Çubukçu'ya Bahçeli'den tebrik

Partisinin meclis grubunda konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD seçimleri başta olmak üzere, Avrupa Birliği'nin Türkiye hakkında yayınladığı ilerleme raporu ve İngiliz Düşesi Sarah Ferguson'un Ankara ve İstanbul'da çektiği gizli görüntülere değindi. Bahçeli, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'yu Hüseyin Üzmez olayında gösterdiği tavır nedeniyle tebrik etti.

Çubukçu'ya Bahçeli'den tebrik
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.11.2008 - 09:29

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmadan satır başları:

- Aziz vatanımızı parçalamaya yeltenenleri geldikleri gibi gönderen büyük devlet adamı Atatürk'e çok şey borçluyuz.

- Hareketsiz ve atıl duran asil milletimizi, çaresiz aydınları adım adım uyanışa sevk eden, kolektif adlı ve milli hisleri harekete geçiren Atatürk’ün başarısı inkar edilemeyecek kadar muhteşemdir ve gerçektir.

- Atatürk’ün şahsını eleştiriye açmış olanlar dikkatimizi çekmektedir. Biz bir milleti kurtarmış bir kahramanın özel hayatı ile değil fikirleriyle eserleriyle meşgulüz ve onunla övünüyoruz.

- Son yıllarda dinimize yönelik Avrupa merkezli saldırıların yapılması da bu sinsi yöntemin inançlarımıza dönük boyutudur.


ABD seçimleri

- ABD seçim sonuçları, demokratik  işleyişin ABD’deki doğal bir sonucudur. MHP, bu seçim kampanyasını, bölgesel ve uluslararası sorunlardaki sorunları dikkatle izlemiştir.

- Elbette ABD yaklaşık 100 yıldır ekonomik ve teknolojik gücüyle yer küreyi yakından ilgilendiren önemli bir ülkedir.Bu ülkedeki başkanlık seçimine daha fazla sevinen, gereğinden fazla anlam çıkarmaya çalışan çevreler, içine düştüğümüz derin aşağılık komplekslerinin en büyük göstergesi olmuştur.

- Bu seçimle dünyanın artık rahatladığını belirtenlerden, değişimin devrim olduğunu söyleyenlere kadar abartılmış övgüler kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir.

- Ben bu zihniyet sahiplerine, ABD’yi bırakıp kendi tarihlerine dönmelerini söylüyorum. Gayri Müslimlerin, farklı kültür mensuplarının devlet yönetiminde elde ettiği makamları mevkileri bir kez daha incelemelerini istiyorum.

-Kenyalı bir çiftçi torununu başkanlığa yükselmesini alkışlayanlara Anadolu’nun her yöresinden her meslekten, gelen cumhuriyet çocuklarını hatırlatmak istiyorum.

-Ülkemizdeki her mevkii ve makam herkese açıktır. İmparatorluk tarihimiz asla ırkçı ve ayrımcı değildir. T.C’de aynı vicdan ve insanlığın devamıdır. Asaleti ve kucaklaşma modellerini başka yerlerde aramamıza gerek yoktur.

-Yeni ABD başkanının dış politika ve uluslar arası güvenlik alanlarında izleyeceği yol zaman içerisinde anlaşılacaktır.

-Bu yeni sayfanın dünya barışı, uluslar arası güvenlik açısından, uluslar arası işbirliğinin daha güçlü olarak ön plana çıkmasını ümit ediyorum.


Irak

- ABD’nin himayesinde Kuzey’de oluşan siyasi yapılanma ile Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit edilmiştir.Irak’ın kuzeyinde yuvalanan teröristler Barzani’nin himayesinde bu bölgeyi Türkiye’ye karşı bir saldırı yerine dönüştürmüştür.

- Barzani yönetimi ABD’ye güvenerek izlediği politikalarla bölge güvenliğini tehdit eden bir çıbanbaşı haline gelmiştir.


Kıbrıs

- Kıbrıs konusunda son 5 yıl içindeki gelişmeler ve AKP’nin izlediği gaflet ve teslimiyet politikaları bu sorunun çözüm sürecini çok tehlikeli bir mecraya sürüklemiştir. Bu sürecin durdurulmasını sağlayacak yeni bir zemin oluşturulması Türkiye için hayatidir.


Ermenistan

- Sahte soykırım kampanyası Türkiye ile ABD ilişkileri üzerinde olumsuz yansımaları olan bir sorundur.Geçmişte yaşananlar ve bunun ilişkilerdeki olumsuz yansımaları bilinmektedir.

-Yeni yönetimde Türk ABD ilişkilerini ön planda tutan, gerçekçi bir bakış açısı geliştirilmesi gerekir. Binlerce yıl boyunca kıtalararasındaki güçleri terazileyen devletlerin, kuvvetin tek bir yapıda toplanmasına izin vermemiştir.

- Ancak alışılagelen bu tarihi süreç son çeyrek asırda, ortaya çıkan yeni durum karşısında ABD’nin tek kutup iddiasıyla ortaya çıkmasına yol açmıştır.Dünyanın birçok ülkesi gibi aydınların bir kısmı bu yeni anlayışı benimsemiştir.

- İnsandan ve ahlaktan uzak değerler sisteminin dayatıldığı bir dönemin gerilerde bırakılması çoğulcu bir dünya sistemine dönülmesi en önemli beklentimizdir.

- BM Geçici üyeliğine seçilmiş Türkiye’nin yapması gerekende bu olmalıdır. Bu başkanlık seçiminin anlamı burada yatmaktadır.

- Ancak bunları görebilmenin yolu sorunlarımıza başkent Ankara’dan bakmaktan ve büyük Türk tarihinin sayfalarını incelemekten geçmektedir. Yoksa Washington’dan alınacak zorlama sonuçlardan asla değil.

Kendi milletini yabancılar nezdinde küçük düşürme kaygısı yaşamadan yapılan taviz kar anlayış Türkiye’nin itibarını zedelemiştir.


Sarah Ferguson'un çektiği görüntüler

- Son olarak İngiliz kraliyet ailesinin eski bir mensubunun yaptığı gizli çekimleri bu teslimiyetçi tavrın son aşamasıdır. Burada engelliler için yapılan eğitim ve bakım koşulları ile geçtiğimiz yıllardaki yanlışlarla sıradan bir Avrupalıda uyandırılmış olmasıdır.

-Bu yanlış anlayış bu olumsuz örneğe rağmen devam etmiştir. Bu pısırık anlayışın devamı halinde yaşanan rezaletler tüm hızıyla sürecektir.Bu bizim bir iç meselemizdir.

-Yaşadığımız son gelişmelerde bizi teselli eden tek nokta, kadın ve aileden sorumlu bakanın gösterdiği devlet adamı duruşu olmuştur. Sayın bakanın tavrına destek olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Aynı duruşu kabinenin diğer üyelerinde de görmeyi bekliyoruz.

- Çubukçu'ya millet adına yararlı bulduğumuz bütün kararlarınd adestek olacağız


AB ilerleme raporu

- AB tarafından açıklananan  Türkiye hakkındaki ilerleme raporu Brüksel'in Türkiye'ye dışlayıcı ve  dayatmacı tutumunun aynen sürdüğünü göstermektedir.

-Türkiye’yi sanal bir müzakere süreci ile oyalama niyeti iyice anlaşılan AB, Kürt sorunu odaklı bir dizi dayatmayı, rüştünü ispat ölçüsü olarak öne sürmektedir. AB’nin bu anlayışının değişmediği bir kez daha görülmüştür.

-Hırvatistan’a tam üyelik takvimi verilmişken, Türkiye ile ilişkilerin Kıbrıs nedeniyle oksijen kazanına sokulması hazin bir göstergedir. AB Türkiye için ikinci sınıf üyeliği ön görüyor.

-Bu haysiyet kırıcı durumun üzücü yönü, AB’nin bu ayrımcı tutumu değil, AKP’nin bunu kabullenmesidir.

- AKP hükümeti sözcülerinin olumlu olarak gördüğü bu raporda, Fener Rum patrikliğine ekümenlik statüsünün kazandırılması, Ruhban okulu’nun yeniden açılması, Türkiye’nin Kıbrıs Rum yönetimini tek olarak tanıyıp adımlar atması ve AB’nin bu konuda verdiği bütün sözleri unutup hiçbir adım atmamışken, Türk liman ve havaalanlarının tek taraflı açılması istenmektedir.



 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler