Eğitim-Sen'den 'demokratik eğitim' eylemi

Eğitim-Sen'in 'demokratik, kamusal, parasız, nitelikli eğitim; örgütlü, güvenceli çalışma hakkı ve demokratik yaşam taleplerinin arkasında olduklarını göstermek amacıyla' Ankara'da yapacakları eylem başladı.

Yayınlanma: 17.04.2010 - 10:02
Abone Ol google-news

14 Nisan'da Şanlıurfa’da başlayan ve üç gün boyunca devam eden yürüyüş kolu Adıyaman, Gaziantep, Adana, Tarsus, Mersin, Karaman ve Konya üzerinden Ankara’ya ulaştı.

Türkiye'nin farklı illerinden otobüslerle Ankara'ya gelerek, Kurtuluş Parkı'nda toplanan Eğitim Sen'liler, Ziya Gökalp Caddesi'nden Kızılay'a doğru yürüyüşe geçti. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi parti ve sendikaların da destek verdiği miting nedeniyle araç trafiğine kapatılan caddedeki yürüyüş boyunca, Türkçe ve Kürtçe şarkılar çalındı, sloganlar atıldı.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Yürüyüş, Selanik Caddesi girişinde sona erdi. Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, yaptığı konuşmada, ''herkes için kamusal, parasız, bilimsel ve laik eğitim istemek, kadrosuz, güvencesiz eğitim ve bilim emekçisi kalmasın'' diye haykırmak için burada olduklarını söyledi.

AKP'nin 8 yıldır iktidarda olduğunu ifade eden Kılıç, ''hükümetin, önceki hükümetlerin izinden giderek, eğitimi ticarileştirip, neredeyse tamamen paralı hale getirdiğini'' ifade etti.

Hükümetin eğitime kaynak olmadığını söylediğini iddia eden Kılıç, ''eğitime bulunamayan kaynağın sermayeye bulunduğunu'' söyledi, dershanelerin çeşitli teşviklerle özel okula dönüştürülmesi önerisini eleştirdi.

Anayasa değişiklik paketine de değinen Kılıç, hükümetin bu konuda kendilerinin taleplerini de sorduğunu, ancak, ''dağın fare doğurduğunu'' gördüklerini söyledi.

Grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşmeyi kabul etmeyeceklerini dile getiren Kılıç, ''Anayasa paketinde eğitim, sağlık, yani vatandaşların en temel hakları güvence altına alınmıyor. Yine yok sayılıyoruz. Yine yokluğa, yoksulluğa mahkum ediliyoruz. Böyle bir anayasa değişiklik taslağını kabul etmemiz mümkün değil'' diye konuştu.

YÖK'ün kaldırılmasını ve zorunlu din derslerinin Anayasa'dan çıkarılmasını talep eden Kılıç, ''din dersleriyle Alevilerin ve diğer din mensuplarının beyinlerinin yıkanmaya çalışıldığını'' söyledi.

Türkiye'de, demokratikleşmenin önünü kesmek isteyenler, ırkçılıktan beslenenler olduğunu savunan Kılıç, bu kesimlerin en son davranışlarının, Ahmet Türk'e yumruk atma olayı olduğunu iddia etti.

Ahmet Türk'e atılan yumruğu bu ülkenin demokratikleşmesine ve kardeşliğe atılmış bir yumruk olarak gördüklerini ifade eden Kılıç, ''Ama onlar bilsinler ki attıkları her yumruk, tersine, bu ülkede barışın, demokratikleşmenin adımlarının hızlandırılmasına yol açacak'' diye konuştu.

Kılıç, ülkenin bütün çocukları için kamusal, parasız, nitelikli, demokratik ve kendi ana dillerinde eğitim; sözleşmeli, geçici, ücretsiz, taşeron çalıştırmaya karşı kadrolu çalıştırma ve işsiz öğretmenlerin atamasının yapılmasını istediklerini de sözlerine ekledi.
 

"Uzlaşacakları kesim, kamu emekçileridir, işçi sınıfıdır, Alevilerdir, Kürtlerdir''

KESK Genel Başkanı Sami Evren de yıllardır ekmek mücadelesiyle özgürlük mücadelesini birbirinden ayırmadıklarını belirtti. Demokrasi olmazsa emeğin hak ve çıkarlarını korumanın mümkün olmayacağını anlatan Evren, ''Demokratik bir anayasa olmazsa, kamusal alan, kamu vicdanı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, barınma hakkı güvencede olmaz'' şeklinde konuştu.

TBMM'de 18 Nisan Pazartesi günü Anayasa değişikliği görüşmelerinin başlayacağını hatırlatan Evren, ''İktidarla muhalefet uzlaşır mı uzlaşmaz mı bilmiyoruz. Şayet bu ülkenin demokratikleşmesini istiyorlarsa, uzlaşacakları kesim, kamu emekçileridir, işçi sınıfıdır, Alevilerdir, Kürtlerdir'' diye konuştu.

Mevcut Anayasa'nın, demokrasiyle, insan haklarıyla, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerle dolu olduğunu ileri süren Evren, değişiklik paketinin de isteklerini tam olarak yansıtmadığını söyledi.

Evren, ''Bizler, yıllardır bilime inananlar, insan unsuruna önem verenler, emekten yana olanlar, hep özgürlükçü bir laiklikten yana olduk. Dolayısıyla değişikliğin mutlaka yapılması gerekir'' dedi.

Yeni anayasa taleplerini ve bu anayasadan beklentilerini anlatan Evren, bu yıl 1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı'nda yapılacak olmasının önemine de değindi. Herkesi 1 Mayıs'ta Taksim'deki kutlamaya davet eden Evren, 26 Mayısta da ''genel grev'' yapacaklarını söyledi.

Ahmet Türk'e atılan yumruğu kınadıklarını ifade eden Evren, ''bu yumruğun arkasında Uğur Mumcu'yu katledenler, gerilla ve Ergenekoncular bulunduğunu'' söyledi. Barışı içtenlikle savunduklarını, gözyaşı istemediklerini kaydeden Evren, Türkiye'nin dört bir yanından mitinge gelenlere de teşekkür etti.

Bu arada, yapılan konuşmaların ardından sona eren miting sırasında alınan yoğun güvenlik önlemlerine, bir polis helikopteri de havadan destek verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler