"Diyalog bitti müzakere başladı"

Terör örgütü PKK'nin elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Aysel Tuğluk, ''(Abdullah Öcalan) Devlet yetkilileri ile bir kez daha görüşme gerçekleştirildiğini, bu görüşmenin son derece önemli olduğunu niteliksel bir görüşme olduğunu, ciddi bir görüşme olduğunu ifade etti dedi.

Sabah saatlerinde İmralı Adası'a giderek terör örgütü PKK'nin elebaşı Öcalan'la görüşen avukatlar Aysel Tuğluk, İbrahim Bilmez, Mehmet Sabırtaş ve Selahattin Kaya, saat 19.45 civarında İlçe Jandarma Komutanlığına geldi.

Avukatların dönüşünden önce iki genç ellerinde Atatürk posterli Türk bayrağıyla jandarma komutanlığı önüne geldi. Gençler, sivil polis memurlarınca uzaklaştırıldı. Jandarma komutanlığının önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Aysel Tuğluk, Öcalan ile görüşmenin son derece olumlu olduğunu, çok yönlü değerlendirmeleri içeren bir görüşme yaptıklarını söyledi.

Öncelikle eylemsizlik kararının uzatılmasından dolayı duyduğu sevinci ve mutluluğu ifade etmek istediğini vurgulayan Tuğluk, bu ülkenin, herkesin barışa ihtiyacı olduğunu, bu eylemsizlik sürecinin ilelebet ellerin tetikten çekildiği bir sürece dönüşmesine umut ettiğini belirtti.

Öcalan'ın mesajlarını aktaracağını dile getiren Tuğluk, şöyle konuştu:
''Kendisinin özellikle basın mensuplarıyla paylaşmamı istediği mesajlar var. Devlet yetkilileri ile bir kez daha görüşme gerçekleştirildiğini, bu görüşmenin son derece önemli olduğunu, niteliksel bir görüşme olduğunu, ciddi bir görüşme olduğunu ifade etti. Kendisiyle görüşme yapan devlet yetkililerini barış konusunda daha ciddi bulduğunu bir kez daha dile getirdi. Yapılan görüşmeleri bir nevi diyalog sürecinden müzakere sürecine geçişi ifade eden bir süreç olarak gördüğünü söyledi. Bununla bağlantılı, bu olumlu gelişmeyle birlikte aslında devletin çözümden ve barıştan yana olduğunu, bu süreci devam ettirmek istediğini ancak bu sürecin önünde temel engelin siyasiler olduğunu ifade etti.''

Tuğluk, ''Öcalan'ın AKP, CHP ve MHP'nin bu sürecin çözüme dönüşmesi, barışçıl bir sürece evrilmesi konusunda sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade ettiğini'' anlatarak, şöyle devam etti:

''Siyasi partilerin daha çok partisel ve grupsal çıkarları ve hesap üzerine kurulu siyaset izlediklerini, bu yaklaşımın Türkiye'ye zarar verdiğini ifade etti. Basın mensuplarının, bu meselenin çözümünü isteyen herkesin bu konu üzerinde yoğunlaşmasını beklediğini, basın mensuplarının devletin bu yaklaşımını desteklemesi gerektiğini söyledi. Çözümün önünde çıkarcı, hesapçı yaklaşan siyasetin ise teşhir edilmesi gerektiğini ifade etti. Kendisinin birlikte yaşamaktan yana olduğunu, önerdiği çözümlerin hiçbir şekilde ayrı bir devleti içermediğini birlikte yaşama modeli üzerine kurulduğunu anlattı.''
Tuğluk, şunları kaydetti:

''Diğer önemli mesajı şuydu. Dünkü yaşanan saldırı, Hakkari'deki mayın patlaması ve eylemsizlik sürecindeyken Hakkari bölgesindeki 9 'gerilla'nın öldürülmesi olaylarının bir bütünlük içinde ele alınması gerektiğini, bütün bunların kimler tarafından yapıldığının açığa çıkması açısından çok hayati bulduğu 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu' kurulması gerektiğini ifade etmiştir.''

Bir gazetecinin, ''Hakkari'deki saldırının ardından PKK'nin içinde farklı oluşumların olabileceği ve bu saldırının onlar tarafından yapılmış olabileceği mesajı gelmişti. Dünkü saldırıyla ilgili buna benzer mesaj geldi mi?'' sorusu üzerine Tuğluk, şöyle konuştu:
''Hayır, mesaj şuydu; bütün bunların açığa çıkması için komisyon kurulmalıdır. Bütün bu olayların önüne geçilmesinin yolu budur. İddialı söz de söyledi; 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun, ben bu komisyonun aldığı her karara uymaya hazırım, hiçbir şekilde tartışmadan komisyonun alacağı kararlara uyacağım' dedi.''

Aysel Tuğluk, bir gazetecinin, ''Bir helikopterin İmralı Adası'na indiği ve MİT başkanının siz ve Öcalan ile görüştüğü iddiaları var'' demesi üzerine de 'Hayır, böyle bir şey olmadı'' diye konuştu. Tuğluk ve beraberindekiler, açıklamanın ardından ilçeden ayrıldı.

DTK Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, 27 Eylül'de 5 yıl aradan sonra avukat sıfatıyla İmralı Adası'na giderek Öcalan ile görüşmüştü.