Dink davasının kararı 14 Eylül'de

Fransa'nın Strazburg kentinde faaliyet gösteren AİHM basın merkezi, Dink davası kararının 14 Eylül'de açıklanacağını duyururken dava ile ilgili özet bilgi de verdi. Hırant Dink ve beş yakını tarafından 2007 ile 2009 arasında yapılan beş ayrı başvurunun birleştirildiği davaya ilişkin basın bildirisinde Dink'in 2006 yılında TCK'nın 301 maddesi çerçevesinde "Türk kimliğine hakaret"ten suçlu bulunduğuna dikkat çekildi.

Dink'in 2007 yılında öldürüldüğü anımsatılan bildiride, başvurularda "Devletin, Fırat (Hrant) Dink'in hayatını korumadığı, devlet ajanlarının sorumluluğunu belirlemeye yönelik etkin bir soruşturma yapmadığı" iddia edildiği vurgulandı.

Bu çerçevede Dink ailesinin, AİHM'ye yapılan şikayette Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "yaşam hakkı"na ilişkin 2. maddesi ve "etkin çare" ile ilgili 13. maddesinin ihlal edildiğini savunduğu kaydedilirken Dink'in, Türkiye'de hakkında görülen davanın suçlu bulunmasının Sözleşmenin ifade özgürlüğüne ilişkin 10. maddesine aykırı olup, "Dink'i, aşırı milliyetçi grupların hedefi haline getirdiği şikayetinde de bulunduğuna" işaret edildi.

Tartışmalı karar

Öte yandan, Türk hükümetinin, Türkiye'de büyük tepki ve tartışma yaratan bir savunma sunduğu AİHM'nin karar gerekçesiyle yapacağı değerlendirme merakla bekleniyor. Hükümetin savunmasında, Dink'in 301. madde kapsamında dava konusu olan yazısının halkı tahrik etme suçunu oluşturduğu öne sürülürken AİHM'in daha önce bir Nazi liderinin Nasyonel Sosyalizmi savunduğu yazısı nedeniyle mahkum edilmesine yeşil ışık yaktığına dikkat çekilmişti.

Savunma konusunda Türkiye'de gösterilen tepki üzerine hükümetin, "dostane çözüm" önermeye karar vermiş ancak Dink ailesinin bu öneriyi kabul etmediği bildirilmişti.