talibiz arkadaşlar. Biz sana oy vermiş olan, şu anda 'elim kırılsaydı da vermeseydim' diyen Adalet ve Kalkınma Partili yurttaşların da oyun talibiz. Sen bizi bir yere sıkıştırmaya çalışıyorsun, sen Cumhuriyet Halk Partisi'nin nerede, nasıl siyaset yapacağını belirleyecek şahıs değilsin. Cumhuriyet Halk Partisi senden önce vardı, senden sonra da olacak" dedi.
Seçimlerde ve her zaman CHP'nin tüm yurttaşları kucaklayacağını, böylelikle Türkiye'nin bir bütün olarak çok daha iyi bir yere geleceğini dile getiren Salıcı "Ne dilinden ne inancından ne de hayat tercihinden dolayı hiç kimseyi dışarıda bırakmayacak bir siyaseti öngöreceğiz. Bu ülkede huzur isteyen, barış isteyen, kimsenin hakkında gözü olmayan ama kendi hakkını da yedirmeyen insanlarla beraber olacağız. Bunun başka bir yolu yok, birlik ve beraberlik içinde olacağız. Konuştuğu dile bakmayacağız, yediği yemeğe, söylediği türküye bakmayacağız. Bu ülkenin vatandaşı olduğu ve beraber olduğumuz için, herkesi bütün özellikleriyle kabul edeceğiz. Kardeş olacağız, bu ülkeyi çok daha yaşanabilir hale getireceğiz. Eğer Türkiye iyi bir yere gelecekse Hakkari'siyle bir yere gelecek, Edirne, Diyarbakır'la birlikte gelecek. Ülkenin bir tarafında hayatın çok iyi olduğu, bir tarafında sorunların olduğu bir Türkiye bizim özlediğimiz bir ülke değil" diye konuştu.
Kürt sorununa dair de açıklamalarda bulunan Salıcı "Son zamanlarda maalesef iktidarın güvenlik siyasetine hapsolmuş olmasından dolayı Kürt kelimesiyle, terör kelimesi aynı cümle içerisinde sık kullanılır oldu. Bu güvenlik siyasetinin Türkiye'ye getireceği hiçbir şey yok. Terörün bitmesi gerekiyor, evet bitmesi gerekiyor. Terörün bitmesi için Cumhuriyet Halk Partisi elinden gelen her şeyi yapacak. Ama biz 90'lı yıllarda da gördük, daha öncesinde de gördük; sadece güvenlik siyaseti ile terörü bitirmek, bu ülkede denenmiş ve çözüm bulunamamış bir yöntem. Bu şekilde terörü ortadan kaldırmak mümkün değil. Ama bu ülkenin insanlarına demokratik, laik, sosyal hukuk devletini, yargının bağımsız olduğunu, insanların rahat bir şekilde sokakta dolaşabildiği, olağanüstü halin olmadığı bir Türkiye hediye etmek mümkün ve biz bunu yapacağız" dedi. Salıcı'nın açıklamalarının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke