Davutoğlu'ndan AB'nin Kıbrıs baskısına tepki

KKTC'deki seçimlerin galibi UBP'nın kurduğu hükümetin Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Ankara'ya yaptığı ilk ziyaret çerçevesinde mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen ortak basın toplantısında Türkiye'nin KKTC'ye tam desteği teyit edildi.

Ahmet Davutoğlu, Türkiye-KKTC arasındaki geleneksel işbirliğinin bundan sonra da devam edeceğini vurgularken KKTC'nin çok daha etkin bir biçimde uluslar arası tanıtımı için ofislerin açılmasının bir öncelik olduğunu söyledi.

Kıbrıs'ta bir çözüm için iki kesimli iki devlet anlayışının zorunlu olduğunu da ifade eden Davutoğlu, müzakerelerin yoğunlaştırılmasını çok büyük önem verdiklerini söyledi. Davutoğlu, BM'nin "son derece iyi niyetli bir çaba içindedir" dedi ve surecin hızlanması için kendileri ile yakın temas içerisinde olduklarını belirtti.


AB'ye tepki

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, AB'nin Türkiye'nin limanların Rumlara açılmasına ilişkin Ek Protokol'ün uygulanmaması halinde Aralık ayında müzakere sürecini gözden geçirme kararına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:
"KTTC'ye, uluslar arası toplumun, Birleşmiş Milletlerin, Avrupa Birliği'nin yaptığı taahhütleri açık bir biçimde ortada iken ve bu taahhütlerin hiç birini yerine getirmemiş olduğu açık iken Türkiye üzerinde böyle parça tekliflerle bir baskı oluşturma çabaları ile iyi niyetle bağdaşmaz. Bizim için Kıbrıs meselesine kalıcı ve kapsamlı çözülm esastır, Türkiye'nin AB süreci ise, kendi doğası içinde ve bize verilen taahhütler yerleşmiş gelenekler ve taamüller çerçevesinde yürülmesi gereken bir süreçtir."

"Ana vatanların katkıları çok önemli"

Davutoğlu, Kıbrıs'ta barışın sürdürülebilmesi için ana vatan ve garantör ülkelerin katkılarının çok önemli olduğunu vurgularken de Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni ile önümüzdeki dönemde görüşmeleri sürdürme umudunu da dile getirdi.

2009 yılının sonuna kadar barış mümkün görüp görmediğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Davutoğlu, çözümü vakit gecikmeden, mümkünse 2009 sonundan önce istediklerini belirtti.

Ana vatanın etkin garantörlüğü olmazsa olmaz koşulu

KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün de, Kıbrıs'ta Cuhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından sürdürülen müzakere sürecini desteklediklerini belirterek, Kıbrıs'ta varılacak bir çözüm konusunda ana vatanlarının etkin garantörlüğünün "olmazsa olmaz" bir koşul olarak nitelendirdi.

Orams davalarına değinerek "Kıbrıs konusu kişisel davaları ile çözümlenemez ancak masa başında ve global bir biçimde çözülür" diyen Özgürgün, Türkiye'nin AB sürecinin Kıbrıs sorununun engel gösterilmesine tepki gösterirken de "Bu yaklaşımlarla bir yere varılamaz" uyarısında bulundu.

KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, TSK'nin şu anda Kıbrıs'ta barış sağladığını,
eksik olanı bir anlaşma olduğunu belirirken de "Kıbrıs'ta barış vardır. 1974'te Türk Silahlı Kuvvetleri getirdi" dedi.
 

Hristofyas'a çift tepki

Bu arada, basın toplantısında bir soru üzerine gerek Davutoğlu, gerekse Özgürgün, Rum lideri Dimitris Hristofyas'ın "Çözüm ardırdan Kıbrıslı Türkleri asimile edeceğiz" yönündeki sözlerine büyük tepki gösterdi.

Ahmet Davutoğlu "Hristofyas'ın demeci hiç yapıcı olmamıştır" diyerek böyle bir tutum kabul edilmeyeceğini vurgularken Özgürgün, "Biz, Rumların Kıbrıslı Türkleri eşit taraf olarak kabul etmeyi hazır olduklarından emim değiliz" dedi ve Rumların temel hedefinin "Kıbrıs Cumhuriyeti" devamını sağlamak olduğunu, bunun da kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.