Demirtaş, seçim beyannamesini açıkladı

Seçim beyannamesinin açıklanması dolayısıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümerpark resepsiyon salonunda düzenlenen toplantıya, BDP Genel Başkanı Hamit Geylani ile Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayları katıldı.

Seçim bildirgesini açıklayan Demirtaş, seçim sürecinin Türkiye'ye, emek, barış, demokrasi ve özgürlük getirmesi açısından önemli bir fırsat olacağına inandıklarını ifade ederek, ''Türkiye'nin kronikleşen ve çözümsüz kalan sorunlarının mevcut durumuyla devam etmeyeceği toplumun genel kanısı durumundadır. Bu değişim talebini karşılama vaadi ve iddiasıyla iş başına gelen hükümetlerin geride bıraktığı sorunlar, ülkeyi ekonomik ve siyasi olarak yönetilemez duruma getirmiş durumdadır'' dedi.
 

Demokratik özerklik

Demirtaş, geçmiş hükümetler gibi AKP hükümetinin de toplumun değişim talebine cevap olamayacağı, evrensel standartlara uygun, çağdaş bir değişimi gerçekleştirmesinin mümkün olmayacağının ortak kanı haline geldiğini ileri sürdü.

''2005 yılında Diyarbakır'da 'Kürt sorunu benim sorunumdur' diyen Başbakan Erdoğan, 2011 yılında, 'Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunu vardır' itirafıyla gerçek yüzünü ortaya koymuştur'' ifadesini kullanan Demirtaş, şöyle devam etti:

''Blokumuz, esasında Türkiye'de sistemin ötekileştirdiği, inkar ettiği, imhaya tabi tuttuğu, asimilasyon süreçleriyle eritmeye çalıştığı, dışladığı bütün toplumsal kesimleri esas almaktadır. Tekçi sistem ve politikalara karşı demokratik ulus çözümü ve yaklaşımıyla hareket etmektedir. Eşit vatandaşlık hakkı kadar, bireysel ve kolektif hakların özgürce kullanılabildiği, bütün toplumsal kimliklerin, cemaatlerin, grupların, cinsiyetlerin kendisini ifade edebildiği ve örgütleme imkanına kavuşabildiği toplumsal yapı, blokumuzun esasıdır. Cumhuriyetin kuruluşuna eş değer olan Kürt sorununun çözülmesi ve Türkiye genelinde halkın yönetime katılması için blokumuzun demokratik ulus ve demokratik cumhuriyet yaklaşımı iddiamızı ortaya koymaktadır. Aynı zamanda toplumun doğrudan demokratik katılımını esas alan ve hayatın her alanında söz sahibi olmasına imkan tanıyan, sadece bir idari yapıdan ibaret olmayan, esasında toplumsal katılımı ve demokratik yönetimi önceleyen, kangrenleşen sorunların en temel çözüm modeli olarak demokratik özerkliğin hayata geçirilmesi iddiası ve amacındayız.''

Demirtaş, AKP hükümetinin, olumlu havayı tam bir demokratikleşme için değerlendirmek yerine, partisel ve grupsal çıkarlarını elde etmek, ideolojik ve kadrosal yayılmayı sağlamak için kullandığını savunan, ''Halk barış için bu kadar istekli ve umutlu iken, AKP'nin oyları ve çıkarları uğruna yeniden savaşın başlamasına izin vermeyeceğiz. Bir yandan çatışmadan beslenen, öte yandan kendisi dışında herkesi savaş yanlısı ilan eden AKP'nin iki yüzünü de teşhir edeceğiz ve kalıcı barış için inisiyatif alacağız. Sorunun demokratik siyaset zemininde çözülmesi için projelerimizle, pratiğimizle kalıcı barışı sağlayacağız'' diye konuştu.

Demirtaş, ''Türkiye toplumunun yıllardır özlemini duyduğu, kalıcı bir barışın sağlanması için iktidar başta olmak üzere tüm kesimlerin siyasi ve ekonomik rantlarını bir tarafa bırakıp samimi bir yaklaşım ile çözüm iradesi ortaya koymaları, Kürtlerin talep ve beklentilerini dikkate almaları ve üç yıldır İmralı'da süren görüşmeleri bir an önce müzakere sürecine dönüştürmeleri gerekmektedir'' dedi.

Geçmiş dönemlerde ve yakın zamanda yaşanmış bütün toplumsal acıların, insan hakları ihlallerinin, katliamların, sürgünlerin, askeri darbelerin, işkencelerin, faili meçhul cinayetlerin, köy yakmaların ve kayıpların sorumlularının açığa çıkarılması için hakikatleri araştırma komisyonu kuracaklarını kaydeden Demirtaş, ''Dersim, Ağrı, Zilan, Maraş, Çorum, Sivas katliamları da bu komisyon tarafından araştırılarak bütün gerçekler açığa çıkarılacaktır'' şeklinde konuştu.