Dışarıda Nobel içeride tutuklama
Tutuklanarak Silivri’ye gönderilen gazetemizin 9 yazar ve yöneticisine sorgulama sırasında sorulan “haber ve köşe yazıları”, bir ay önce Alternatif Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Ödülün Cumhuriyet’e verildiğinin açıklanmasından bir ay sonra yapılan tutuklamalar, Türkiye’nin basın özgürlüğü tablosunu ortaya koyuyor.

Silivri zindanına konulan gazetemiz yazar ve yöneticilerini hedef alan soruşturma tarihe kara bir leke olarak geçecek. Gazetemiz yazar ve yöneticilerine sorgulamada haber ve köşe yazıları sorulurken, gazetecelik tutuklanırken; Cumhuriyet’in ‘o’ haberleri ve köşe yazıları çok değil bir ay önce Alternatif Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Cumhuriyet’in “tüm baskılara karşın, gerçekleştirdiği bağımsız, korkusuz yayıncılık, araştırmacı gazeteciliğe ve fikir özgürlüğüne verdiği önem nedeniyle” değer görüldüğü ödülden 1 ay sonra gazetemize yönelik operasyon Türkiye’nin yaşadığı vahim tabloyu da ortaya koyuyor
Alternatif Nobel Ödülü, Eylül ayında Right Livelihood Vakfı İcra Kurulu Başkanı Ole von Uexkull ve Kurul Üyesi Marianne Andersson tarafından şu sözlerle açıklanmıştı: “Ülkedeki insanlarının geçirdiği bu zor dönemde, büyük riskleri göze alan Cumhuriyet, Türkiye’de ifade özgürlüğünün bayrağını taşımaktadır. Right Livelihood Ödülü, Cumhuriyet’in Türkiye’de ve tüm dünyada basın özgürlüğüne sunduğu katkıyı alkışlarken, gazetenin araştırmacı gazeteciliğe verdiği önemin de altını çizmektedir. Türkiye’de ifade özgürlüğünün giderek tehlikeye girdiği bir zamanda Cumhuriyet çok önemli haberlerle ulusal ve uluslararası kamuoyunu etkilemektedir.”
Doğru yaşam ödülü
Ödülün ardından Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç ödülü, “Daha iyi bir yaşam için çaba harcayanlara verilen ‘Doğru Yaşam Ödülü’nün çok özel bir önemi var. Özverili okurlarımız olmasaydı bu ödülü alamazdık. İnsan haklarına, kadın haklarına, düşünce ve basın özgürlüğüne, laiklik İlkesine en fazla önem veren gazete olma özelliğini her zaman korudu. Çabalarımız nedeniyle yazarlarımız öldürüldü, hapislere atıldı, saldırılara uğradı, can güvenlikleri tehlikeye girdi. Darbeler, darbe girişimleri, sıkıyönetimler, olağanüstü haller yaşadık. Ama okurlarımızın ‘bilgilenme hakkı’nın kısıtlanmasına hiçbir zaman izin vermedik” sözleriyle okurlarımıza paylaşmıştı.

En Çok Okunan Haberler
-
İmamoğlu'ndan YÖK raporuna suç duyurusu!
-
Hukuksuzluk bitti, gazetecilik beraat etti
-
İktidarın 'anayasa' hesapları
-
Çakarlı cipin sahibi ne kadar vergi ödedi
-
Özel'den TBMM Başkanı Kurtulmuş'a 'süreç' çağrısı
-
Okuyan'dan kritik değerlendirme
-
O şartı sağlayanların aylıkları artacak!
-
‘Savunmasına katılmazsam namerdim’
-
Yılmaz Erdoğan'dan Bahçeli'ye 'teşekkür' telefonu
-
163 bıçak darbesiyle öldürdü, 'gülerek' savunma yaptı