"Çok ciddi zorluklarla karşılaşacağımız açık"

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı'nın (ATAD), Orams Davasıyla ilgili değerlendirmesinin, Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabaları da dahil olumsuz yansımaları olacağını söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.04.2009 - 12:12

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, düzenlediği haftalık basın brifinginde, ATAD'ın, Kıbrıs Rum mahkemesinin KKTC'deki sivil ve ticari meselelerle ilgili kararının diğer AB üyelerinde tanınabileceği yönündeki kararını değerlendirdi.

ATAD'ın İngiliz Yüksek Mahkemesinin sorduğu soruları, ''büyük ölçüde Kıbrıs Rum tarafının yorumlarıyla uyumlu olarak yanıtladığını'' vurgulayan Erçakıca, bunun bir karar değil, değerlendirme olduğunu belirtti. Erçakıca, ''Bu değerlendirmeden sonra Orams Davası İngiltere Yüksek Mahkemesi'nde yeniden ele alınacaktır'' dedi.

Hasan Erçakıca, ''İlk etapta görünen, bu kararın veya bu değerlendirmenin Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabaları da dahil olumsuz yansımaları olacağı şeklindedir'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, mecliste temsil edilen siyasi partilerin temsilcileri ve hukukçularla yarın toplantı yapacağını ve ATAD'ın bu görüşünün ve Orams Davası'nın muhtemel seyrinin enine boyuna ele alınacağını bildirdi. Erçakıca, Cumhurbaşkanı Talat'ın hukukçularla değerlendirme yaptığını ve akşam saatlerinde konuyla ilgili bir açıklama yapacağını da söyledi.
 

İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın dünkü açıklaması

Hasan Erçakıca, bir soru üzerine, İngiltere Dışişleri Bakanlığının dün, vatandaşlarına yönelik yaptığı, ''Kıbrıs'tan mal alımlarında tapuların mutlaka Rum tapu dairesine onaylatılması, aksi halde 7 yıl hapis cezası alacakları'' yönündeki açıklamasını ''gayretkeşlik'' olarak niteledi. Erçakıca, şunları söyledi:

''İngiliz Yüksek Mahkemesi'nin henüz daha davayı karara bağlamadığını dikkate aldığımız zaman, İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın bu uyarısı gayretkeşliktir. Çünkü henüz bu dava hukuki bütün prosedürleri karara bağlanmış değildir. ATAD'ın karara bağladı şey de bir değerlendirme metnidir, yani sorulara verilen yanıtlardır. Bunun hukuki neticeleri doğacak şekilde karara bağlanması İngiliz Yüksek Mahkemesi'nin görevidir. Kaldı ki İngiliz Lordlar Kamarasına temyiz edilip edilemeyeceği konusu da tartışmalıdır. Belki de İngiliz Lordlar Kamarasına kadar gidebilecek bir hukuki sürecin içerisindeyiz. Durum böyle iken, İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın sitesine hemen böyle uyarı yerleştirmesi bir gayretkeşlik.''

İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının, davaya ilişkin bir öngörü olarak algılanıp algınlanmayacağı sorusu üzerine Erçakıca, bu konuda bir öngörüde bulunmak istemediğini belirterek, ''İnanıyoruz ki sonunda sağduyu galip gelebilir, hala daha onun için bir fırsat vardır. O fırsatı değerlendirmelidir, İngiltere de mahkeme heyetleri de'' dedi.

Konuyla ilgili olarak ilerleyen zamanda ''söylenecek daha çok söz olduğunu'' ifade eden Erçakıca, ''Peşinen bir öngörüde bulunarak, 'gideceğimiz köy budur, minareleri de görünmüştür' demek istemem. Çünkü daha söylenecek çok söz var'' dedi.
 

Ekonomiye yansımalar

Hasan Erçakıca, başka bir soru üzerine, ''dışa açık bir ekonomide, mülkiyet sorununda tartışmalar olmasının ekonomiyi olumsuz yönde etkileyeceğini'' kaydederek şunları söyledi:

''Dışa açık bir ekonomide yaşadığımıza göre, dıştan özellikle inşaat sektörümüz için bir talep yaratmaya çalıştığımıza göre, bu gibi gelişmelerin ve tartışmaların, bu talebi aşağıya çekici etkisi olduğu açıktır. Dolayısıyla bunun ekonomik hayatımıza olumsuz etkileri olacaktır. Ama KKTC'nin de çeşitli araçları mevcuttur. Çeşitli hukuki ve siyasi araçlarımızla bu etkileri azaltmak için çalışacağız veya KKTC ekonomisinde çeşitlilik yaratarak, belki bunun yaratacağı olumsuz etkileri minimize etmeye çalışacağız, bu araçlar bizim elimizde vardır. Tamamen silahsız da değiliz.''
 

İki bölgelilik

Hasan Erçakıca, ''Rumların, KKTC'deki mallar üzerinde söz sahibi olması halinde, iki bölgelilikten söz edilemeyeceği'' yönündeki bir soru üzerine de, iki bölgeliliğin KKTC Cumhurbaşkanı Talat ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas arasındaki görüşmelerde saptanan prensiplerden olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

''Böyle bir durumda, iki bölgelilikten ne anladığımızı ve bu konuda ortak bir anlayışımızın olup olmadığını belki de yeniden görüşmek gerekecektir. Çünkü BM de, iki bölgelilikten, bir halkın idaresinde olan bölgedeki nüfus ve mülkiyet çoğunluğunu anladığını çeşitli şekillerde ortaya koymuştur. Eğer bu sağlanamayacaksa, iki bölgelilikten ne anladığımızı ve ortada böyle bir prensip var mı yok mu, onu da Sayın Cumhurbaşkanımızın belki, Hristofyas'la yeniden görüşmesi gerekecektir.''

''Görüşme masasından kalkma olasılığı'' ile ilgili başka bir soru üzerine de Erçakıca, ''Yeniden bazı noktaların teyit edilmesi gündeme geldiğinde, onu göreceğiz, görüşmelerin akıbetinin ne olacağını. Şimdiden, 'görüşmeler bitti' diye beyanda bulunmak çok peşin hükümlülük olur ama çok ciddi zorluklarla karşılaşacağımız açıktır'' dedi.
 

BM Özel temsilcisi Downer'in New York temasları

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alaxander Downer'in perşembe günü BM Güvenlik Konseyine sunum yapacağıyla ilgili sorular üzerine Hasan Erçakıca, sunumdan çok, BM Güvenlik Konseyinin bir açıklama yapması üzerinde çalışıldığını bildiklerini ifade ederek, bu metnin de Kıbrıs sorunuyla olan yakınlıkları nedeniyle, İngiliz diplomatlar tarafından kaleme alındığını, kendilerine olumsuz bir tutum ulaşmadığını söyledi.

Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında iki lider tarafından kararlaştırılan hususların esas olduğunu vurgulayan Erçakıca, ''Bunların BM Güvenlik Konseyi açıklamasıyla değiştirilmesi veya yok sayılması sürecin aslında berhava edilmesi anlamını taşır. Dolayısıyla böyle bir şey beklemiyorum. Çünkü BM bu süreçte iyi niyet misyonu yürütmeye çalışıyor. Eğer iki lider tarafından ortak olarak saptanan hususları berhava etme görevini devralırlarsa, bu iyi niyet misyonu da sona ermiş olur. Dolayısıyla böyle bir şey beklemiyorum'' diye konuştu.
 

Garantiler

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in, geçen hafta Güney Kıbrıs'ı ziyareti sırasında söylediği ''AB üyesi olmanın Kıbrıs için yeterli garanti olduğu'' yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine ise, kendilerinin Kıbrıs için garantiden söz etmediklerini, Kıbrıs Türk halkının kendisi için garanti peşinde olduğunu söyledi.

''Kıbrıs Türk halkı, bugünkü garanti sisteminin değişmesini kabul etmez, bunun değişmesini öngörecek olan bir anlaşmayı da onaylamaz'' diyen Erçakıca, Kıbrıs Türk halkının kendisini nasıl garantide göreceğine karar verebileceğini, bu konuda Karamanlis'in tavsiyesine ihtiyaç olmadığını kaydetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler