Economist'den Türk-Rus anlaşmaları yorumu

Türkiye'nin bugün Rusya'nın rahat hissettiği az sayıda ülkeden biri olduğu yorumu yapıldı. The Economist dergisi, Türkiye ile Rusya arasındaki enerji anlaşmalarını değerlendirken "Bir gaz transit merkezi olarak Türkiye'nin baskı yapmak için eşsiz bir gücü var ve enerji kartını AB üyeliğini ilerletmek amacıyla arsızca kullanıyor. Bu da, Rusya ile işbirliğini gerektiriyor" diye yazdı. Başbakanlar Putin ve Erdoğan'ın çok iyi anlaştığını belirterek "Her ikisi maço, sporcu" ifadesini kullanan dergi, "Türkiye, Rusya'nın bugün rahat hissettiği az sayıda ülkeden biri, tercihi olan çok kutuplu sistemindeki bir kutuptur" görüşünü de dile getirdi.

İngiltere'de yayımlanan prestijli The Economist dergisi, son sayısında Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyaretini ve ikilişkileri "Türkiye ve Rusya: Eski Rakipler, Yeni Ortaklar" başlıklı bir yazı değerlendirdi.

"Batı'ta bazı kuşkular yaratan çıkar paktı" spotu kullanılan analizde Türkiye'nin Güney Akım için Karadeniz'deki sularının kullanılmasına izin veren anlaşmanın bazılarınca "ihanet" olarak nitelendirildiğine işaret edilirken şu görüşler de dile getirildi:
"Türkiye'nin bir gaz transit merkezi olarak baskı yapmak için eşsiz bir gücü var ve enerji kartını AB üyeliğini ilerletmek için arsızca kullanıyor. Bu da, Rusya ile işbirliğini gerektiriyor."

İngiliz dergisi, soğuk savaşının sona ermesiyle Türkiye'nin ve Rusya'nın çıkarlarının bazen çakıştığını, her ikisinin Afganistan savaşına destek verirken Amerika'nın Irak işgaline karşı çıktığını yazdı.

Türkiye'nin tutumu konusunda "daha büyük bir test"i Rus-Gürcü savaşının oluşturduğunu savunan dergi, "Türkiye, Boğazlardaki trafik düzenini belirleyen Montrö Antlaşması'nı dikkatle uyguladı ve sadece bir avuç Amerikan gemisi Karadeniz'e geçebildi. Ne Türkiye, nede Rusya, arka göletlerine Amerikalıların karışmasını istemiyor" yorumunu da yaptı.

The Economist, Washington'daki Alman Marshall Fonu'nun analisti İan Lesser'in, Obama Yönetimi'nin "Türkiye'nin İran ile ilgili yaptıkları konusunda çok daha hassas" olduğu görüşünü yansıttığı analizinde Washigton'daki Türkiye'nin Rusya'ya açılımlarının Ankara'nın yeni "komşuluk politikası" çerçevesinde değerlendirildiğini belirtti.

İtalya'nın da, Güney Akım'da ortak olduğuna da dikkat çekilerek Avrupa'nın da Türkiye'ye pek bir tepki gösteremiyeceğini vurgulandığı dergide, Rusya'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğu, gaz ihtiyacının yüzde 68'ini karşıladığı da anımsatıldı.


"Rus kadınları Türk erkekleri eğitti"

Analizde her yıl milyonlarca Rus turistin Türk sahillerine aktığı, Antalya'da, birçoğu Türk ile evli kadınlar olmak üzere 15 bin Rus'un yaşadığı, Rusça bir gazetenin yayınlandığı ve bir Ortodoks kilisesi talebinin bulunduğu belirtildikten sonda Türkiye'deki "Rus hayat kadınları" ile ilgili "Balalayka" filmini yönettiği dikkat çekilen Ali Özgentürk'ün "Rus kadınları, aşık Türk erkekleri eğitti" ifadesini de aktardı. The Economist şu görüşlerine de yer verdi:


"Putin ile Erdoğan iyi anlaşıyor"

"Sayın Putin ile Sayın Erdoğan iyi anlaşıyor. Her ikisi maço, sporcu ve otoriter içgüdülere eğilimli. Türkiye, Rusya'nın bugün rahat hissettiği az sayıda ülkeden biri, büyük ülkelerin bağımsız politikaları izlediği, tercih ettiği çok kutuplu sistemindeki bir kutuptur. Türkiye, bile, Ortodoks hiyerarşide genellikle eşitler arasında birinci olarak görülen İstanbul'daki Rum Ortodoks Patriği 1. Bartolomeus'un yetkilerini sınırlardırmak için Rus Patriği Kirill ile bir anlayışa varmış gibi görünüyor."

Buna karşı Türkiye ve Rusya'nın hala bazı konularda birbirine güvenmediği savına da yer veren dergi, bu çerçevede Rusya'nın Türkiye'nin Çeçenlere gösterdiği "hoşgörü"den memnun olmadığını, Gülen cemaatının bazı okullarını kapattığını da yazdı.

The Economist, Türkiye açısından da Rusya'nın PKK'yi "terörist örgüt" olarak nitelendirmeyi reddetmesinin olumsuz bir nokta olduğunu belirtirken Rusya'nın, büyük bir olasılıkla Türkiye'nin Ermenistan ile barışmasını durdurmak istediğini yazdı.

Birçok kişinin de, Türk-Ermeni sınırın açılmaması için Türkiye'ye baskı yapan Azerbaycan'ı Rusya'nın cesaretlendirdiğine inandığını kaydedildiği analizde sınırda "Tıpkı soğuk savaşı gibi şimdi de Rus askerleri devriye geziyor" ifadesini kullanıldı.