Durmuş: Babuna'nın kız kardeşleri beni tehdit etti

Adnan Oktar Grubu'ndan Oktar Babuna'nın 1999 yılının yaz aylarında düzenlediği ilik kampanyasına karşı çıkan dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Babuna'nın kız kardeşleri tarafından tehdit edildiğini açıkladı.

Durmuş: Babuna'nın kız kardeşleri beni tehdit etti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.08.2018 - 10:43

Türkiye, Oktar Babuna adını 1999 yılında ilik nakli kampanyasıyla duydu. Kanser olduğu gazetelere verilen ilanlarla duyurulan Oktar Babuna için babası Prof. Cevat Babuna, ilik bulunması amacıyla büyük bir kampanya başlattı.

Türkiye, özellikle büyük kentlerde düzenlenen kampanyaya çok büyük destek verdi. Ancak toplanan 160 bin kan örneğinden 120 bin örnek kanın ABD'ye gönderildiği ortaya çıktı. Örneklerin gönderilmesine karşı çıkan isimlerden biri ise dönemin MHP'li Sağlık Bakanı Osman Durmuş'tu.

'ÇOCUKLARIM ÜZERİNDEN...'

Milliyet Gazetesi'nden Mert İnan'ın haberine göre bu dönemde Durmuş, Adnan Oktar Grubu tarafından tehdit edildi. Durmuş, "Kanın gönderilmesi, genetik şifremizin çözülmesi açısından stratejik tehlike oluşturur" demişti.

Adnan Oktar yapısına yönelik operasyonun ardından Durmuş, Oktar Babuna'nın kız kardeşleri tarafından o dönem tehdit edildiğini açıkladı. Durmuş, "Oğlumun, kızımın ev adreslerini, telefonlarını söylediler. Çocuklarım üzerinden tehdit aldım" dedi.

'KİTAP YAZMAKTAN VAZGEÇTİM'

Durmuş tehdit olayını şöyle anlattı: "Bir gün Oktar grubundan bazı kişilerin bir bakan arkadaşımızın sayesinde Meclis kulisinde gezip görüntü aldıklarını gördüm. Bu şekilde beni dolaylı yoldan tehdit ediyorlardı. Bana göre bu mesajdı, 'Meclis'e bile girer kayıt alırız' şeklinde. Eşimle bir gün Ankara'da Angora Pastanesi'nde otururken Cevat Babuna ve iki kızı yanımızda belirdi. Babuna'nın kız kardeşlerine sohbet sırasında, Oktar Babuna hakkında kitap yazacağımı söyledim. 'Biz de sizinle ilgili yazarız' deyince, 'Ne yazacaksınız?' dedim. Bu konuşmada oğlumun, kızımın ev adreslerini, telefonlarını söylediler. Çocuklarım üzerinden tehdit edildim. Eşim de kitabı yazmam halinde hakkını helal etmeyeceğini söyleyince kitap yazmaktan vazgeçtim."

'KASET İLE ŞANTAJ YAPIYORLARDI'

Durmuş şöyle devam etti: "Adnan Oktar Grubu'na birçok kişi yardım ediyordu. Gerek siyasiler arasında gerek devletin içindeki birtakım yapılardan yardım gördükleri anlaşılıyordu. Bu grubun elinde sosyete diye bilinen insanların çocuklarına ait kasetler vardı. Milleti bu şekilde tehdit ediyorlardı. Oğlu ve kızları sonradan Cevat Babuna'yı bile tehdit ettiler."

'DEVLET İSTERSE ANLATIRIM'

Osman Durmuş, "Oktar Babuna ve Adnan Oktar'a yönelik şikâyetçi olmak, suç duyurusunda bulunmak gibi bir girişimde bulunmayacağım. Artık, bakan ya da milletvekili değilim. Geçmişte bu kişilerin kan örneklerini ABD'ye pazarladıklarını söylerken, sesimi duymak istemediler. Devlet bilgime başvurursa, bildiklerimi anlatırım. Bunun dışında kişisel girişim içinde olmam" dedi.

Kan örneklerinin ABD’ye gönderilmesine karşı çıkan dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş, o günleri şöyle anlattı: “Dünyada genetikle ilgili araştırma yapan sekiz laboratuvar var. Bu laboratuvarlardan ikisi elindeki bilgileri kimseyle paylaşmıyor. Babuna için toplanan kan örnekleri de bu iki laboratuvardan biri olan Stamford’da bulunan merkeze yollandı. Laboratuvar sahipleri o dönem kanların iadesi ve tahlil ücreti olarak 3.4 milyon dolar ödeme talep ettiler. Bu örnekleri Türkiye’ye getirtmek için girişim başlattık ancak iade etmediler. Uluslararası Kemik İliği Destek Laboratuvarı sahibi Linda Mickle, 3.4 milyon dolarlık ödeme talebini içeren bir mektup yazmıştı.”

'GÜLÜP GEÇTİLER

 “Gen haritası biyolojik savaşın ön çalışmalarıdır. Irak Savaşı’nda ABD Hava Kuvvetleri, Irak hava sahasına grip virüsü saldı. Irak askerlerinin birçoğu paçavra adı verilen hastalık nedeniyle savaşma kabiliyetini yitirdi. Bu tehdit bizim ordumuz için de geçerli. Babuna için gerçekleştirilen kampanya sonrası gen haritamız çıkartıldı. Muhtemel bir savaşta bizim genlerimize duyarlı virüs üretip, Türk askerlerinde savaşacak güç bırakmayabilirler. Bu tehditlere o zaman hep dikkat çektik. Kimileri gülüp geçti, kimileri ciddiye almadı, kimileri de karşı çıktı. Bizden alınan kan örnekleri ABD’deki gen laboratuvarına barkodsuz gitti. İşin tuhafı, bazı siyasiler ve subaylarımız bile şahsıma, ‘Kızılay kan toplamasın mı?’ diye eleştirel sorular yöneltiyordu.

O dönem ABD’deki laboratuvarın yetkililerini Türkiye’ye çağırdım. Basın müşavirim Bekir Metin’den görüşmeyi anlaşılmadan kaydetmesini istedim ve kayıt yaptık. ABD’li heyet, Babuna için toplanan kan örneklerinin bir bilgi bankasında toplanıp ihtiyacı olanlara verilebileceğini söylediler. Ancak bu iş için bizden o zamanın parasıyla 3 milyon dolar istediler. Bu tür bir pazarlık içerisinde olmayacağımı söyledim. Bizim kuracağımız bilgi bankasına kan örneklerini vermeleri durumunda isteyen herkesin 50 dolar karşılığında yararlanacağını ilettim. Ancak bu teklifimize yanaşmadıkları gibi rakamı yükseltmeye çalıştılar. Pazarlık yapma hakkımızın olmadığını söyledik. Sonuçta halkımızın genetik bilgileri ABD’lilerin eline geçti. O dönem savcılığa yazdık ama ilgilenen olmadı.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler