'DDK raporu katillerin korunduğunun kanıtı'

Tanrıkulu yaptığı açıklamada, Gazeteci Hrant Dink'in, esas bağlantıları ciddi bir soruşturma yürütülmediği için ortaya konmamış olan örgütlü bir yapı tarafından öldürüldüğünü belirterek, DDK'nın son derece yerinde bir saptamayla, Dink cinayetinin yolunu hazırlayan devlet personelinin dava sürecinde yargı karşısına çıkarılmamasını eleştirdiğini kaydetti. Tanrıkulu, "AKP Hükümeti Dink'i öldürenlerin kısa sürede yakalanmasıyla övünmekten geri durmuyor. Ancak DDK raporunun da vurguladığı gibi soruşturma ve yargılama süreci 'devlet imajını' muhafaza etme kaygısıyla derinleştirilememiş, cinayete giden yolda ihmali veya kastı bulunan devlet personeli yargı önüne çıkarılmamıştır" dedi. Raporun, "perde arkasında gizlenen faillerin, bizzat devlet tarafından korunduğunun itirafı" niteliğinde olduğunu ifade eden Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de davanın gidişatından memnun olmadığını belirterek, "Toplum vicdanını kanatan Dink davası kararının telafisi, devlet memurlarının da sıradan yurttaşlar gibi yargılanmasının önünü açmaktır. Demokratik devletler suçlu veya ihmalkâr personelini yargılamaktan korkmazlar. Kendi personellerini, adalete tercih etmezler" dedi.

AKP hükümetinin, suçlu devlet personelinin yargılanmasını, soruşturma süreçlerinin daha profesyonel ve kapsamlı sürdürülmesini sağlayacak düzenlemeleri derhal gündeme alması gerektiğini vurgulayan Tanrıkulu, "Dink davası sadece Dink ailesinin değil, hepimizin davasıdır. Yüz binlerce insan, Dink'in cenaze töreninde bu davanın kendi davaları olduğunu ifade etmiş ve bu taleplerini her 19 Ocak'ta bir araya gelerek ifade etmektedir. AKP hükümeti suçluları korumak yerine adaleti sağlamak için adım atmalıdır. Dink ailesiyle birlikte tüm Türkiye'nin talebi budur. DDK raporunda bunun için çeşitli öneriler sunulmuştur. Hükümet bu önerileri dikkate almak zorunda ve bu yaranın kapanması için derhal adım atmalıdır" diye konuştu.