Çilem’e 15 yıl ceza
Koruma kararlarına rağmen Çilem’i korumayan devlet, cezayı ona kesti.
Adana’da kendisini fuhuşa zorlayan ve şiddet uygulayan eşini öldüren 28 yaşındaki Çilem Doğan, 15 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Mahkeme, avukatlarının Doğan’ın “meşru müdafaada bulunduğu” gerekçesiyle ceza verilmemesi görüşünü 1’e karşı 2 oyla yerinde bulmadı. Mahkemenin biri kadın iki üyesi Doğan’ın “haksız tahrik altında eşini öldürmek” suçundan cezalandırılmasına karar verirken Başkan Ogün Maden, Doğan’ın “korku ve heyecanla meşru müdafaa sınırını aşarak eşini öldürdüğü” görüşüyle ceza verilmesi kararına karşı çıktı. Kararla birlikte, sanık avukatlarının şiddet gören kadınların maruz kaldıkları psikolojik etkiyle suç işlemeleri durumunda ceza verilmemesi gerektiği görüşünü ifade eden “örselenmiş kadın sendromu” savunması da Yargıtay’a taşınacak.
Çilem Doğan (Karabulut), 2013’te evlendiği bir çocuğunun babası Hasan Karabulut’tan şiddet görmeye başladı. Karabulut, boşanmak için mahkemeye başvurdu ancak aile büyüklerinin araya girmesi ve eşinin tehditleri nedeniyle vazgeçti. Doğan, eşinden gördüğü şiddet nedeniyle 9 defa koruma kararı aldırdı ama hiçbiri korumaya yetmedi. Doğan’ın ifadesine göre, geçen yıl 8 Temmuz’da belindeki silahını yastığın altına koyan eşi “Antalya’ya gidiyoruz. Fuhuş yapıp bana para getireceksiniz” dedi. Doğan’ın tepkisi üzerine de “Ne diyorsam onu yapacaksın” diyerek saçlarından sürüklemeye başladı. Yatağın üzerine düşen Doğan, yastık altındaki tabancayı alarak eşini öldürdü.
Erkek yargı gerekçeleri
Avukatları Doğan’ın meşru müdafaada bulunduğunu belirterek ceza verilmemesini talep ediyordu. Oysa savcılık öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini, ancak gördüğü şiddeti “haksız tahrik” olarak değerlendirip cezadan indirim yapılmasını istiyordu.
Önceki duruşmada Savcı Ahmet Çam, Çilem Doğan’ın gördüğü şiddet karşısında koruma tedbiri kararları aldırmasına hiç değinmeden “ailesine sığınmadığı, kimliğini değiştirme, estetik ve benzeri koruma tedbirlerinden yararlanmadığı, kocasıyla aynı evde yaşamaya devam ettiği, bazı şikâyetlerini geri aldığı” gerekçeleriyle meşru müdafaa uygulanmamasını istemişti. “Fuhuş yapmaya zorladı” iddiası da “fuhuş suçundan sabıkası olmadığı” için inandırıcı değildi. Savcı olay günü maktul ile sanık arasında tartışma yaşanmış olabileceğini kabul ediyordu ancak Doğan’ın olaydan sonra alınan adli tıp raporunda vücudunda, dizindeki “basit” ekimoz dışında darp cebir izi bulunmamasını “olay sırasında eşi tarafından darp edildiği” savunmasını doğrulamadığını ileri sürüyordu.
‘Gözüm mor dolaştım’
Son sözü sorulan Doğan ise “Ben fuhuş yapmadım. Adam götürüp beni satmadı ama hep bununla tehdit etti. Defalarca karakola gittim. Daha ne yapabilirdim bana onu söyleyin. Bu adliye koridorlarında gözüm mor çok dolaştım. Benim başka çarem kalmamıştı” dedi. Mahkeme sonuçta savcının görüşüne katıldı ve Doğan’a “haksız tahrik altında eşini öldürdüğü” iddiasıyla 18 yıl ceza verdi. Bu cezadan takdiri indirim yapan mahkeme cezayı 15 yıla indirdi. Mahkeme Başkanı Ogün Maden ise “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” hükmüne göre kararına karşı çıktığını açıkladı. Başkanı alkışlayan ve teşekkür eden Doğan’ın avukatları ise umutlarını Yargıtay’daki temyiz sürecine bıraktı
Çilem’in mektubu Çilem Doğan, cezaevine gönderilen destek mektuplarına verdiği yanıtta şöyle yazmıştı: “Canım arkadaşlarım, Bir kadın isterse kendini doğurabilir. Bir kadın isterse dağ başında bile kalsa dimdik durabilir. Mücadele verebilir, sıfırdan başlayabilir. Burada karanlık çöktüğünde yalnız hissetmiyorum kendimi. Siz iyi insanlar iyi ki varsınız. Kadın arkadaşlarım, hiçbir zaman kirpiğiniz yere düşmesin. Alnınız hep dik; dimdik onurlu kalsın. Bir kardeş olarak ellerimi avucunuzda hissediyorum.” |
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke