Düş mü gerçek mi? (22.07.2012)

İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali’nin bu sene ikincisi yapılacak...

Düş mü gerçek mi? (22.07.2012)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.07.2012 - 17:41

İstanbul Bienali dendiğinde artık akla sadece İKSV’nin etkinliği gelmeyecek, çünkü İstanbul’un bir bienali daha var, hem de en az ötekisi kadar renkli, sanat değeri yüksek eserlerin yer aldığı bir bienal: İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali. Bu sene ikincisi yapılacak. “Düş mü Gerçek mi?” konseptine sahip bienali direktörü Gazi Selçuk’la konuştuk.

- Bu senenin ilk yıldan farkı var mı?

- En büyük farkı, sokakta çalışan, suça bulaşmış, cezaevinde bulunan, cezaevinde doğan çocuklar ve engelliler gibi dezavantajlı grupları da kapsaması. Birçok STK ile işbirliği geliştirerek bu dezavantajlı çocuk ve gençlerin bienale dahil olmasını sağlayacağız. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’yle annesinin işlediği suçtan dolayı cezaevinde bulunan suçsuz çocuklarla atölye çalışmaları yapılacak, eserleri bienalde yer alacak ve eğer izin alabilirsek çocukları bir süreliğine çıkarıp bienali izlemelerini sağlayacağız.

Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği’nin yardımıyla romanlar ve diğer dezavantajlı durumdaki mahallelerde çalışmalar yapacağız. İstanbul Fotoğraf ve Film Amatörleri Derneği’yle İstanbul ve Anadolu’da fotoğraf projeleri geliştirilecek, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’yla Anadolu’nun 40 ilinde çocuk ve gençler sanat projeleri yapacak. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve farklı ülkelerden katılım için talep alıyoruz. Bu seneki değişikliklerden biri de bu uluslararası yön. Bu sene sahne, gösteri ve müzik etkinlikleri de olacak. 260 sahne performansını 10 Şehir Hatları vapurunda ve Taksim Meydanı’nda izleyiciyle buluşturacağız. Bienal kamusal alanlardaki etkisini artıracak, nüfus hareketliliğinin yoğun olduğu noktalarda etkinlikler İstanbullularla buluşacak.

- Neden ihtiyaç duyuldu bir çocuk bienaline?

- Bienalin hikâyesi, 2010’da İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti seçilmesiyle başladı. 2009’da 39 ilçede şenlik yapmıştık. Öğretmen ve öğrenciler bunun bir yılla sınırlı tutulmamasını istediler. 20 yıldır sanat ve sanat eğitimiyle ilgilenen binlerce çocuk ve gencin hayatında önemli değişimler sağlayan biri olarak bienal fikri uzun süredir gündemimdeydi. İstanbul’da öğrencilerin sanatsal üretimlerini okul dışına çıkarabilecekleri, kamusal alanlarda İstanbullularla buluşturacakları organizasyonların bulunmaması bienal fikrinin daha hızlı hayat bulmasını sağladı. Diğer stratejik bir nedeni de; İstanbul’un “yaratıcı kentler” arasında yer alabilmesinin yolu, yaratıcı bireylerden geçiyor. İstanbul’un ekonomik beslenme olanaklarının İzmit Körfezi ve Trakya’da yoğunlaşan montaj sanayiinde değil, katma değeri yüksek olan kültür endüstrilerinde yattığı görülüyor. 2003’te AB ülkelerinde 5,8 milyon çalışanla 654 milyar Avro ciro elde edilen kültür endüstrilerinin ekonomik büyümedeki payının gıda, kimya ve otomotiv gibi sektörleri geride bırakması da buna işaret.

- Sizce bu bienal çocuklara ne sağlıyor?

- Çocuk eğitiminde sanatın hayati önemi, tartışmasız bir gerçek. Son yıllarda, yaratıcılık üzerine araştırma yapan nöroloji uzmanları, beyindeki nöral bağlantıların erken dönem deneyimleriyle oluştuğunu ve şekillendiğini bilimsel olarak ortaya koydular. Araştırmalar, sanat faaliyetlerinin beyin kapasitesini geliştirdiğini gösteriyor. Günümüzde akademik gelişim olanca ağırlığıyla eğitim sisteminde yer bulurken, sanat ve sanat eğitimi maalesef olması gerekenin uzağında. Bu bienal bunu değiştirebilir. Nasıl mı? Mesela, beş bin genç ve çocuğun, resim, heykel, enstalasyon, video art, belgesel ve fotoğraf gibi farklı disiplinde ürettiği yapıt ve projeler, 10 bin metrekare kapalı alanda sergilenerek, sanat dünyasına güçlü bir adımla girmesi sağlanacak. Ya da 13 farklı disiplinde yapılacak 350 atölye çalışmasıyla çocuklara sanatçılarla buluşma imkanı verilecek. İstanbul’un dezavantajlı bölgelerinde yaşayan 20 binin üzerinde çocuk ve genç bienali rehberler eşliğine gezecek...

- Bizde ne yazık ki ezberci eğitim sistemi kendini sanatta da gösterir. Çocukların hayal güçlerinden ziyade, tekdüze çizgilerin hâkim olduğu, alışılageldik resimler yapmaları öğretilir. Bu bienal bu kaderi değiştirebilir mi?

Aslında bienalin ve donanımlı sanat eğitimcilerinin temel hedefleri bu döngüyü kırmak. Çalışmaların seçimi geleneksel şekilde yapılmıyor. Öncelikle çocuklar ve gençler öğretmen veya velileri yardımıyla fikirlerini, www.cocukgenclikbienal.org sitesindeki katılım koşullarını içeren şartname ve başvuru formunu kullanarak projelendirecekler. Bunları küratörlerimiz inceleyip başvuru sahibi öğretmen, veliyle iletişime geçip projesinin şekillenmesinde destek olacak, küratörler mail, telefon veya okullarda yüz yüze görüşerek projelerini kabul edilebilir duruma getirecekler. Eğer projelerinin desteğe ihtiyacı yoksa, üretime başlayabilecekleri söylenecek. Değerlendirme ve seçme süreci karşılıklı bir etkileşim ve eğitim fırsatı sunacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler