Doç. Ali Faik Demir, "Dış politikada alternatif değerlidir"

Rusya’nın son yıllarda Türkiye’nin en önemli müttefiki haline geldiğini söyleyen Doç. Dr. Ali Faik Demir, Batı ile Ankara arasındaki inişli-çıkışlı ilişkilerin seyrini değerlendirdi.

Yayınlanma: 14.03.2021 - 03:29
Doç. Ali Faik Demir,
Abone Ol google-news

Batı ile Ankara arasında ilişkiler inişli-çıkışlı seyirde ilerlerken müttefikliğin güven duvarına ilişkin tartışmalar da artıyor. Doğu Akdeniz, Suriye konularıyla birlikte Rus S-400 zorlu kriz başlıklarından. Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ali Faik Demir, Rusya’nın son yıllarda Türkiye’nin en önemli müttefiki haline geldiğini söylerken şu ifadeleri kullanıyor: “İlginç olan birçok konuda farklı tarafta olunmasına rağmen, bu ilişki başarıyla sürüyor. Avrupa’nın tutumu ise iki tarafı daha çok birbirine yaklaştırıyor.” Demir, “Rusya, Türkiye açısından önemli bir partner olmaya devam etmeli ama dış politikada alternatiflerin olmasının değeri asla unutulmamalı” diyor. 

- Biden dönemiyle birlikte Transatlantik işbirliğinde yeni sayfa arayışlarını nasıl okuyorsunuz? 

ABD başkanlık seçimi tüm dünya için bir değişim ihtimali ümidini yarattı. Ama bu yeninin ne açılardan olabileceğini, daha önemlisi yeninin dünyadaki hangi olumsuzlukları bitireceği ve ne tür politikaları başlatacağını görmek gerekiyor. Kartların tekrar dağıtılacağı bir sürece girildiği yadsınamaz. Biden döneminde Transatlantik ilişkilerin sıkılaştırılacağı ve “Önce Amerika” diyen Trump yerine Batı kampının yeniden canlandırılması öncelik kazanacak görünüyor. 

‘SÖZDE MÜTTEFİKLİK’

- Gerek AB gerekse ABD’den NATO üyesi Türkiye’ye yönelik yaklaşımlarda farklı bir tutum bekliyor musunuz... Ankara’ya baskı politikaları artar mı?..

Türkiye-ABD ilişkilerinin önemli bir boyutunu Türkiye’nin Batı ile müttefiklik ilişkisinin dengeleri belirleyecek gibi. Bu çerçevede 2021’deki liderler zirvesi NATO’nun yeni sürecinin ciddi şifrelerini ortaya koyacak. Türkiye’nin bu süreçte nerede duracağı merak konusu. Bu aşamada iki kritik sorun ortaya çıkıyor: Doğu Akdeniz ve Rus S-400 füze savunma sistemi. Doğu Akdeniz büyük ve karmaşık bir sorun yumağı ve AB boyutu ön planda yer alıyor.

S-400 ise ABD, AB ve NATO çerçevesinde kritik bir sorun olma özelliğini taşıyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye’nin S-400 sistemini kullanmaması gerektiğini ve bu bağlamda bir müttefik gibi davranmadığını söyledi. Bu açıklamasında bir ilk olarak Türkiye için sözde stratejik müttefikimiz ifadesini kullandı. Türk tarafının ABD ve NATO’nun taleplerini dikkate alan ve alternatif sunan yaklaşımına rağmen bu sorunun gündemde ilk sıradaki yerini koruyacağı anlaşılıyor. Tarafların tansiyonu yükseltmek gibi bir niyeti yok ama paralel olarak politikalarında ısrarlılar ve bu da olası yeni gerginliklerin sinyali niteliğinde. 

- ABD yönetiminin Suriye’de terör örgütü YPG’ye desteğin süreceği mesajını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye, Rusya ile işbirliği konusunda Batı ittifakı kanadından baskılara karşı nasıl bir yol izlemeli... 

Suriye konusunda sorunlar çözülmüş değil. Ürküten sessizlik hâkim bölgeye. ABD’nin yeni Savunma Bakanı, Ortadoğu’yu yakından tanıyan, CENTCOM’un başında bulunmuş bir isim, Lloyd Austin. IŞİD’le mücadele kılıfı altında terör örgütü PKK-PYD-YPG’yi silahlandırmasıyla biliniyor. ABD’nin PYD/YPG konusunda nasıl bir tavır takınacağı Türkiye açısından son derece önemli. Türkiye, bu konuda Blinken’in kullandığı sözde müttefik tanımını ABD için kullansa herhalde hiç yanlış olmaz... Rusya ile ilişkilere gelirsek, son yıllarda en önemli müttefikimiz haline geldiğini söylemek yanlış olmayacak. 

İlginç olan birçok konuda farklı tarafta olunmasına ve ayrı politikalar uygulanmasına rağmen, bu ilişki başarıyla sürüyor. Avrupa’nın etkisine gelince, tam tersine iki tarafı daha çok birbirine yaklaştırıyor. Batı açısından bakılırsa son derece yanlış bir strateji. Türkiye bir anlamda Rusya ile yakın ilişki kurmaya mahkûm bırakılıyor. Biden yönetiminin Rusya’ya bakışı ve olası politikalarının Türkiye açısından bazı zorluklar ve yeni yol arayışları yaratabileceği düşünülebilir. 

‘TÜRKİYE KİLİT KONUMDA’

Rusya, Türkiye açısından önemli bir partner olmaya devam etmeli ama dış politikada alternatiflerin olmasının değeri asla unutulmamalı. Rusya için Türkiye neden önemli sorusunu sorarsak vereceğimiz cevap bize doğru yolu gösterecektir. Bu soruya kuşkusuz birçok açıdan cevap mümkün. Ama Türkiye’nin jeopolitik konumu en öne çıkanlardan. Türkiye’nin komşu olduğu bölgeler ve devletler günümüz uluslararası ilişkilerinin odağında yer alıyor. Bu çerçevede Rusya’nın nüfuzunu kurmak ya da artırmak istediği her alanda Türkiye de var. 

Rusya’nın enerji ve özellikle boru hatları politikalarında Türkiye kilit konumda. Türkiye’nin Avrupa ile her şeye rağmen süren müttefiklik ilişkisi ve NATO üyesi olması, saydıklarım kadar belki bunlardan da önemli. Batı Bloku ile arası soğuk ve mesafeli bir Türkiye Rusya açısından son derece değerli. Batının içinde kalmakla birlikte, böylesi bir gergin ve sorunlu ilişki hali Türkiye’yi daha değerli kılıyor Rusya için. Bir anlamda Türkiye ile ilişkiler daha özenli ve karşı tarafı kaybetmemek üzerine kuruluyor. Ancak ilişki, bir mecburiyet, daha kötüsü bir devlete mahkûm olmaya dönüşürse, sonu hiç istenmeyen şekilde olumsuz bir tabloya dönüşür. 

‘BLOKUN BÖLÜNMESİNİ SAĞLAMAK GEREK’ 

- Doğu Akdeniz, Libya konularında Ankara ile İsrail-Mısır hattında yeniden görüşme mekanizması kurulması yönündeki yorumlar için görüşünüz nedir?

Dış politikada ilişki kanallarını açık tutmak gerek. Bu bağlamda Ankara’nın İsrail ve Mısır ile de diplomatik zeminleri kullanması önemli. Bu kanalın açılması ve geliştirilmesi kuşkusuz ayrı bir strateji gerektiriyor. Mısır ile Katar ilişkilerinin düzelmesi, Türkiye’nin başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleriyle ilişkilerin düzelebileceği yönündeki sinyalleri diplomasinin etkinliğinin artabileceğini gösteriyor. Doğu Akdeniz, başta Kıbrıs, enerji, Libya, Suriye ve Lübnan olmak üzere birçok ülke ve sorunu kapsıyor. Ankara karşıtı cepheden gelen, Doğu Akdeniz enerji güvenliği gibi ifadeler akla şu soruyu getiriyor: Doğu Akdeniz’de tehdit kim? Onlar için cevap çok açık Türkiye. Bu kadar benzemezleri bir araya getiren faktör bir anlamda Türkiye karşıtlığı. Bunun çok farklı nedenleri olmakla birlikte oyun bozan rolü Türkiye’de. Türkiye için en doğru strateji bu blokun bölünmesini sağlamak. Bunun için belli konularda farklı devletlerle uzlaşma ve birlikte hareket etmek gerekir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler