CHP'li Öymen'den, Bakan Bağış'a eleştiri

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Bursa Milletvekili Onur Öymen, düzenlediği basın toplantısında AB İlerleme Raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Raporun, Hükümeti desteklediğini, kolladığını, muhalefeti görmezden geldiğini, Türkiye'deki kurumları ağır şekilde suçladığını ifade eden Öymen, geçen yıl 33 satır olan Silahlı Kuvvetleri eleştiren ifadelerin, bu raporda 53 satır olduğunu söyledi. Hükümetin, rapor yayımlanmadan önce Brüksel'de yaptığı lobi çalışmalarının etkili olduğunu öne süren Öymen, ''Lobi çalışmaları, Türkiye'nin kurumlarına karşı haksızlığı önleyici doğrultuda olmamıştır. Rapor, Hükümetin beklentileri doğrultusundadır'' dedi. Öymen, raporda yer alan olumsuz noktalar ile paylaştıkları eleştirileri de sıraladı.


'Eski alışkanlıklarını terk edemiyor'

TBMM AB Uyum Komisyonunda, CHP'li üyeler ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış arasında yaşanan tartışmaların anımsatılması üzerine Öymen, Bağış'ın, ''ölçüsünü, boyunu ve nezaket kurallarını'' aşan şekilde, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın çetelerin avukatlığını yaptığı için özür dilemesi gerektiğini söylediğini belirtti.
Bütün bakanlar arasında iç politika polemiklerine, sataşmalarına hiç girmemesi gereken bakanın Avrupa işlerinden sorumlu bakan olduğunu ifade eden Öymen, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sayın Egemen Bağış, ne yazık ki eski alışkanlıklarını terk edemiyor, her vesileyle siyasi nezakete hiç yakışmayan ve Cumhuriyet tarihimizde örneğini hatırlamadığımız bir üslupla muhalefete hakaret ediyor. Düpedüz, muhalefeti, çetelere destek olmakla suçluyor. Genel Başkanımızı çetelerin avukatı olmakla suçluyor. Siz bunların çete olduğunu nereden biliyorsunuz, bir mahkeme kararı var mı elinizde? Her insan, hukukun temel kurallarına göre, mahkum olmadığı sürece masum sayılır. Siz hukukun masum saydığı insanlara nasıl hakaret ediyorsunuz? Adi suçlara karışan insanları hiçbir zaman korumadığımızı söylüyoruz. Ama hiçbir adi suça karışmamış, Türkiye'nin saygın yazarlarının, bilim adamlarının, profesörlerinin, sırf hükümete muhalif olduğu için bu paketin içine sokulmaması, davanın siyasallaştırılmaması gerektiğini söylüyoruz. Bunun neresinde çetelerin desteği var? Sayın Bağış, bir taraftan da CHP'nin AB'yi desteklemesini söylüyor. Sayın Bağış, ABD'de tercümanlık işleriyle uğraşırken, CHP, AB üyeliğini desteklemek için çok yoğun faaliyet gösteriyordu. Onun tecrübesi müsait değildir, CHP'nin bu alandaki çabalarını bilmeye. Bu konuda kitap yayımladık, Avrupa'dan sorumlu bakan olarak, bu kitabı okuyabilirdi. Bu kitabı okusaydı, CHP'nin AB üyeliğine değil, özel statüyle katılmasına karşı olduğunu anlardı. Böyle bir zahmete kalkışmamış, çünkü amacı muhalefeti ulu orta laflarla yıpratmaktır.''
 

'Kasımpaşalıların fabrikasyon hatası değildir'

Bağış'ın, CHP'li üyelerin protestosuna ilişkin ''Kameraları görünce Genel Başkanlarına özenip şov yaptılar'' sözlerinin sorulması üzerine Öymen, bu sözleri, bir bakana yakıştıramadıklarını belirtti. Öymen, kamera konusunun iktidarı çok rahatsız ettiğinin anlaşıldığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da kameralardan rahatsız olduğunu öne sürdü.

Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüşmesinde kameralar olmasından tedirgin olduğunu savunan Öymen, Meclis görüşmelerinin kayda alındığını, böylesine önemli bir görüşmenin neden kayda alınamadığını sordu. Öymen, ''(İtimat etmiyor musunuz?) Evet etmiyoruz. Sayın Başbakan o kadar çok şey söyledi, sonra o kadar farklı hareket etti ki, Sayın Başbakan'ın her zaman tutarlı davrandığını söylememiz mümkün değil. Eğer cesareti varsa, buyursun. Kendisi her zaman cesaretini kanıtlamak için Kasımpaşalı olduğunu söyler. Biz de Kasımpaşalıları cesur insanlar olarak görürüz. Umarız ki Sayın Başbakan, Kasımpaşalıların bir fabrikasyon hatası değildir. Cesareti varsa, buyursun karşımıza, görüşsünler ve zapta geçirilsin'' diye konuştu. Öymen, önemli bir bölümü bu Hükümet döneminde olmak üzere İsrail ile 6 tatbikat yapıldığını ifade ederek, ''Bu tatbikatlar Sayın Başbakan'ı rahatsız etmedi de şimdiki mi rahatsız ediyor? Başbakan, 'Halkın istediği doğrultuda hareket ettik' diyor. Ermeni protokollerini de halkın istediği doğrultuda mı yaptınız?'' diye sordu.