Darbeden yargılanan Hava Harp öğrencisinin babası tümgeneralliğe terfi ettirildi

15 Temmuz Fethullahçı darbe girişimi sırasında Yalova'daki kamptan komutanlarının 'tatbikat var' diyerek çıkardığı Hava Harp Okulu öğrencilerinin yargılandığı Orhanlı-Sultanbeyli davasının ikinci gününde 30'un üzerinde öğrenci o gece yaşananları anlattı.

 SULTANBEYLİ SANIKLARI O GECEYİ ANLATTI

ABC Gazetesi'nde yer alan habere göre, Silivri Cezaevinde duruşmanın ikinci gününde de Sultanbeyli'de olan öğrenciler ifade verdi. Askeri öğrencilerin aileleri Fatih Sultan Mehmet Köprüsü davasında tutuksuz yargılanan arkadaşları salonu doldurdu. Öğrencilerden bazıları savunmalarına eski adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde linç edilerek öldürülen Hava Harbiye öğrencisi arkadaşları Murat Tekin ve Ragıp Enes Katran'ı anarak başladı.

 İZLEYİCİ DEĞİL ANNEYİZ

Duruşma salonunda sanık yakınlarının sanıklarla temas kurmaya çalışması jandarma ile küçük çaplı gerginliklere neden oldu. Jandarma sık sık sanık yakınlarını uyarmak zorunda kaldı.

Bir jandarma erinin salona dönerek "İzleyicilerin sanıklara el sallaması yasak" sözlerine sanık yakının verdiği "İzleyici değil anneyiz" cevabı dikkat çekti.

Bir diğer dikkat çeken detay ise duruşmadaki müşteki sayısının azlığı oldu. Salonda Orhanlı Gişeler'de yaralanan birkaç müşteki yer aldı. Duruşma sırasında verilen aralarda Harbiyeli yakınları ile müştekilerin gerginlik olmadan tartıştıkları gözlemlendi.

 'BABAM 15 TEMMUZ'DAN SONRA TERFİ ETTİ'

 Öğrencilerden Efe Ertuğrul Eskici babasının havacı tümgeneral olduğunu ve 15 Temmuz'dan sonra terfi aldığını hatırlatarak başladığı savunmasında öğrenciliği boyunca Fethullahçı subayların mobingine uğradığını iddia etti. Eskici'nin babası Ergun Eskici son Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) kendi isteği doğrultusunda emekli edildi.

 HARBİYE'DE MOBBİNG

 Eskici duruşma sırasında sanıklardan Ali Apaydın'ın kendisine mobbing uyguladığını öne sürdü. Eskici'nin savunması sırasında sözl alan Apaydın iddiayı reddetti.

 Öğrenciler o gece araçlarının Osmangazi Köprüsü'nden ücret ödeyerek geçtiğini anlatarak. Komutanlarının kendilerine 'harp okuluna gidiyoruz' dediğini vurguladı.

 ÇATIŞMA OLMADI

 Araçlarının Tuzla ve Sultanbeyli'de durdurulması üzerine silah sesleri duyduklarını ancak yoğun bir çatışma yaşanmadığını belirten öğrenciler emir-komuta zinciri çerçevesinde hareket ettiklerini kendilerine kanunsuz emir verilmediğini belirtti.

 Öğrencilerden Faruk Tahsin Arık otobüslerinin Tuzla'da durdurulması sonrası komutanları Yüzbaşı Sinan Canlı'nın araçtan indiğini havaya ateş açtığını gördüğünü bildirdi. Arık, yaralı bir vatandaş gördüğünü ve bu kişiyi Canlı'nın vurduğunu düşündüğünü aktardı.

 SİLAHIMI HİÇ ÇIKARMADIM

Sultanbeyli'de aracın durdurulması sonrasında halkla birlikte İstiklal Marşı okuduklarını anlatan Arık, "sloganlarla bize destek oldular. Biz de yanlış anlaşılmamak için silahlarımızı içinde bulunduğumuz araçta görünmeyecek şekilde yerleştirdik" dedi.

GENÇLİĞİMDEN 16 AY ÇALINDI

 Sabaha karşı Sultanbeyli Karakolu'na götürüldüklerini aktaran Arık, burada gözaltına alındıktan sonra şaşırdığını belirterek "Neden tutuklandığımızı hiç anlamadım, suçsuz yere 16 ay cezaevinde yattım. Hayatımdan gençliğimden çalınan 16 ay ne olacak" dedi.

Duruşma Faruk Tahsin Arık'ın ifadesinin ardından yarına ertelendi.