"Danıştay'a gidilmiştir zaten"

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay Meclis'te düzenlediği basınla sohbet toplantısında, Yüksek Seçim Kurulu'nun dün yaptığı açıklamaları değerlendirdi. YSK'nin kapatılan 862 belediyenin seçime katılabileceği yönünde karar aldığını hatırlatan Okay, kapatılan diğer belediyelerin de 31 Aralık gününe kadar iptal davası açmaları halinde seçime katılabileceklerini söyledi. Okay bu durumdaki belediyelerin bir taraftan iptal davası açması bir taraftan da İlçe Seçim Kurullarına bildirmelerini istedi.
 

"Demek ki bir sakatlık var"

YSK'nın aldığı kararın tamamen kapatılan belediyelere ilişkin olduğunu ifade eden Okay, Salman Kurtulan ve Cemil Bayık'ın seçmen kaydının silinmesinin ise "Seçmen kayıtlarının çelişkili ve hatalı olduğu"nun kabulü anlamına geldiğini kaydetti. Okay, "YSK diyor ki Salman Kurtulan ve Cemil Bayık'ın seçmen kaydını sildim. Demek ki bir sakatlık var. Adrese dayalı nüfus tespitinde bir sancı, sıkıntı var, bunun giderilmesi lazım. Bizim temel talebimiz bu. Biz, 'seçimlerde şüphe, şaibe olmasın, seçmen iradesi tam manasıyla sandığa yansısın' diyoruz. Bu irade zedelenmesin. Biz ve diğer muhalefet partileri bunları ifade ederken, bu oluşumdan en memnun olan parti AKP'dir. Hiçbir itiraz ve şikayeti yok ve seçimlere böyle olmasın istiyor. Oysa bu Türkiye'de çok ciddi tartışma konusu haline geldi. Ciddi seçmen transferleri olduğu iddiaları var. Bunu nasıl aşacağız? 29 Mart'ta yapılacak seçimlerde, hiç kimsenin kafasında bir kuşku, şüphe ve endişe olmasın, seçmen kaydırmalarıyla seçim sonuçları etkilendiği endişesi olmasın.'' diye konuştu.

"Kaotik bir ortam var"

Seçmen kütükleriyle ilgili kaotik bir ortam olduğunu, seçimler öncesinde bu sıkıntılardan Türkiye'nin arınması gerektiğini dile getiren Okay, "Bu arınmayı nasıl gerçekleştireceğiz? Bu arınmanın yöntemi, İçişleri Bakanlığına bağlı bir idareyle kalkıp protokol yaparak, seçmen kütüklerinin tanzimini onlara bırakarak değil. Seçmen kütüklerini Nüfus ve vatandaşlık işleri yapıyorsa ve siyasi iradesinin hükmettiği bakanlık nezdinde yapılıyorsa, insanın kafasındaki soruların eksilmesi mümkün değil'' dedi.
 

"YSK Vaziyete el koydum derse sorun alışır"

Sorunun seçmen kütüklerinin sağlıklı yapılandırılmamasından kaynaklandığını, YSK'nin bir an önce inisiyatif alması gerektiğini ifade eden Okay, "YSK, 'ben yaptığım protokole bağlı olarak yine bu seçmen kütükleriyle gireceğim' dediği takdirde, itirazların yapılmasının da altyapısının hazırlanmadığı sürece, bu endişeler, kuşkular giderilemez. Yeniden askıya çıkarılacak. Ama geçen askıda bir sürü sorun taşındı ve çözülmedi. Makul çözüme yönelik pratik uygulama olabilir. Yoğun nüfusun olduğu yerde bir tek muhatap nüfus idaresi olacak. Bunun tek kalem nüfus idaresine bırakılması da hukuka aykırıdır. Düzenleyici kararları YSK alır. Sen, alman gereken kararların bir bölümünü idareye bırakırsan, hem Anayasadan kaynaklanan görevlerinle ilgili tartışma olur, hem de seçimler üzerindeki şüpheler ortadan kalkmaz. YSK, 'ben vaziyete el koydum, irademi ortaya koydum, bu işi ben yapıyorum, yaparken de herkesin sorunlarını aşacak çözümleriyle yapacağım' derse, sorun aşılmış olur. Ama Türkiye'de inadına, direngen, ödün vermem anlayışıyla olursa, o zaman sorun yargıya taşınıyor. Yargı çözsün diyorsunuz. Hele bu katı tavır içinde olanlar, yargıçlardan oluşan bir kurulsa... O zaman bir başka sıkıntı yaşıyorsunuz. Biz de bunu yargıya taşıyıp çözmek istemiyoruz.'' diye konuştu.
 

"Seçimler ertelenemez"

YSK'nin yaptığı açıklamaların endişeleri karşılamadığını, şaibe ve şüpheleri ortadan kaldırmadığını savunan Okay, yargıya başvurulması halinde seçimlerin ertelenebileceği yönündeki görüşlere de "Türkiye'de bir çok erken seçim 70-80 günlük sürelere sıkıştırılıp seçmen kütükleri güncelleştirilebiliyorsa, seçimlerin ertelenmesi için hiçbir neden yok. Kaldı ki bu seçim, ertelenemez bir seçimdir. Bu seçimin 29 Mart'ta yapılması Anayasal zorunluluktur." karşılığını verdi.
 

"Bir siyasi parti Danıştay'a dava açtı"

CHP'nin Danıştay'a başvurup başvurmayacağı konusunda ise Okay "Bugün bir siyasi parti, Danıştay'a dava açtı. Bunun tüm siyasi partiler ya da bir teki tarafından açılması fark etmez. Herhangi bir parti açabileceği gibi, bir vatandaş, seçmen bile açabilir. YSK, toplumu rahatlatıcı, endişeleri ortadan kaldıracak kararları almamakta ısrarcıdır.'' dedi.
 

"Aksamalara sebebiyet verilirse Cumhuriyet kurumları yıpranır"

Okay, YSK'nin "Cumhuriyet kurumları yıpratılmamalı" uyarısını da değerlendirdi. Okay, YSK'yle tartışmadıklarını ve siyasi muhatap olarak görmediklerini kaydederek ''Ama Cumhuriyet'in kurumları, Cumhuriyet'in ve demokrasinin geleceği için alması gereken kararlarda aksamalara sebebiyet verirse, o zaman kurumların ötesinde Cumhuriyet yıpranır'' dedi.

Sohbet toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Okay, seçmen kütükleri ile ilgili tartışmaların Anayasa Mahkemesi'ni taşınması halinde bir-iki aylık süre sarkmasının sorun olup olmayacağına ilişkin bir soruyu ''Yargıçlar Türkiye gerçeğini göz önünde bulunduracaktır. Yani bunu rutin bir yargılama süreci olarak değil, öncelikle, ivedilikle ve işin aciliyetini gözönünde bulundurarak karar alacaktır. Yargı makamları üzerine düşen sorumluluğu, belirlenen takvim içinde yerine getirir. Bundan en küçük bir endişem yok'' yanıtını verdi.

Okay, "YSK Başkanı'nın istifa etmesi gerekir mi?" sorusu üzerine ise "Bunun tek sorumlusu YSK. YSK sorunu aşacak iradeyi ortaya koymalı, bunu bekliyoruz" dedi. Okay, Danıştay'a başvurup başvurmayacaklarına ilişkin bir soruya ise ''Danıştay'a gidilmiştir zaten. CHP de gidebilir. Danıştay'a gidildikten sonra kimin gittiğinin önemi kalmadı.YSK'nin kararını görmedim. YSK'nin basın açıklamasını görüp, Danıştay'a başvurmayı düşünmüyorum. Bunun için karar ortada yok'' karşılığını verdi.