'Doğru zannettiğim yanlışlarımın siyasal sorumluluğu bana ait'

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, "Demokrasi ve hukuka saygı ve bağlılık konusunda hiç kimseden geride kalmayacak bir özenin içinde bulunduğumu bilhassa vurgulamak istiyorum" dedi.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Yargıtay ve Danıştay'ın daire sayısını artıran kanun tasarısının görüşmelerinin, CHP'lilerin "kurumsal" olarak komisyondan istifa etmelerine rağmen devam ettirilmesiyle ilgili tartışmaları yazılı açıklama ile değerlendirdi.
 

'Bütün gayretlerime rağmen uzlaşma olmadı'

Adalet Komisyonu'ndan topluca (kurumsal) olarak çekilen CHP'li üyelerin yaptıkları açıklamalarla ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi zorunluluğunun doğduğunu ifade eden İyimaya, komisyonun, ilgili tasarıyı görüşmek üzere 26 Ocak 2011 tarihinde toplantıya çağrıldığını, muhalefet partisi milletvekillerinin yeterli incelemeyi yapamayacakları
Şikayeti üzerine de toplantıyı 28 Ocak 2011 tarihine ertelediğini kaydetti. Komisyon üyelerine bu şekilde ek inceleme fırsatı tanındığını kaydeden İyimaya, erteleme yazısında, itiraza konu tasarı için 28 Ocak 2011 günü saat 10.30'da, bitmemesi halinde Cumartesi günü başlanmak üzere bitimine kadar toplantı ve gündem oluşturulduğunu, bunun da üyelere ve ilgili kurumlara bildirildiğini söyledi.

İyimaya yaşanan gelişmelere ilişkin şunları söyledi: "Tasarı bütününün üç ana konusu bulunmaktadır: Kamu vicdanını da rahatsız eden iş yükünü eritmek amacıyla Yargıtay ve Danıştay'da daire ve üye sayısını artırmak, iki Yüksek Mahkeme daireleri arasındaki iş bölümünde yasa değişikliğini zorunlu kılmayacak kurul-kararı modeline geçiş sağlamak, yargılama faaliyeti sebebine dayalı tazminat talepleri sorununu mukayeseli hukuka uygun olarak yeniden düzenlemek. Komisyon, 28 Ocak 2011 Cuma günü, talep üzerine toplantı salonunu değiştirerek saat 10.45'te görüşmelere başlamıştır. Tasarının geneli üzerindeki görüşme, onbeş saate yakın sürmüş, komisyonca oylanarak kabul edilen yeterlik önergesi ile maddelere geçilmiştir. Gece saat 22.58'de tamamlanan bu işlemin akabinde, ertesi günkü çalışma saati başlangıcı saat 10.00 olmasına karşın dinlenme hakkı anlayışı içinde, Cumartesi günü saat 13.00'de toplanılacağı komisyon huzurunda kararlaştırılmıştır. Komisyon, saat 13.00'de toplanmış, beş saati aşkın mesaisine rağmen birinci madde görüşmeleri sonuçlandırılamamıştır. Konuşmada aşkın süre kullanımı yoluyla sergilenen engellemeleri, makul bir demokratik zemine çekmek için toplantıya kısa süreli ara verdim. Her bir partiden birer üye arkadaşla, bir odada ortak değerlendirme yaptım. Bütün gayretlerime rağmen müzakereleri -zaman ekseninde- makul seviyede tutacak ortak bir uzlaşma zemini hasıl olmadı. Akşam yemeği arasından sonra saat 19.30'da müzakereye başlanmış ve bu sırada bir madde ile ilgili olarak 130 adet önerge verilmiştir."

 

'CHP'nin kararını gözden geçireceği umudumu muhafaza ediyorum'

"Sonuçlandırmayı önlemeye yönelik irade"nin, süreçteki görünümleri içinde açıkça ortaya çıktığını, komisyonun ise görevini tamamlama konusunda hukuka uygun çare arayışının zorunluluk halini aldığını belirten İyimaya, komisyonda konuşmaların 5 dakika ile sınırlandırılması konusunda ise "Her bir üyenin her bir madde yönünden konuşma süresi olarak beş dakikayı, önerge sayısı olarak bir adedi öngören önerge, komisyonunun görüşüne sunulmuş ve anında şiddetli bir direnç ortaya konmuştur. Önergenin kabulü üzerine, komisyonumuzun CHP'li üyeleri kurumsal olarak çekilmişlerdir. Başkan olarak üzüntü beyanlarımı ve kararlarının hayırlı olmasını dile getirdim. Çekilen her bir değerli üyeyi koluna girerek, demokratik nezaket içinde yolcu ettim. (Kendileri ile 4 yıla yakın süredir birlikte çalışma onurunu paylaştığım değerli arkadaşlarımın ve Cumhuriyet Halk Partisinin bu kararını gözden geçireceği ümidimi halen muhafaza ediyorum)" dedi.

 

'Prof. Teziç'in kitabına bakın' önerisi

Meydana gelen kurumsal boşalmanın, parlamento hukukunun yazılı kuralları ve muhalefet hakları çerçevesinde tarafından değerlendirildiğini belirten İyimaya, İçtüzüğün 22/1 hükmü gereğince de çalışmaya devam edildiğini, bunun da tutanağa geçen beyanlarıyla komisyon önünde paylaşıldığını söyledi. İyimaya çalışmalarının devam etmesi yönündeki kararını ise şu sözlerle savundu: "Komisyonun ulaştığı sonucun ve raporun geçersizlikle veya yoklukla malul olduğu düşüncesi, pozitif parlamento hukuku temeline dayanmamaktadır. (İleri hukuk tahlilleri yönünden, 1982 Anayasası öncesinde dahi durumun ne olduğu konusunda, birçok kaynak yanında Prof. Teziç'in 'Türk Parlamento Hukuku Kaynakları ve İlgili Anayasa Mahkemesi Kararları' adlı eserinin 102-104 üncü sahifelerine ve oradaki içtihatlara bakılabilir)"

 

'Kolaycı söz oklarını sabır ve tahammül ruhumun derinliklerine gömüyorum'

İyimaya, istifa eden CHP'lilerin kendisine yönelik eleştirilerine ise "Her birine saygı duyduğum arkadaşlarımın bana yönelttikleri kolaycı söz oklarını iade etme nezaketsizliğinden sakınarak sabır ve tahammül ruhumun derinliklerine gömüyorum. Bunu, demokratik hoşgörünün zorlayıcı sınırlarının ve kohabitasyon anlayışımın kaçınılmaz gereği sayıyorum" karşılığını verdi. İyimaya şunları söyledi: "Üç ana konuda yirmi saati aşan müzakereye ve bir madde için verilen 130 adet önergeye rağmen zaman sınırlamasından söz eden mantığın merhum Ecevit'in çok sevdiği sözle, 'zaman savurganlığını' ve komisyon hakkını hatırlaması gerekir. Komisyon kararı, rasyonel ve verimli yasama ilkesine gerekçeli bir emsal oluşturmuştur. Görüşmeler, başkanlığımda yürütülmüştür. Doğrularımın, doğru zannettiğim yanlışlarımın tüm siyasal sorumluluğu bana aittir. Mesuliyeti başkalarına ciro eden davranışlara hiçbir zaman tevessül etmedim, etmem; iltifat etmedim, etmem. Tereddütleri filhal devam edenler, komisyon tutanaklarına müracaat edebilirler. Ali Rıza Öztürk arkadaşımızın rahatsızlığı ile ilgili tıbbi önlemler süratle alınmıştır. Kendilerine hiçbir zaman yitirmeyeceğim saygı içinde, yaşam boyu sağlıklar diliyorum. Demokrasi ve hukuka saygı ve bağlılık konusunda hiç kimseden geride kalmayacak bir özenin içinde bulunduğumu bilhassa vurgulamak istiyorum."