Ege’nin Rota'sı: Laodikeia'ya yolculuk

Ege’nin gezginleri “cennet toprakları”, kültür ve tarih mirasını Cumhuriyet okurlarına anlatıyor.

Ege’nin Rota'sı: Laodikeia'ya yolculuk
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.08.2020 - 09:15

Coğrafi olarak harika bir konuma sahip Lykos Nehri yanında kurulmuş antik şehir, Roma döneminde çok zenginleşmiştir. Önemli bir bankacılık merkezi, çok değerli yün ticaretinin yapıldığı karavanlarında rotasındadır.

Seleukos Kralı 2. Antiokhos MÖ 260 yıllarında kurduğu kente eşinin ismini verir. Zeus kentin koruyucusu ve tanrısıydı. Laodikeia’da Anadolu’nun en büyük stadyumlarından birisine sahip, MÖ 1. yüzyıldan itibaren sportif yarışmalarla beraber gladyatör dövüşleri, ayrıca gladyatör hayvan mücadelelerine ev sahipliği yapmıştır. 2 tiyatro (kuzey-batı), 4 hamam, 5 agora (Meydan-pazar yeri), 5 anıtsal çeşme, 1 meclis binası ve birçok tapınak ve kilise binası bulunmuştur.

Bu güzel kent aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır.

Pamukkale Üniversitesi’nin ve Celal Şimşek Hoca’nın önderliğinde uyuyan şehir son 10-15 yılda ne mutlu ki uyanıyor.

Umuyorum ki 10 yıla kalmaz Efes antik kentiyle yarışır hale gelecektir. Unutmayalım ki Laodikeia, Vahiy kitabında bahsedilen 7 kiliseden bir tanesidir. Bu sebeple yabancılar ve özellikle Hristiyanlık Alemi’nin haç merkezlerinden biridir. Burada kilise sözcüğü cemaati ifade eder, fiziki bir yapıyı değil.

Laodikeia’da restorasyonu biten ve tarihi 4. yüzyıl dayanan kilise Hristiyanlık’ın serbest bırakılmasını sağlayan Milano Fermanı sonrasında inşa edilmiştir.

Antik kente girişi Suriye kapısından yapıyorsunuz ve 900 metre uzunluğunda harika bir mermerli cadde mimarisiyle karşılaşıyorsunuz.

Kent hippodamik (ızgara) planlı inşa edilmiş ve yollar kuzeyden güneye batıdan doğuya kesişmektedir. A planlı tapınak görülmeye değer mekânlardan birisidir.

Yazın ziyaret etmek isteyenler sabah veya saat 15.00’ten sonra güneşin fotoğraf için en güzel karelerini yakalayabilirler.

Denizli’ye kadar gitmişken Vedat Milor’un da tavsiyesine kulak verip tarihi çınar ağacının yanında Kocabaylar Kebap’ta tandır yememek de olmaz tabii.

Kısacası bu topraklar ve bu tarih bizim tanıyalım, gezelim, öğrenelim. Sevgili okuyucular yazımızı Halikarnas Balıkçısı’nın bir deyişiyle bitirelim:

“Dünyada, düzenli bir anlatışa hiç gelmeyen bir yer varsa, o da Anadolu’dur”.

NASIL GİDİLİR?

Gizemli antik şehri keşfetmek isterseniz Denizli’den 5 km, İzmir’den yaklaşık 230 km’den oluşan 3 saatlik keyifli bir yolculuk sizi bekliyor.

(Macit Şaşzade - İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon