"Danıştay saldırısı üzerime yıkılmak isteniyor"
Birinci Ergenekon davasında, Danıştay'a saldırı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasından sanık Osman Yıldırım, "Ben bir terör örgütü üyesi değilim. Ergenekon terör örgütü varsa, ben çıkar amaçlı iş aldım" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de görülen davanın dün 120. duruşması yapıldı. Sesi kısık olan mahkeme heyeti başkanı Köksal Şengün “Sesimde problem var özür dilerim. Dolaşan grip bizi de vurdu” diye konuştu. Savunması ve sorgusu için sanık kürsüsüne çağrılan Osman Yıldırım, Aydın Doğan’ın bir gazetesinde kendisine iftira atıldığını, CHP lideri Deniz Baykal’ın da aynı şeyleri söylediğini ifade etti.
Turizmci olduğunu, 30-40 milyar geliri bulunduğunu söyleyen Yıldırım, “Cumhuriyet gazetesine nasıl bulaştığımı bilmiyorum. Daha önceki ifadelerimde ‘Türban takılmış domuz karikatürü nedeniyle Cumhuriyet gazetesini bombalama işine girdiğimi’ söylemiştim. Karikatürü Arslan’ın attığı bombadan bir gün sonra öğrendim. Çıkar amaçlı suç işlemeyi çirkin gördüğüm için emniyette bunu kamufle etmek istedim” diye konuştu.
Bir holdinge bomba
Cumhuriyet’e bomba atmadan önce bir holdinge bomba attığını, ama patlamadığını öne süren Yıldırım şöyle devam etti:
“Sonra onları aldırdım. Tekin’e (Irşi) verdim, ama pimini çıkarmayı unutmuş. Gerçi çıkarsa da patmalayacakmış zaten. İkincisini İsmail’e (Sağır) attırdım. Pimini çekmiş, ama patlamamış. Üçüncü bombayı Arslan attı. Hesapta patlamış, ama sadece duman çıkmış. Bombalar niçin patlamadı, anlayamadım; bunların hesabını almaya çalışıyorum.”
Yıldırım, üçüncü bombayı gündüz atmaması için Alparslan Arslan’ı engellemeye çalıştığını iddia ederek “Tetikçiye ‘Yakalanırsın. Sen bir avukatsın, yazık olur’ dedim. ‘Baskıya yetişsin’ dedi. ‘Var mısın, yok musun’ deyince de ‘Ben yokum’ dedim. Erhan ve İsmail ile buluşup beraberce benim yanımdan ayrıldılar” dedi.
İftira atıyorlar
CHP lideri Deniz Baykal’ın suç işleyenleri savunduğunu öne süren Yıldırım, “TSK komutanlarını eleştirenler, suç işleyen komutanlara sahip çıkıyorlar. Görevini yapanlara dil uzatıyorlar” dedi.
Danıştay’a saldırı davasının görüldüğü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma sırasında “Atatürk’e hakaret ettiği için” hakkında dava açıldığını anımsatan Yıldırım, “Atatürk’ün ismini ben değil başkan Orhan Karadeniz telaffuz etti. Ben İngiliz piçi diye Aydın Doğan’ı kastettiğimi söyledim. Aydın Doğan’ı koruma kanunu mu var” diye konuştu.
Ankara’da otelde...
Ankara’ya otelde Alparslan Arslan ile 16 Mayıs gecesi aynı odada kaldıklarını söyleyen Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır’ın da başka odada kaldıkların belirtti. 17 Mayıs’ta saat 12.00 ya da 14.00 sıralarında uyandı.
Arslan’ın Sıhhiye’de bıraktığı Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır’ı alıp Ankara Otogarı’na gittiklerini ve bilet aldığını anlatan Yıldırım, bu sırada bir arkadaşının kendisini aradığını söyledi. NTV televizyonunda bu konuşmaların yeni bir şey gibi yayımlandığını ifade eden Yıldırım, bu yayınların da maksatlı olduğunu öne sürdü.
Kürtçe küfür
Yıldırım, tutuklu sanık Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’un avukatı Vural Ergül’ün sürekli kendisine hakaret ettiğini ve bu konuda mahkemeye dilekçe verdiğini anımsattı. Yıldırım, avukat Ergül’e ilişkin olarak “Sonradan öğrendim Hıristiyan bir bayanın avukatıymış. 10 bin Türk’ü Hıristiyanlaştırdığını kendisi söylüyor” diye konuştuğu sırada Alparslan Arslan ağır küfürler ederek bağırmaya başladı. Osman Yıldırım da aynı ağır küfürlerle cevap verdi ve karşılıklı küfürleşme sürdü. Bunun üzerine Başkan Şengün, Alparslan Arslan’ın salondan çıkarılmasını istedi. Arslan, jandarmalar tarafından salondan çıkarılırken sinkaflı küfürlerini Türkçe ve Kürtçe sürdürdü. Yıldırım, Arslan’ın içerde Allah’a küfrettiğine jandarmanın tanık olduğunu, ama duruşmada Allah’a sığındını anlattarak “Kimlerden güvence aldıysa, aldığı talimat doğrultusunda hareket ediyor” dedi.
Gözaltı
Danıştay baskınından bir gün sonra 18 Mayıs 2006’da gözaltına alındığını anlatan Yıldırım, “Danıştay suikastından sorgulanmadım. Cumhuriyet gazetesi konularını ilk başta inkâr ettim. Telefon görüşmeleri çıkınca kabul ettim” dedi.
Yıldırım, Alparslan Arslan’ın emniyette arkadaşlarını ve kendi adını verdiğini söyledi. “Şeyh Salih Kurter’i ne tanırım ne de ismini duymuşum” diyen Osman Yıldırım “Arslan, ‘pişmanım’ demiyor. Ama isimleri niçin veriyor? Yaşlı bir adamın ismini niye veriyorlar. Dinci örgüt varmış, Osman Yıldırım da bunun üyesiymiş... Nereden çıkmış” diye sordu.
Yıldırım, 12 Temmuz 2006’da duruşmalar başlamadan Ankara’da Danıştay’a saldırı iddianamesini hazırlayan savcıyla görüşmesini “Savcıya ‘Bu iddianame hayal ürünüdür. Bu bir tezgâhtır, ama benim üzerimden yapamazsınız. Ben Osmansam bu oyunu bozarım’ dedim” şeklinde aktardı.
Osman Yıldırım, Alparslan Arslan’ı kastederek “Ankara’ya giderken tetikçinin silahlarından hiçbirini görmedim. Ben gece uykudan kalkacağım. Dervişi Vahdet devlete saldırmış. Ben uyuyorum” diye konuştu. Danıştay’ın türbana ilişkin bir karar aldığından habersiz olduğunu söyleyen Yıldırım, “Hakaret etmiyor. Hâkimler yasalara göre karar veriyor. Müslümanların kutsalına saldıran Cumhuriyet gazetesi değil mi? Alparslan Arslan’a bu işi verenler, İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk’u gözden çıkaramayanlar, demek ki devletin yargıçlarını gözden çıkarmışlar” diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!