"Einstein gelse, izafiyet teorisini rafa kaldırır"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan parti grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.04.2010 - 08:45

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti grup toplantısına Samsun'da 2 polisin şehit olmasını kınayarak başladı.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

-Öfke ve şiddet teröre hizmet ediyor. Hükümet olarak teröre karşı birlik ve kardeşliğimizi koruyacak ve terörle mücadeleyi aynı kararlılıkta sürdüreceğiz. Her türlü kirli oyuna karşıyız.

 -Geçen hafta sonunda esnaf ve sanatkarlarımızı çok yakından ilgilendiren, Türkiye ekonomisine güç katacak önemli bir eylem planını açıkladım. Ülkemizde 1 milyon 900 bin esnaf bulunuyor. Aileleriyle hesapladığınızda 10 milyona ulaşan esnaflarla ilgili planımız 30 maddeden oluşuyor. Ayrıntısına girmek istemiyorum. Mart sonunda büyüme rakamları açıklandı, Türkiye ekonomisi 2009’un son çeyreğinde yüzde 6 oranında büyüme kaydetti. 2009’un tamamında yüzde 4.7 gibi beklentilerin altında bir daralma yaşandı.

-Bir gerçeği de söylemem lazım. Türkiye artık sanayide ciddi mesafeler alan bir ülke. Şimdi emek yoğun terine teknoloji yoğun bir istihdam yoluna geçiyoruz. Daha önce bir fabrikada 500 kişi çalışırken, şimdi siz bu işi 50 işçiyle yapıyorsunuz. Daha önce traktör kullanımına bakın, şimdi bakın. Nereden nereye geliyoruz.

 -Biz işsizliği azaltmak için hizmet sektöründe ciddi bir performans var. Yeni yeni adımlar atıyoruz. Şu anda tabi ki 657’ye tabi olan memurlarımızla ilgili, emeklilik v.s açıklanan kadrolarla ilgili, yeni kadro ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Belki bu sektörde ciddi oranda atacağımız adımlarla, üniversite, lise mezunları, meslek lisesi mezunlar için yeni kapılar açılacak diye tahmin ediyorum.

-İşveren üzerindeki istihdam yüklerinin azaltılması ve yeni istihdam alanları için önemli adımlar attı.

-Hükümetin gösterdiği özverinin aynısını işadamlarımızdan bekliyoruz. İşadamı örgütlerine bunu söyledim.

-İşsizlik gibi devasa bir konu sadece hükümet ve kamu gayretiyle çözülemez. Özel sektör de adım atmalı.

-Kayıt dışı istihdam sadece emek sömürüsü değildir, milli servete göz dikmektir. Bunu kim yapıyor?

-"Her işadamı 1 kişi alsın dedim", bunu bile hükümete saldırı aracı olarak kullandılar.

-Daraldığın zaman hemen yükleneceksin, bolluk zamanında da bakacaksın şimdi olsa da olur, olmasa olur.

-Türkiye özel sektör yaklaşımlı bir büyüme takip ediyor. Finans sektörüne elimizden gelen desteği sağlıyoruz.

-Kimse bana kızmasın. Ben yaşanan trajedileri gündeme getiriyorum. Bizim petrol kuyularımız yok. Burada da çalma çırpma olursa o zaman ne olacak? İşadamlarımızın büyük bir kısmının bu hissiyatı paylaştığını biliyorum.


"Üzüntümüzü dile getirdik"

-Sarkisyan’la görüşmemizde, ilişkilerin normalleştirilmesi noktasında Türkiye’nin samimiyetinin aynısını Ermenistan’dan istedik.

-Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri ve Yukarı Karabağ konusunda çözüme gitmek için protokollerin hayata geçirilmesi için bunun önemini vurguladık.

-Obama’yla görüşmemizde, kendisine sözde Ermeni soykırımının kabul edilmesinden duyduğumuz üzüntüyü dile getirdik.

-Türkiye samimi bir gayret sarfettiği kadar, her ülkeyle eşit koşullarda ilişki kurabilen, her ülkeyle masaya oturabilen bir ülke konumuna yükselmiştir. Çatışmadan, küsmeden darılmadan, masadan ve uzlaşmadan kaçmadan, hem kendi hem de bölge meselelerini cesaretle konuşabilen bir ülkeyiz.

 
"Masadan kaçan taraf olamayız"

-Aynı anda Irak’la, Suriye’yle, İran’la, Ermenistan’la Azerbaycan’la, aynı anda Yunanistan’la, Bosna Hersek’le konuşabilen bir başka bölge ülkesi, dünya ülkesi bulamazsınız. İşte bu Türkiye’nin gücünden ve samimiyetinden kaynaklanan yeni bir durumdur. Biz masadan kaçan taraf olamayız.

-Ana vatan olarak biz her zaman Kıbrıs’ın yanında olduk. Bundan sonra da çabalarımızı sürdüreceğiz.

 

"Sanatçıların ne düşündüğünü görmeye çalışıyoruz"

-Bizim milli birlik ve kardeşlik projesiyle ilgili toplantılardaki amacımız, herkesi kendi çizgimize çekmek değildir. biz Türkiye’nin can yakıcı meselelerini, orada sanatçılarımızla paylaşıyoruz. Düşünce dünyamızın temsilcileriyle paylaşıyoruz. Bizi sevsin sevmesin, oy versin vermesin, onların ne dediğini, ne düşündüğünü görmeye çalışıyoruz. Davet edilip gelmeyen sanatçılarımızın canı sağ olsun.

-Biz o toplantıları, nasıl acıları dindiririz, Türkiye’nin birlik ve beraberliğini güçlendiririz diye yapıyoruz.

-Türkiye bu meseleleri çözecektir. Görüyorum ki herkes de bu meselelerin çözümü için yüreğini ortaya koyuyor.

-Gönül isterdi ki, işsizlik bir gecede bitsin, Türkiye enflasyondan kurtulsun, Türkiye dünyanın en demokratik ülkesi olsun, yasaklar kalksın. Ama bunlardan bir gecede atıp kurtulmak olmuyor.

-Tuzu kuruların oturdukları makamların kendi isimleriyle özdeşleştirenlerin, çetelerin mafyaların, ne değişirim ne değiştirtirim diyenleri gördük. Biz milletin bize yüklediği o kutsal emanetin farkındayız. Biz hiçbir zaman böyle gelmiş böyle gitsin diyenlerden olmadık. Risk almayan siyasetçi profiline asla prim vermedik.

 

Anayasa değişikliği paketi

-Önemli kısmı değişmesine rağmen Türkiye layık olduğu Anayasa'ya kavuşamadı.

-Sivil toplumun meslek kuruluşlarının üniversitelerin bu konudaki her türlü çalışmasını inceledik.

-Tüm kesimlerle diyalog kurduk ama aynı uzlaşması muhalefetten siyasi partilerden göremedik.

-İktidarın attığı her adıma sudan bahanelerle engel koymaya çalışan bir muhalefet var.

-Burada tekrar etmeye edebimin müsada etmeyeceği küfür ve iddia tarafımıza yönlendirildi. Biz bunlara rağmen uzlaşma diyoruz. Randevu taleplerimize kapılar kapatıldı. Görüşme talebimize kamera gibi nezaketten uzak yaklaşım sergilendi.

 

"CHP'nin amacı şark kurnazlığı"

-Ana muhalefetin talebi uzlaşma değil şark kurnazlığı.

-Taslağı dahi okumadın Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz dediler. Atılan her adımda Anayasa Mahkemesi'nin kapısına koştular.

-Mektup yazarak 3 maddeyi 3 konuya çevirdiler. Yani 14 maddeye çıkardılar. Seçim sonrasına kalsın dediler. Sabahtan akşama değişen yazdığı başka söylediği başka olan, kendisi başkan ekibi farklı konuşan başka bir siyasi başkan bulmak zordur.

-CHP'nin genel Başkanı ne diyor Einstein gelse bu işin işinden çıkamaz. Bende diyorum ki Einstein gelse sizin 1940'lara gittiğinizi görse izafiyet teorisini rafa kaldırır.

 

Dünyadan HSYK örnekleri

-Yapılması gereken siyasallaşmış yargının tarafsızlığının sağlanmasıdır. Burada birkaç örneği sizlerle paylaşmak isterim. Fransa’da HSYK benzeri kurum, 16 üyeden oluşuyor, Cumhurbaşkanı kurulun başkanı, Danıştay’dan bir üye var. Meslektaşları tarafından seçilen 6 hakim var. Seçilen üç vatandaş var.

-İtalya’da ise HSYK benzeri kurumun 26 üyeden oluştuğunu görüyoruz. 7 üye yasama organı tarafından, 16 üye de hakimler tarafından seçiliyor.  İspanya’da 20 üye var. 20 üye de kral tarafından atanıyor.

-ABD’de 9 üye var ve başkan tarafından Senato'nun oy çokluğuyla atama yapılıyor. Almanya’da 16 üye var. 8’ini Federal Meclis, 8’ini Federal Konsey belirliyor. Japonya’da 15 üye var. Başkan ve üyelerin tamamı, bakanlar kurulunun önerisi ve imparatora göre atanıyor.

-Ne diyorlar, Türkiye’nin özel şartları var diyorlar. Nedir bunlar anlatır mısınız? İşte bu özel şartlar, Türkiye’nin büyümesini kalkınması istemiyor. Olay bu.

-90 yıl önce tarih yazan bu yüce Meclis bugün bir kez daha tarih yazacak.

-Siyasi partinin kapatılması hakimlerin iki dudağı arasına mı bırakılmalı?

-Parlementonun üçte ikisine sahip olan bir parti olarak sadece 5 üye seçilsin dedik. Daha farklı da olabilirdi.

-İnanıyorum ki bu meclis Anayasayı referanduma gerek kalmaksızın değiştirecek.

-Ortamı germe girişimleri olacak. Ama biz gerilimin tarafı olmayacağız.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler