"CHP'de kişisel kavgalar olmaz"

CHP MYK'da yaşanan değişikliğin ardından TBMM'de ilk grup toplantısını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Birilerinin hevesi kursağında kaldı, bunu çok iyi biliyorum. CHP kültürü vardır. CHP tarihsel derinliklerinden alıyor bu kültürü. CHP'de kişisel kavgalar olmaz" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.11.2010 - 11:38

Yeni yönetim ile Anıtkabir'i ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ziyaretin hemen ardından TBMM'ye geldi. Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktığında, kadın bir partili tarafından, kendisine bir başörtüsü tülbent verildi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:

-Bugün 81 il başkanımızla, ilk genel başkanımıza Mustafa Kemal’e gittik. Ona sevgimizi anlattık ve Mustafa Kemal’in 1923’te söylediği bir sözü burada paylaşmak istiyorum. O sözler 2010’nun Türkiye’sinde de geçerli.

-"Milletin karşısında namuslu olmak, namuslu hareket etmek lazımdır. Milleti aldatmayacağız. Millete daima ve daima gerçeği söyleyeceğiz. Belki hata ederiz. Gerçek zannederiz. Fakat millet onu düzeltsin! Kendimizi kimsenin üstünde görmeye de hakkımız yoktur." Bu bizim içinde geçerli.

 -Geçen hafta ordanın solu hareketinin önemli bir taşı olan halkçı Ecevit'i andık ona da saygılarımız söyledik. Ecevit artık gönüllerimizde yaşıyor.

-Bahçeşehir Üniversitesi'nde Erdal İnönüyü andık. Her iki lider bugün aramızda yoklar. İki liderde demokrasinin kilometre taşıdır.

-Dün TÜRK-İŞ’i ziyaret ettik. Kayıt dışı istihdamdan, işsizlikten, yoksulluktan, taşeron sisteminden söz edildi. Askeri darbenin getirdiği yasaların, sendikal hareketlerin kısıtlanmasından söz edildi.

-Sizin konuştuklarınızın altına, ben de CHP genel başkanı olarak imzamı atıyorum dedim. Daha cesur olmalıyız dedim. Buradan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum. Ellerini vicdanlarına koysunlar.

-Buradan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum. Toplu sözleşme ve grev hakkını kim getirdi, CHP; taşeron işçiliğe karşı dik duran ve bunu kaldıracağını söyleyen kim, CHP; iş güvencesini kim getirdi, CHP. Eğer daha güvenceli bir toplum istiyorsanız tek çatınız vardır. O çatının adresi de CHP'dir.

-İşçi kardeşlermizin bir sloganı var. 'Hak verilmez alınır'. Onlar meydanlarda istesinler biz parlemantoda onların sesi olmaya hazırız. Türkiye bir yol ayrımındadır.

-Kayıt dışı çalıştırdığınız işçiler geleceğin yoksullarıdır. Bununla ilgili gerekli çalışmayı yapacağız.

-Yoksul sayısıyla övünen tek ülke Türkiye'dir. Bu, ülke için ve hükümet için doğru değildir.

-Çöp toplayan 13 yaşındaki çocuk doozerin altında kalıyor. Aileyi aradım, hemen ilgilenmelerini söyledim. İlgilendiler. Bu 21. yüzyıla yakışan bir tablo değil. Gücümüzün erdiği kadarıyla yoksul ailelere sahip çıkacağız.

-Biz kendi derdimize düşmüyoruz. Biz halkın derdine düşünüyoruz. Sen koskoca Türkiye Devleti'nin başbakanısın. Ben mi halkın derdiyle ilgileniyorum? Yoksa sen mi?

- Bizm derdimiz Türkiye'de işsizlik var, çözülmesi gerekiyor. Yoksulluk sorunu var, çözülmesi gerekiyor. Üretenin, çiftçinin ödüllendirilmesi lazım. Bizim derdimiz bu.

-Geçen günlerde Yargıtay’dan ilginç bir karar çıktı. Yargıç vicdanına göre karar verecek. O vicdan aynı zamanda toplumun vicdanıdır. Toplum kabul ederse o kararı bilinki o adil bir karardır. Bunu şunun için anlatıyorum. 13 Nisan 2009’da Haberal’ı içeri alıyorsunuz. Aradan süre geçiyor, deliller toplanıyor. Hayati tehlike olduğuna dair raporlar alınıyor. Sorgulaması yapılıyor. Hukuksal işlemler yapılıyor. Diyor ki avukatları, tutukluluğuna son verilmesi lazım. Ama mahkeme başkanı, serbest bırakılması lazım diyor. Ama diğer iki yargıç hayır içerde kalması lazım diyor. Ve tazminat davası açıyor Haberal ve kazanıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon