CHP'li Genç'ten Başbakan'a çağrı

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Mehmet Sağlam başkanlığında toplandı. Bugünkü ilk turda; Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başbakanlık, MİT ve MGK Genel Sekreterliği bütçeleri ele alındı. Genel Kurul'da, 2. Tur'da, RTÜK, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Vakıflar Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun 2013 yılı bütçeleri üzerinde CHP TBMM Grubu, görüş ve eleştirilerini dile getiriyor.

'Tayyip Erdoğan iktidara geldiği zaman korkaktı'

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Meclis Genel Kurulu'nda, başbakanlık bütçesi üzerinde konuştu. Genç, şöyle dedi: "Bu Başbakanlık'ta Tayyip Erdoğan diye birisi var. İstanbul Belediye Başkanıyken oğlu bir kadını ezdi, öldürdü. Ne yaptı, orada belediye suç unsurlarını izlerini sildi, onu beraat eden hakim ve savcılar şimdi Yargıtay'da. Bir hükümet böyle bir aşağılık muameleyi yapan kişileri bu kadar başının üzerinde taşır mı? Tayyip Erdoğan iktidara geldiği zaman korkaktı. Sonra korkaklığı geçince bakıyoruz efeleniyor. Dün Tayyip Erdoğan diyor ki; Kayseri Belediye Başkanımız sizden tazminat kazandı. Davada hakimler korkuyorlar. Tayyip benimle ilgili 4 tane tazminat açtı, 3'ünü kazandı, şimdi bir tanesi yargıda. Yahu Tayyip ben mecbur muyum senin çoluk çocuğuna bakmaya. Ben üniversitede okuyan çocuklara burs veriyorum, insan biraz vicdan sahibi olur ya, yeter artık."

"Tayyip Erdoğan korkan bir adam. Herkesi ben dinleyeyim diyor" diyen Genç, "Kardeşim senin gücün ne, başbakanlığı beğenmiyor, cumhurbaşkanlığını beğenmiyor, diyor ki bütün yetki ben de olacak. Akli melekeleri yerinde olan insanların düşünebileceği bir yönetim tarzı değil" diye konuştu. Suriye konusuna da değinen Genç, "Tayyip Erdoğan harp çıkarmaya çalışıyor, cesaret edemiyor" dedi.

 

AKP'den sucuklu yanıt

Söz isteyen AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın da, "Belki burada Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı'na söylemek lazım. Herhalde 5 kilo sucuğu Sayın Kamer Genç'e gönderse rahat ederdi. Bu kadar iftira atacaksın ondan sonra bari bana dava açmayın diyeceksiniz" diyerek tepkisini dile getirdi.

Tekrar söz isteyen Kamer Genç, "Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan yiğitliğiniz varsa şu sokaklarda yürüyelim. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül 5 bin polisle korunuyorlar. Dün burada bütçe vardı Allah aşkına şu salonlarda en azında 200-300 tane koruma vardı, kimden korkuyor Tayyip Erdoğan ve bakanlar. Tayyip Bey ağzından çıkan kelimenin anlamını bilmiyor" diye konuştu.

'Cumhurbaşkanı tarafsız davranmıyor'

CHP grubu adına söz alan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanı'nın tarafsız davranmadığını, ''onay merci olarak görev yaptığını'' söyledi. Cumhurbaşkanı'nın, 5 yılın sonunda, 674 Kanunu onadığını, sadece 6 Kanunu veto ettiğini belirten Kart, ''Evrensel hukuk, toplum hassasiyetleri, çoğulcu yapılanma anlamında hiçbir demokratik ölçüyü değerlendirme sorumluluğu içine girmemiştir. Bir taraftan iktidar grubuna mesaj verme gayreti içinde olmuş, bir taraftan da Başbakan'ın tepkisini çekmemek için azami dikkat içinde olmuştur. Cumhurbaşkanı, cumhurun başkanı, devletin başı olamamıştır. Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışması sorumluluğunu yerine getirememiş, partili bir Cumhurbaşkanı olmaktan öteye gidememiştir''' diye konuştu.

'Ticari kuruluş'

CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, ''Anayasa Mahkemesi'ni iktisadi bir kuruluş, yaptığını da iktisadi bir faaliyet olarak algılamışsınız'' ifadesini kullandı. Bireysel başvurulardan 150 TL harç, başvuru kabul edilmezse 2 bin TL de ceza alındığını anımsatan Batum, ''AİHM'ye başvurular parasız yapılıyor. Başvurusu kabul edilmez bulunursa herhangi bir ceza uygulanmıyor'' diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın makam arabasına ayda 7 bin 600 Avro kira parası verildiğini, bunun ayda 20 bin TL, yılda 220 bin TL ettiğini belirten Batum, ''Bu nasıl bir Anayasa Mahkemesi? Nasıl bir ticari işletme?'' sorularını yöneltti.

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, yargı için 12 Eylül referandumunun dönüm noktası olduğunu söyledi. Türkiye'de ''tek parti diktatörlüğünün yaşandığını'' belirten Yılmaz, ''Yargının bağımsız olmadığı bu ülkede korku imparatorluğu yaratılmıştır. Bu dönemin elbet bir gün hesabı sorulacaktır. Bağımsız yargı size de lazım olacaktır'' dedi.

Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerinde konuşan MHP'li Gaziantep Milletvekili Semih Yalçın, AKP'nin başkanlık sistemini gündemde tutmasının dikkat çekici olduğunu belirterek, başkanlık sisteminin derde deva gibi gösterilmeye çalışılmasında iyi niyet aramadıklarını ifade etti.

'Yargı silah olarak kullanıldı'

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, ''Yargının güvenilmez oluğu artık katmerli şekilde ortaya çıkmıştır. Şimdi yargıya sizden başka güvenen yok. Çünkü siz yargıyı siyasallaştırdınız, silah olarak kullanmaya başladınız. Yandaş sermaye, yandaş basın, yandan bürokrasi yarattınız, yandaş olmayanları korkuttunuz. 10 yılda yargı yargıyla korkutulmuştur. 28 Şubat'ta nasıl Sacit Adalı korkudan brifing almaya gitmişse, bugün korkusundan kendi telefonlarını dinlemeye karar veren hakimler ortaya çıkmıştır. Yargıyı siyasallaştırmakla kalmadınız, şiddetle eleştirdiğiniz 1930'lardaki tek parti devletinden daha sert, daha acımasız parti devletine dönüştürdünüz'' diye konuştu.

Yeni anayasa

AKP Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, TBMM Başkanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de halkın yaptığı sivil anayasa olmadığını belirterek, Meclis'in, ''yeni ve sivil bir anayasa''yı bütün partilerin mutabakatıyla milletin onayına sunması gerektiğini kaydetti.

'İnternetin tasarruf edildiği eski dönemlere inat...'

AKP İstanbul Milletvekili Bilal Macit, 2007 sonrasında anlayış değişikliğinin, kendisini fiziki koşullarda göstermeye başladığını, mekanların yenilendiğini, imaj çalışmalarına hız verildiğini, TSE belgeli ilk dijital arşivin oluşturulduğunu belirterek, ''İnternetin tasarruf adına kesildiği eski dönemlere inat, sosyal medyada Cumhurbaşkanlığı makamı aktif şekilde yer almaya başladı'' dedi.

'İktidar MGK'daydı'

AKP Ankara Milletvekili Fatih Şahin, Türkiye'de bir dönem fiili iktidarın MGK'da olduğunu belirterek, ''Limanların korunmasından başörtüsünün nasıl takılacağına kadar her alanda söz söyleyen ve karar alan Kurul, vesayet sisteminin ve bürokratik oligarşinin en somut örneği olarak ön plana çıkmıştır. 28 Şubat süreci, bürokratik oligarşinin MGK aracılığıyla sivil siyasete müdahalenin en açık örneği olmuştur. Bakanlar Kurulu'na karar, Meclis'e kanun dayatan bu yapı, bazen Meclis'in, çoğunlukla Bakanlar Kurulu'nun görev ve yetkilerini gasp etmiştir'' diye konuştu.

'Büyükanıt hakkında da suç duyurusunda bulunuyorum'

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Türkiye'nin acilen bir yargı reformuna ihtiyacı olduğunu söyledi. Tan, "Dün Başbakan'ın bizzat okuduğu konuşmasının 9. sayfasının son kısmı, 27 Nisan bildirisinin sadece faiz yoluyla maliyeti yıllık 2 milyar dolar olmuştur. Bunu kim söylüyor, Sayın Başbakan diyor ki, bakın açık seçik bir suç duyurusu bu. Yıllık 2 milyar dolara mal olmuş. Bunun sorumlusu hakkında ne yapılmış, zırhlı araç alınmış, Yaşar Büyükanıt hakkında da suç duyurusunda bulunuyorum. 2 milyar dolar zarar verdiği için, Başbakan hakkında da saygılar sunuyorum"dedi.

Cumburbaşkanlığının 2013 yılı bütçesinin bölümlerine geçilmesi, Cumhurbaşkanlığının 2011 yılı kesin hesabının bölümlerine geçilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı, Sayıştay'ın 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı, Yüksek Denetleme Kurulunun 2011 yılı kesinhesabı, Anayasa Mahkemesi'nin 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı, Yargıtay'ın 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı, Danıştay'ın 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı, Başbakanlığın 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'nın 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin 2013 yılı bütçesi ile 2011 yılı kesinhesabı kabul edildi.