CHP'den Haşim Kılıç'a istifa çağrısı

CHP ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç arasındaki söz düellosu devam ediyor.

CHP'den Haşim Kılıç'a istifa çağrısı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.10.2010 - 10:45

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı, üstü kapalı olarak istifaya davet ederek, şöyle dedi: "Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın değerlendirmesi bir siyasi değerlendirmedir. Arzu ederdim ki, Anayasa hukuku konusunda bir ufuk açan bir değerlendirme yapsın. Ama yapılan değerlendirme bir siyasi değerlendirme olmuştur. 'Değişime karşı direnen' derken yüzde 42'lik bir toplum kesiminin kastedildiğini anlıyorum ben. Sayın Başkan siyasi bir alana girmiştir. Siyaset değerlendirmesi yapmıştır. Artık bundan sonra bu tutumun tutarlı olabilmesi için kendisinin siyasete girmesi gerekir. Kendisini ben siyasete girmeye davet ediyorum, o görevi bırakıp."

'Tarafsızlığı o makamda kaldığı sürece tartışılacaktır'

Bir basın mensubunun, "İstifaya mı davet ediyorsunuz" sorusuna da Hamzaçebi, şöyle dedi: "Cümlem açık. Artık siyasi bir değerlendirme yapmıştır Sayın Başkan. Siyasi değerlendirme yapan bir yüksek yargı organı başkanının tarafsızlığı, o makamda kaldığı sürece tartışılacaktır. O nedenle uygun olan siyasete girip görüşlerini orada çok daha özgür bir biçimde açıklamasıdır."

 

'Sayıştaş'ın AKP'lileştirilmesi vardır'

CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Genel Kurul'da görüşülen Sayıştay Yasa Teklifi üzerinde AKP'nin verdiği önergeleri eleştirdi. 12 Eylül referandumun ardından yüksek yargıyı eline almak konusunda hükümetin önemli bir mesafe elde ettiğini belirten Hamzaçebi, "Yüksek yargı organlarındaki bu düzenlemenin ardından AKP'nin gündeminde Sayıştay'ın ele geçirilmesi, Sayıştay'ın AKP'lileştirilmesi vardır" dedi.
 

'Kamu zararı tespit edilen raporlar görüşülemeyecek'

TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Sayıştay Yasa Teklifi üzerine AKP'lilerin verdiği önergeler ile kamu zararlarının tespit edildiği raporların işlem görmeyeceğini belirten Hamzaçebi, şöyle dedi: "Sayıştay Yasa Teklifi'nde, Sayıştay'a girişte sözlü bölümünün kaldırılması onun yerine mülakat dediğimiz subjektif tercihlerin önünü açan, keyfi ve kayırmacı anlayışa izin veren bir düzenleme yer almıştır. Dün yapılan görüşmeler sırasında AKP'li vekillerinin önergesinin kabul edilmesiyle Sayıştay'ın denetim konusunda eli kolu bağlanmıştır. Dün kabul edilen önergeyle Sayıştay 1996 yılından beri yaptığı performans denetimini artık yapamayacaktır. Bu tesadüf değildir. Bunun nedeni Sayıştay'ın gündeminde bulunan bazı performans denetim raporlarının işleme konulmaması ihtiyacıdır. Karadeniz Sahil Yolu, Deriner Barajı, Hafif Raylı Sistemler konusunda Sayıştay'ın performans denetim raporları vardır. Bu raporlarda ciddi ölçüde kamu zararları tespit edilmiştir. Mart ayından bu yana üç rapor Sayıştay Başkanı tarafından Sayıştay Genel Kurulu'na gönderilmemiştir. Bu raporlar tutulmaktadır. Dünkü önergeyle teklif bu şekilde yasalaşırsa artık bu üç rapor hiçbir şekilde işlem görmeyecek. İddia edilen kamu zararları da gündeme gelmeyecek, hiçbir zaman soruşturmaya konu olmayacaktır."
 

'AKP'nin niyeti kendine göre Sayıştay yaratmak'

AKP'nin niyetinin kendine göre bir Sayıştay yaratmak olduğunu iddia eden CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, "Sayıştay, Anayasamıza göre TBMM adına denetim yapan bir kurumdur ama bu düzenleme ile artık Sayıştay, TBMM adına değil, hükümet adına denetim yapan bir kurum haline dönüştürülmüş olmaktadır" dedi.

'Sayıştay'ın başına çuval geçirilmiştir'

"Bunu Sayıştay'ın başına çuval geçirilmiştir olarak ifade edersek fazla abartılı bir söylemde bulunmuş olmayız" diyen Hamzaçebi, "Sayıştay Başkanı görevini yapmamaktadır. Sayıştay'ın eli kolu budanmıştır. Bu parlamento açısından bir lekedir. Bu lekenin temizlenmesi gerekir. Bu düzenlemeyi bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyorum" diye konuştu.

'Başsavcı'nın açıklaması müdahale değil'

Bir basın mensubunun, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, şöyle dedi:
"Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı herhangi bir siyasi ayrım gözetmeksizin tüm ilgililere tüm siyasilere tüm kamuoyuna kendi düşüncelerini açıklamıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ile Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını esas alarak bu konudaki mevzuatı hatırlatmıştır. Başsavcı'nın bu görüşünü ben TBMM'ye müdahale olarak değerlendirmiyorum. Uyarı görevini yapıyor sadece."
 

Üstü kapalı TBMM Başkanı'na mesaj

Hamzaçebi, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e de üstü kapalı olarak, "Ayrıca bu konuda titizlenenler Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın siyasete yönelik, siyasette taraf tutan, siyasette belli kesimleri hedef alan eleştirileri karşısında neden suskun kalmaktadır" diye seslendi.

'Mesaj herkese'

"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada size de bir mesaj yok mu" sorusuna da Hamzaçebi, "Sayın Başsavcı herhangi bir ayrım yapmıyor, herkesedir mesajı. Açıklaması incelenirse Sayın Başsavcı, laiklik ekseninde değerlendiriyor. İnanç özgürlüğü bağlamında yapılacak olan düzenlemeler Anayasa'nın bir başka ilkesiyle çelişmemelidir şeklinde bir hatırlatmayı yapıyor" yanıtını verdi.
 

'Toplumun tüm kesimleri uzlaşmalı'

Bir basın mensubunun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun türban ile ilgili sözlerini anımsatarak, "Açıklama ile ilgili CHP üzerine alınmıyor mu?" sorusuna da Hamzaçebi, şöyle dedi: "Bizim söylemimizde hiçbir çelişki yok. Sayın Kılıçdaroğlu, referandum sürecinde üniversitelerdeki türban sorununu CHP çözer dedi, bugün de aynı iddiadayız. Bu şu demektir; demokrasi her türlü farklılığın özgürce yaşandığı bir rejimin adıdır. Biz o konuda en geniş uzlaşmayı sağlayacak şekilde hareket edeceğiz ifadesidir Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklaması. Bu şu demektir; toplumda bir karar alırken aldığınız karar toplumun önemli bir kesiminde endişeye yol açarsa bu kararınız doğru değil demektir. Toplumun bütün kesimlerinin üzerinde uzlaşacağı bir karar olmalıdır. Bu nasıl olacak. Bunu özgürlükler bağlamında alırsanız, bütün siyasi partiler içselleştirmiş olursa toplumun bu konuda bir endişesi kalmaz. AKP bu konuda topluma bir güveni verememiştir. Sayın Başbakan'ın tutumu başlangıçtan bu yana bu güveni vermekten yoksundur. Dün ziyarete geldi beş grup başkanvekili. Orada kendilerine sorduk, toplumun kesimlerinin endişelerini gidermek açıdan kamuda türban konusunda ne düşünüyorsunuz? İlköğretimde ne düşünüyorsunuz? Verilen cevap; 'biz o konuda bir taahhütte bulunamayız, geleceğe yönelik hiçbir şey söyleyemeyiz. 10 yıl sonrası için geleceğe yönelik kimse taahhütte bulunamaz' bağlamında bir değerlendirme yapılmıştır. Bizim yaklaşımımızda bir toplumsal uzlaşma vardır."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler