Danıştay kararı: Tapu tahsisine mülk hakkı
Danıştay 6. Dairesi, İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşayan Zöhre Dağlı’nın acele kamulaştırma kararına karşı açtığı davayı reddetti.
Danıştay 6. Dairesi, İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşayan Zöhre Dağlı’nın acele kamulaştırma kararına karşı açtığı davayı, 16 Mayıs 2017 tarihli kararıyla tapu tahsis belgesi sahibi olması gerekçesiyle reddetti. Kararda, tapu tahsis belgesinin mülkiyeti değil hak sahipliğini belirlediği, bu nedenle davacının dava konusu işlemde yasal ve güncel bir menfaat ilişkisi bulunmadığı savunularak, davacının dava açma ehliyetine sahip olmadığı ifade edildi. Davacı Dağlı da kararı temyiz etti.
Ret kararı bozuldu
Temyiz başvurusunu değerlendirerek ret kararını bozan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bir idari işlemden dolayı iptal davası açılabilmesi için iptali istenilen idari işlem ile davacının bir menfaat ilişkisinin bulunmasının yeterli sayıldığını kaydetti. Kurul, kararda şu ifadelere yer verdi: “Tapu tahsis belgesi imar ve gecekondu mevzuatı çerçevesinde, hazine, belediye, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve il özel idarelerinin müstakilen sahip oldukları taşınmazlar üzerinde İmar Affı Yasası’na göre belirlenen çerçevede ilgili kişilere tanınan ve şahsi hak içeren bir belge olup kanunun aradığı şartların gerçekleşmesi durumunda, ilgilisine o taşınmazın mülkiyetini kazandıracak niteliğe sahiptir. Tapu tahsis belgesine sahip bir kimsenin, bu belgenin ait olduğu alana yönelik mülkiyet çıkarının, anayasanın 35. maddesi hükmü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1 No’lu protokolün 1. maddesinin ilk cümlesinin anlamı çerçevesinde önemli bir çıkar ve dolayısıyla bir mülk oluşturmaya yetecek doğaya sahip olduğu ve bu durumun davacıya verilen tapu tahsis belgesi ile idarece kabul edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda, tapu tahsis belgesi sahibi olan davacının bakılmakta olan davayı açmakta, güncel, meşru ve kişisel bir menfaatının varlığı açık olduğundan, dairece davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı uyarlık görülmemiştir.” Kararı gazetemize değerlendiren Sosyal Haklar Derneği’nden avukat Can Atalay, şunları söyledi: “Bu kararla, ‘mülk’ kavramının yalnızca tapuya tescilli mevcut mülkler ile sınırlı olmadığını, ‘mülkiyet hakkına ilişkin haklı bir beklentiye sahip olan’ tapu tahsis belgesi sahibi yurttaşları da kapsadığını, aksi bir değerlendirmenin ise anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1 No’lu Ek Protokol’ün koruması altında olan mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olacağını açıkça ortaya konulmuştur. Tapu tahsis belgesinin tapuya çevrilememesi nedeniyle yurttaşların uğradığı zararlar bu karar ışığında değerlendirildiğinde; 2981 sayılı İmar Affı Yasası uyarınca yapılması zorunlu olan ıslah imar planlarını tesis etmeyerek yurttaşların tapu almasına engel olan ve mülkiyet haklarını ihlal ederek onları zarara uğratan kamu idarelerinin, anılan tüm bu zararlardan doğan sorumluluğu kabul etmesi ve ihlalin giderilmesi için gerekli adımları atması gerekmektedir.”
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!