Demir'i onlar inceleyecek

YGS'deki şifre iddiaları üzerine soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dün iddialarla ilgili takipsizlik kararı vermişti. Bu kararda YÖK Başkanlığı'ndan, ÖSYM Başkanı, YGS Koordinatörü ve diğer yetkililer hakkında "görevi ihmal" ve "görevin kötüye kullanılması" iddialarıyla ilgili soruşturma izni istedi. YÖK'ün, Hukuk Müşavirliği'ne, "Soruşturma talebini Savcılıktan elden alın" talimatı verdiği belirtildi. Talebi bugün yaptığı toplantıda değerlendiren YÖK Genel Kurulu, soruşturma izniyle ilgili kararını 25 mayıs Çarşamba günü verecek.

114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a göre, ÖSYM Başkanı hakkında soruşturma izni kararı vermeye YÖK Genel Kurulu yetkili bulunuyor.

Demir'i onlar inceleyecek

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir hakkında soruşturma izni istemesine ilişkin olarak YÖK Genel Kurulu, 3 kişilik bir komisyonu ön inceleme yapmak üzere görevlendirdi.

YÖK Genel Kurulu toplantısının ardından, toplantıda ele alınan konulara ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Toplantıya öğle saatlerinde Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in katıldığı belirtilen açıklamada, Demir'in YGS ve 18 Haziran 2011'de yapılacak yerleştirme sınavı (LYS) hakkında detaylı bilgi sunduğu belirtildi.

Açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ÖSYM Başkanı Demir hakkında soruşturma izni istemesine ilişkin evrakın YÖK'e ulaştığı belirtilerek, YÖK Genel Kurulu'nun 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun gereğince 3 kişilik bir komisyonun, Demir hakkında ön inceleme yapmak üzere görevlendirildiği bildirildi.

YÖK Genel Kurulu'nun belirlediği üç kişilik komisyonda YÖK üyeleri Prof. Dr. Yavuz Atar ve Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın ile YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Anayurt bulunuyor.

Bir sonraki YÖK Genel Kurulu toplantısı 25 Mayıs 2011 tarihinde yapılacak.
 

İptal konusu önümüzdeki günlerde karara bağlanacak

YGS'ndeki 'şifre' iddiaları üzerine sınava giren bir öğrencinin avukatı Ahmet Gürol Şağban sınavın iptal edilmesi için Danıştay'a dava açtı. Danıştay, görevsizlik kararı vererek, dosyayı Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderdi. Dosyayı inceleyen Ankara 7. İdare Mahkemesi, iddialar üzerine ÖSYM'den savunma istedi. ÖSYM'nin savunmasını Ankara 7. İdare Mahkemesi'ne sunmasının ardından mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yürüttükleri soruşturmayla ilgili evrakı ve varsa bilirkişi raporunu talep etti.

Mahkeme yetkililerinden alınan bilgiye göre, dünkü ara kararla ilgili istenen belgelerin geldiği, heyetin bu belgeleri değerlendirdiği belirtildi. Mahkeme Başkanı ve iki üyenin katılımıyla yapılan değerlendirme sonucu yürütmenin durdurulması istemi reddedildi.

Heyet, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasındaki "İdari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler" hükmündeki şartlar oluşmadığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği bildirildi. Davalı Şağban'ın, 7 gün içinde karara itiraz hakkı bulunuyor.

İtiraz edilirse dava bu kez Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin gündemine taşınacak. Yürütmeyi durdurma talebini karara bağlayan Ankara 7. İdare Mahkemesi önümüzdeki günlerde de sınavın iptal edilmesi konusunu karara bağlayacak.

YGS'nin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle açılan davanın görüşüldüğü Ankara 7. Bölge İdare Mahkemesi önüne gelen gruptakiler, ÖSYM ve hükümet aleyhinde pankart ve döviz açarak, benzer içerikli sloganlar attı. Burada grup adına yapılan açıklamada, YGS'de şifrenin gerçekleştiğinin kanıtlandığı öne sürüldü.

''En yetkili ağızlardan bile dolaylı olarak itiraf edilen haksız uygulamanın giderilmesi ve sorumluların cezalandırılması'' istenen açıklamada, açık bir hukuka aykırılık olduğu savunuldu.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''Şayet ÖSYM'nin açıklamasındaki gibi şifre sisteminin sehven yapıldığı kabul edilse bile, bu hatada bir hukuka aykırılıktır. İdarenin faaliyetlerinde hata olmaz, hizmet kusurlu olur. Kusura dayanılarak yapılan işlemin de iptali gerekir. Bu amaçla haftalardır eylemler yapıyor, imza kampanyaları gerçekleştiriliyor, demokratik, barışçıl bir mücadele yürütüyoruz. Tek isteğimiz çalışarak, hakkımızla üniversiteye girebilmek, meslek sahibi olabilmektir. Şifrelemenin yanlışlıkla yapıldığının kabul edilmesi bile sınavın iptal edilmesi için yeterlidir.''

Bütün bunlar göz önüne serilmesine rağmen savcının konuyla ilgili takipsizlik kararı verdiği anlatılan açıklamada, ''KPSS ile ilgili 9 aydır karar veremeyen savcılıktan bu sınavla ilgili karar 3 günde nasıl çıktı?'' diye soruldu.

Açıklamada, sınavın iptal edilmesi istenerek, grubun talepleri karşılanana kadar eylemlerini sürdüreceği belirtildi.

İlgili haber için tıklayınız

• 'YARGININ YGS KARARI KİMSEYİ TATMİN ETMEDİ'