Cinsel istismarda ‘nüfus’ örtbası
Nüfus müdürlüklerinin cinsel istismarı bildirmediği ortaya çıktı. İçişleri Bakanlığı’na bağlı nüfus müdürlüğü, 15 yaşında istismara uğrayan iki çocuk dünyaya getiren ve trafik kazasında ölen Deniz Koç’un tecavüze uğramasını savcılığa bildirmedi. Adalet Bakanlığı, İçişleri’ni “Bu suçu bildirmeme suçuna girer” diye uyardı.
Adana’da 15 yaşındayken cinsel istismara uğrayan ve iki çocuk dünyaya getiren Deniz Koç’un ölümü, İçişleri Bakanlığı’na bağlı nüfus müdürlüklerinin istismar sonucu doğan çocukların kaydı sırasında istismarı savcılıklara ihbar etmediğini ortaya çıkardı. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, kendisini, “Şikâyet olmadan işlem yapamayız. Yaparsak nüfus kayıtlarının düzgün tutulmasında sorun yaşanır” diye savundu. Konuya ilişkin İçişleri Bakanlığı’na hukuki görüş gönderen Adalet Bakanlığı ise olayları savcılığa bildirmeyen kamu görevlilerinin “suçu bildirmeme” suçunu işleyeceği uyarısını yaptı. Nüfus müdürlüğünün bu ihmali de Adana’daki kız çocuğunu korumaya alınmayıp, “gayri resmi evliliği” sürdürürken bir trafik kazasıyla ölümüne götürdü.1999 doğumlu Deniz Koç, B.Ç. ile yaptığı gayri resmi evlilik sonucu daha 15 yaşındayken Şubat 2014 ve Nisan 2015 tarihlerinde iki çocuk dünyaya getirdi. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuklar Adana’daki nüfus müdürlüğü tarafından nüfusa kaydedildi. Ancak nüfus müdürlüğü, 15 yaşında doğum yapan Deniz’in cinsel istismara uğradığı gerçeğini görmezden gelerek, savcılığa ihbarda bulunmadı. Deniz Koç, ikinci çocuğunu doğurduktan 6 ay sonra, 5 Ekim 2015’te trafik kazasında yaşamını yitirdi.
Savcılık: İstismar
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı ve “doğumları tescil eden memurlar ve onaylayan nüfus memurları hakkında “suçu bildirmeme suçu” iddiasıyla soruşturma izni talep edildi.
Kendini savundu
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı’na yazdığı yazıda cinsel saldırı ile ilgili suçların, “şikâyete tabi suçlar olduğunu” bildirdi ve “nüfus müdürlüğüne ihbar ve şikâyet yapılmadıkça işlem yapılmasının nüfus kayıtlarının düzgün şekilde tutulması açısından sorun yaratacağını” belirtti. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’na aynı yazı ile “Müstakil bir şikâyet ve ihbar dışında nüfus müdürlüklerinin doğum bildiriminde bulunan kişilerin cinsel istismara uğrayıp uğramadığı konusunda değerlendirme yapmasının ve ilgililere bu konuda soru sormasının gerekip gerekmediğini, bunun kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçu kapsamına girip girmeyeceğini” sordu.
2 ay sonra yanıt
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 21 Haziran tarihli soruya 31 Temmuz’da 6 sayfalık bir yanıt verdi. Adalet Bakanlığı’nın yazısında “15 yaşını bitirmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar yönünden ilgili kamu görevlisinin yetkili makamlara ihbarda bulunması gerektiği açıktır. 15 yaşını tamamlayan çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel davranışların cinsel istismar suçunu oluşturabilmesi için gerekli olan unsurların bulunup bulunmadığının takdir yetkisi ise cumhuriyet savcısına ait bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
İhbar edilmeli
Yazıda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’na olumsuz yanıt verdi. Bakanlık, “Mağdur 18 yaşından küçük iken gerçekleştiği anlaşılan cinsel ilişki sonucu meydana gelen çocukların doğum bildirimleri ile ilgili olarak; eyleme görevi ile bağlantılı olarak muttali olan kamu görevlilerinin, ilgililerin mağdur olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapmadan ve suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olup olmadığına bakmadan, cumhuriyet başsavcılığına ihbarda bulunmasının zorunlu olduğu, aksi davranışın kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçunu oluşturacağı düşünülmektedir” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke