Diyala ve Kerkük'te güvenlik açığı oluştu

Selahaddin kentine bağlı Tuzhurmatu ilçesinde Peşmerge güçleriyle Dicle Operasyon Güçleri arasında yaşanan gerginliği değerlendiren Ali Ekber Veli, ''Dicle Operasyon Güçleri kurulmadan önce, bölgedeki güvenlikten Peşmerge güçleri sorumluydu. Ancak bölgede güvenlik eksikliğinden kaynaklanan pek çok sorun yaşandı. Bu sebeple Başbakan Maliki, Dicle Operasyon Güçleri'ni oluşturmaya başladı. Bu aslında bir organizasyon yenilemesidir. Bu güçler zaten o bölgede vardı. Diyala, Kerkük, Selahaddin ve diğer illerde Irak ordusuna ait askeri birlikler vardı. Başbakan Maliki, sadece bu üç ildeki askerleri tek bir komuta merkezinde topladı'' diye konuştu.

Bölgede yaşayan Kürtlerin bu duruma fazla hassasiyet gösterdiğini söyleyen Veli, "Bu gereksiz bir hassasiyettir. Bunlar biraz da geçmişteki sorunlara atıfta bulunarak, Dicle Operasyon Güçleri'nin Bölgesel Kürt yönetiminin bölgesine girmeye çalıştığını ve oradaki yönetimi hedef aldığını söylüyorlar, ama bu iddia hiçbir şekilde doğru değildir'' dedi.

Talabani ve Barzani'nin de oluşturulan bu yeni güçten haberlerinin olduğunu savunan Veli, ''Tartışmalı bölgelerde yönetimi kendi ellerinde tutmak istedikleri için bu yeni gücün oluşmasına olumlu yaklaşmadılar. Maalesef güvenliği sağlama konusunda da başarısız oldular. Bölgede güvenlik eksikliğinden kaynaklanan pek çok sorun yaşandı. Patlamalar, adam kaçırma olayları oldu. Bu tür eylemleri özellikle Kerkük'ten her gün duyuyoruz. Bölge halkı bu durum karşısında oldukça tedirgin ve tepkilerini Başbakan Maliki'ye yöneltiyorlar. Başbakan da bu üç ilde güvenliği sağlamaya yardımcı olabilecek yeni bir güç oluşturmaya karar verdi'' şeklinde konuştu.

Türkmenler'in Dicle Operasyon Güçleri'nin oluşmasına destek verdiğini iddia eden Veli, ''O bölgede bir Kürt yönetimi var ve bu yönetim güvenliği tam olarak sağlayabilmiş değil. Bölgede en fazla zararı ise Türkmenler görüyor. Adam kaçırma olayları en çok Türkmen bölgelerinde görülüyor. Patlamalarda da yine en çok Türkmenler zarar görüyor. Dolasıyla Türkmenler bu yeni oluşuma destek verdiklerini açıkça belittiler. Buna sadece Kürt kardeşlerimiz karşı çıktı'' dedi.

Türkiye'den mezhep savaşı çıkabileceğine ilişkin açıklamalara değinen Veli, şöyle konuştu:
''Bunun mezheple bir ilgisi yok. Bölgede anlaşmazlık yaşayan iki ayrı askeri güç var. Biri Kürt bölgesine, diğeri ise merkezi hükümete ait. Maalesef Kürt kardeşlerimiz merkezi hükümete ait hiçbir askeri gücü kabul etmiyor. Bu tamamen anayasamıza aykırıdır. Çünkü Irak merkezi hükümetine ait askeri bir birlik, Irak'ın her yerine girebilir ve oranın güvenliğini sağlayabilir. Buna hiç kimse karşı çıkamaz. Ama maalesef oradaki Peşmerge güçleri, Irak merkezi hükümetine bağlı orduya karşı koyuyorlar. Halbuki oradaki güç, sadece güvenliği sağlamak için kurulmuştur.''

Tarafların Irak askerinin ülkenin tümünde güvenliği sağlamakla görevli olduğunu anlaması gerektiğini söyleyen Veli sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bütün taraflar Irak askerinin ülkenin tümünde güvenliğini sağlamakla görevli olduğunu anladıkları zaman birlikteliği gerçekleştirebiliriz. Arap olsun Kürt olsun Türkmen olsun Hristiyan olsun bu fark etmez, Irak ordusu bütün Iraklılara aittir. Orada bir güç varsa bu Kürtlerin güvenliğini sağlamak içindir. Bunu anladığımız zaman hiçbir anlaşmazlık meydana gelmeyecektir. Bu güçler kentlere girmiyorlar, sadece giriş çıkışları kontrol ediyorlar. Adam kaçırma ve bombalı saldırıları önlemek için orada bulunuyorlar ve bunun kimseye hiçbir zararı olmayacaktır.''