'Düne kadar diktatördü artık sahtekar diktatör'

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

-Medya halkın çıkarlarını savunur. Sayın Başbakakn'ın beğenmediği bir tweet için gazeteci yurt dışına gönderiyorsa burada sansür vardır. Sorun böyle çözülmez. Sorun insanların kafasında çözülmeli.

- Böyle demokrasi olmaz 'İş adamlarına ihale vereceğim. Kendime uygun bir medya oluşturacağım'

- Düna kadar bir 'diktatör'den bahsediyorduk. Şimdi 'sahtekar bir diktatör'den bahsediyoruz.  Şimdi sahtekar diktatörden söz ediyoruz. Anketlere müdahale ediyor. Ben sahtekar diktatörün ülkeyi yönetmesini istemiyorum.

- Ben sahtekar diktatörün ülkeyi yönetmesini istemiyorum

- Cumhurbaşkanı Anayasa'ya sadakat yemini içmiştir. Onun gereğini yapmak zorundadır. Ben demokrasiyi özgürlüğü savunuyorum demeli bir Başbakan. Ben kısıtlama getireceğim, haber yaparsa televizyon kanallarına müdahale edeceğim bu olmaz.

- Savcılar birlikte hareket etmeli. Yolsuzluk sadece beni ilgilendirmiyor. Ülkenin bağımsızlığa ve demokrasiye ihtiyacı var. Bunu birlikte sağlayabiliriz.

Kılıçdaroğlu sempozyumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu,  yeni internet yasasıyla ilgili soruya  "Demokrasisini geliştirmeye çalışan hiçbir ülke yasaklara sığınmamıştır. İnsan bu yasakları kıracaktır. AKP korkuyor. Bazı bilgilerin kamuya sızmasını istemiyor. Bunu Evren döneminde gördük... Apoletsiz bir diktatör bu yasakları getirmek istiyor. Ama olmayacak" dedi.


YENİDEN YARGILANMA

Yeniden yargılanma konusunda da soruya cevap veren Kılıçdaroğlu, "Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını defalarca söyledik. AKP bizim talebimizi uygun gördü. Kanun teklifimizi verdik. Özel yetkili mahkemeler kaldırılır davalar yeniden görülür. Samimilerse, haksızlık yapıldığını çıkıp meydanlarda söylemek yetmiyor. Gereğini yaparlar" dedi.


"ÖTEDEN BERİ GÜVEN DUYMUYORUM"

Bir gazetecinin, "seçim anketlerine inanıyor musunuz" sorusuna Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi: "Öteden beri güven duymuyorum. Bir ülkenin Başbakanı doğrudan anket sonuçlarına müdahale ediyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın o koltukta oturmaması lazım. Medyaya doğrudan müdahale ettiği ortaya çıktı. Oğlu, bakanları bu işin içinde. Rüşvet her yerlerinden fışkırıyor. Ağızlarından dolarlar fışkırıyor. Türkiye'nin temiz siyasete ihtiyacı var. Getirdiği kural 'beni eleştirmeyeceksiniz'. Toplumu yalan söylem üzerine kandırmaya çalışıyor. Yalancılığını artık Avrupa'nın büyükelçileri de söylüyor."