CHP'li Engin: AKP artık ülkemizdeki ekonomik istikrarsızlığın sebebidir
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) ve Fitch Ratings'in Türkiye'nin kredi notuyla ilgili kararlarına ilişkin "Yurtdışında ülkemizin geleceğine yönelik endişeler artıyor. Fitch ve S&P kararları bu endişelerin açık bir ifadesidir. AKP artık ülkemizdeki ekonomik istikrarsızlığın sebebi haline gelmiş durumdadır" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Engin, yazılı bir açıklama yaparak, son dönemdeki ekonomik gelişmelerle uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesini ve S&P'nin Türkiye'nin kredi notu görünümünü durağandan negatife değiştirmesini değerlendirdi. CHP'li Engin, "Demokrasimiz zayıfladıkça ekonomimiz de kalkınmamız da zayıflıyor. Güçlü bir ekonomi için güven veren bir hükümet, toplumsal barış, güçlü ve temelleri sağlam bir demokrasinin varlığı şarttır. Uluslararası kuruluşlar artık Türkiye'yi gelişmekte olan ülkeler içinde en riskli 3 ülke arasında gösteriyor. Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'yi yatırım yapılabilir bir ülke olarak görmüyor. AKP aklını başına almalı" dedi.
"UYARILARI TBMM GÖRÜŞMELERİ SÜRESİNCE DEFALARCA YAPTIK"
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in, Türkiye'nin BBB- olan kredi notunu, yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmesi ve BB+ seviyesine düşürmesiyle ilgili CHP'li Engin, şunları kaydetti: "Fitch artık Türkiye'yi yatırım yapılabilir bir ülke olarak görmüyor. Zaten S&P ve Moody's daha önce Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına çekmişlerdi, Fitch'in de indirmesiyle ülkemiz son yatırım yapılabilir seviye notunu da kaybetti. Fitch kredi notunu indirmesindeki en önemli etkenleri siyasi ve güvenlik riskleri olarak açıkladı ve bu risklerin ekonomik performansı ve kurumsal bağımsızlığı olumsuz etkilediğini belirtti. Ayrıca olağanüstü halin devam ediyor olması, basına yönelik operasyonlar ve terör saldırıları diğer etkenler olarak gösteriliyor. AKP ve MHP'nin Anayasa değişiklik teklifinin kabul edilmesi halinde ülkemizdeki denge ve denetleme mekanizmalarının zayıflayacağı belirtiliyor. Biz bu uyarıları TBMM görüşmeleri süresince defalarca yaptık. Bu teklifin toplumsal barışı ciddi ve tehlikeli bir şekilde aşındıracağı ve ülkemizin sonu belirsiz bir kaosa sürükleneceği ikazlarımızın ve önerilerimizin hiçbiri dikkate alınmadı"
"AKP ÜLKEMİZDEKİ EKONOMİK İSTİKRARSIZLIĞIN SEBEBİ HALİNE GELMİŞ DURUMDA"
CHP İstanbul Milletvekili Engin, açıklamasına şöyle devam etti: "AKP ihracat ve turizmdeki gerilemeyi, yatırımlardaki düşüşü, işsizlikteki artışı önleyici hiçbir politika geliştiremedi. Diğer taraftan dünyada gelişmekte olan ülkeler arasındaki rekabet her geçen gün daha da keskinleşiyor. AKP Hükümeti'nin böyle bir küresel ortamda ülkemizdeki demokrasiyi güçlendirmek ve istihdam yaratacak doğrudan yatırımları çekebilmek için yatırım ortamını iyileştirmek, piyasalara güven vermek için gerekli yapısal reformları uygulamaya geçirmesi ve şeffaf bir yönetim uygulaması gerekirken, tam tersine güven ortamını zedeleyen söylemler ve icraatlarda bulunuyor. Bu nedenle yurtdışında ülkemizin geleceğine yönelik endişeler artıyor. Fitch ve S&P kararları bu endişelerin açık bir ifadesidir. AKP artık ülkemizdeki ekonomik istikrarsızlığın sebebi haline gelmiş durumdadır"
"KİMSE RİSK ALIP YATIRIM YAPMAYA CESARET EDEMİYOR"
AK Parti'nin ekonomik öngörüleriyle hedeflerinin gerçekçiliğini ve inandırıcılığını yitirdiğini savunan Engin, "Hükümet, son Orta Vadeli Program'da dolar kurunu 2016 yılı için 2.96 TL, 2017 için 3.18 TL, 2018 yılı için 3.30 TL, 2019 yılı içinse 3.38 TL olarak belirlemişti. Ancak bugün dolar 2019 beklentilerini bile geride bıraktı ve 4 TL'ye yaklaştı. TÜİK aylık en yüksek reel getiriyi Amerikan Doları'nın sağladığını belirtirken böyle bir ekonomik ortamda kimse risk alıp yatırım yapmaya, üretim yapmaya cesaret edemiyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Hükümeti Merkez Bankası'nın tam bağımsız bir kuruluş olarak gerekli müdahaleleri yapabilmesine olanak tanımalı" dedi.
"AKP UYARILARIMIZI GÖRMEZDEN GELİYOR"
Türkiye'nin gündeminin rejim değişikliği değil, ekonomi olması gerektiğini savunan CHP'li Engin, şunları kaydetti: "TOBB verilerine göre ülkemizde kurulan şirket sayısı 2016'da bir önceki yıla göre %4.49 azaldı. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde ülkemize net doğrudan uluslararası yatırım girişi yalnızca 8.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu giriş 2015 yılında aynı dönemde 15.2 milyar dolardı. Net sermaye girişi ise 10.3 milyar dolardan 3.8 milyar dolara geriledi, yani %63.1'lik bir düşüş var. Bu düşüşün çok ağır ve ciddi bir domino etkisi yaratmaması için aylardır Hükümet'i uyarıyoruz. Gündemimiz rejim değişikliği değil, ekonomi olmalı. Meclis sabahlara kadar tek bir kişi için değil ekonomiye, işsizliğe çözüm bulmak için çalışmalı dedik ancak AKP ülkemizi siyasi ve ekonomik bir uçurumun kenarına sürüklediğini bile bile uyarılarımızı görmezden geliyor"
"AKP HÜKÜMETİ'NİN HEDEFİ..."
Türkiye'ye yapılan uluslararası doğrudan yatırımın yüzde 43.9'unun gayrimenkul satışından geldiğini hatırlatan CHP İstanbul Milletvekili Engin, şöyle devam etti: "2016 yılı Ocak-Kasım döneminde ülkemize yapılan uluslararası doğrudan yatırım toplam 8.8 milyar dolar iken, bu rakam içinde gayrimenkul satışlarından gelen giriş 3.8 milyar dolar olmuştur, yani ülkemize yapılan doğrudan yatırımların %43.9'u gayrimenkul satışından geliyor. Bu oran 2015 yılında %25.5'ti. Bu orandaki artış ne yazık ki artık yabancı yatırımcıların ülkemizde istihdam yaratacak yatırımlar yapmaktan kaçındığını ve gayrimenkul alımıyla ilgilendiklerinin en bariz göstergesidir. AKP Hükümeti'nin hedefi yabancılara gayrimenkul satışı değil, ülkemizde istihdam yaratacak doğrudan yatırımları çekmek olmalı"
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke