'CHP gelmezse biz gideriz'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftar yemeğinde konuşan Başbakan Erdoğan, AB’ye girecek gibi çalıştıklarını, IMF ile ilişkilerinin de her zaman “sağlıklı” olduğunu söyledi. Konuşmasında enerji yatırımlarını anlatan Erdoğan, yatırımlarla Rusya’nın Türkiye’nin bir numaralı ortağı olduğunu belirtti.

“Bir ay önce başlattığımız milli birlik projemiz ile zemin ayağı olarak son derece sağlıklı olarak ilerlemeye devam ediyoruz” diyerek demokratik açılıma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Cesaretle meseleleri tartışıyor Türkiye. Herkes eteğindeki taşları döküyor. Yüzde 1’in üzerinde oy almış bütün partilere bakanım randevu talep etti. MHP yazılı olarak olumsuz cevap verdi. CHP’den cevap gelmedi. Dilerim Meclis açıldığında olumlu bir cevap gelir. Gelmezse biz gideriz. Gerçi 1989’daki raporundan istifade ediyoruz. Sayın Baykal’ın 1989’daki raporundaki ifadeleri biz hayal dahi edemeyiz. O derece ileri aşamada. Meclis’te bu süreci başlatırız. Süreç başlayınca arkadaşlarımıza muhtevada neler var anlatırız. 30 yıl askeri olarak tüm tedbirleri uyguladık mı? Uyguladık. Geldiğimiz nokta ortada. Çözebildik mi? Askeri tedbirler de olacak ama sürecin siyasi, sosyolojik boyutu var” dedi. Demokratik açılıma karşı çıkanlardan annelerin gözyaşını dindirecek öneri getirmelerini isteyen Erdoğan, Türkiye’nin birliğinin statükonun devamından geçmediğini, sorunun çözümden geçtiğini söyledi. Ermenistan ile imzalanan protokolü de değerlendiren Erdoğan, eleştirilerin Azerbaycan’ı rahatsız etmeyi amaçladığını ileri sürdü.
 

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin özellikle bir sorunu çözmek zorunda olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''O da şu; biz israf ekonomisini çözüp de verim ekonomisine geçtiğimiz gün inanın şu anda bulunduğumuz noktanın çok daha ötesinde oluruz, ama israf ekonomisinden kurtulacağız. Şu anda israf ekonomisinin geçerli olmadığı ev yok. Her evde var. Fakirinde de var, onu da söyleyeyim. Zengini zaten almış başını gidiyor, israftan onun hiç bir zaman çıktığı yok. Kendimizi bu noktada imtihana çekmemiz lazım, hepimizin istisnasız... Eğer burada kendimizi imtihana çekersek ülkemizde fakir fukara, garip gureba kalmaz, bir başka olur o zaman bizim ülkemiz. O zaman bu ülkede sevgi ve rahmet dalgaları çok daha farklı esmeye başlar. O zaman bu ülkede kavgayı, anarşiyi, terörü göremezsiniz, çünkü barınacak yer bulamaz. Bu güzel şehrin güzelliğini hep birlikte paylaşıyoruz. Bu güzel şehri daha da güzelleştirmek için hep birlikte çalışıyoruz. Bana göre inşa edilen bir gecekondu israf ekonomisinin en güzel örneğidir. Herkes zanneder ki başını sokmak için bir yer yaptı, hayır, tam manasıyla israf ekonomisinin bir gereği olarak bunu inşa etti. Verim ekonomisinin içinde olan onu inşa etmez gider kirada oturur.''