"Dönüyor, dolaşıyor, eğitim sorunu denilince türbanı tartışıyoruz"
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Bu topraklarda 300 yıl önce kıyafet, savaşta geri çekilirken ayağa takıldığı için tartışılıyordu, şimdi de başla ilgili tartışılıyor. Okulda, üniversitede derslere girdiğinde açlıktan bayılıyor çocuk, bunu kimse tartışmıyor. Dönüyor, dolaşıyor, eğitim sorunu denilince türbanı tartışıyoruz" şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Eğitim-İş Sendikası tarafından Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Türkiye Nereye Gidiyor'' konulu panelde yaptığı konuşmada, ''bütçeden en büyük payın milli eğitime ayrıldığı'' sözlerinin büyük bir yalan olduğunu öne sürdü.
Bugün üniversitelerde türbanın tartışıldığını, 300 yıl önce de kılık kıyafet tartışması olduğunu ifade eden İnce, şöyle konuştu:
''Bu topraklarda 300 yıl önce kıyafet, savaşta geri çekilirken ayağa takıldığı için tartışılıyordu, şimdi de başla ilgili tartışılıyor. Eğitimin özüne, niteliğine ilişkin en ufak bir tartışma olmuyor. Yani bugün bu ülkede kimse şunu tartışmıyor: Okul, çevresini aydınlatan, etkileyen bir ışık, bir güneş. Böyle tanımlandı hepimiz için. Artık okul böyle değil. Okulun önüne geçti çevre. Çocuk okulda öğrendiği fizik, matematik formülüyle sosyalleşmiyor. Çocuk cep telefonundan mesaj çekmeyle sosyalleşiyor. O makineyi, kamerayı dışarıda sokakta öğreniyor. Sokak, okulun önüne geçti. Okulu yeniden tanımlamalıyız. Üniversitede türban serbest olsun mu, olmasın mı? Bu çocuklar ne yiyor, ne içiyor, nerede barınıyor? Okulda, üniversitede derslere girdiğinde açlıktan bayılıyor çocuk, bunu kimse tartışmıyor. Dönüyor, dolaşıyor, eğitim sorunu denilince türbanı tartışıyoruz.''
Salondaki dinleyicilerden bir kadının, ''Şimdiki cumhuriyetçiler neden bir şey yapmıyor'' diye sorması üzerine İnce, şunları söyledi:
''Bir şey yapmak için buraya geldik zaten. Bakınız bugün Meclis tatil. Biz buraya ücret alarak gelmedik. Bugün Eskişehir'deyim, haftaya cumartesi günü Kırşehir'deyim. Ondan önce de Muğla'dayım. Yalova'ya da gidemiyorum bu ara. Bizim de ailemiz, çoluk çocuğumuz var. Uğraşıyoruz, emek veriyoruz. Şubat'ın 6'sına, 7'sine kadar bütün günlerimiz dolu. Israrla söylediğim bir şey vardı, onu tekrar etmek istiyorum. (Bana ne) diyemeyiz hiçbirimiz. Eleştireceksiniz tabii ki, yanlış yapabiliriz, eksik yapabiliriz ama şunu bileceğiz; bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir memleketi kurtarır. Hiç kuşkunuz olmasın. Bunları yeneriz biz, yeneceğiz. Bunları yeneceğiz derken, Cumhuriyet Halk Partisi'ni kastederek söylemiyorum, bizi hepimizi kastediyorum, cumhuriyetçileri, aydınları, toplumu. Bugün sadece cesur olmaya ihtiyacımız var.''
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke