Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplandı
Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında başladı. Babacan, ''Enerjimizi kısır tartışmalarla, kronik sorunlarla değil, üretime istihdama, yatırıma harcadığımız sürece aşamayacağımız hiçbir engel yoktur'' dedi.
Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında toplandı. Şanlıurfa Dedeman Otel'de düzenlenen toplantı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan'ın yanı sıra, devlet bakanları Cevdet Yılmaz, Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun katılımıyla başladı. Toplantıya ayrıca, GAP kapsamındaki 9 ilin valisi, belediye başkanları ile meslek örgütlerinin yetkilileri ve çok sayıda bürokrat katılıyor.
Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, insanlık tarihinin ilk yerleşim yeri olan Şanlıurfa'nın tarımın ilk olarak yapıldığı, ilk üniversitenin kurulduğu, üç semavi dinin yeşermesine ev sahipliği yaptığını ifade ederek, ''Şanlıurfa ölümsüz değerler üretmiş, ürettiğini kendine saklamayıp tüm insanlığa hediye etmiştir'' diye konuştu.
Bu şehrin muhteşem potansiyelleri olduğunu, kültür ve medeniyet merkezi olduğunu vurgulayan Okutan, şunları söyledi: ''Tarihte 'bereketli hilal' olarak adlandırılan Harran Ovası, Viranşehir Ovası, Suruç Ovası gibi en önemli tarımsal alanlar ilimiz sınırları içerisinde bulunmaktadır. Nitekim bu zenginliğin farkında olan devletimiz, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı yatırımı olarak nitelenen GAP'ın en önemli kısımlarını Şanlıurfa il sınırları içerisinde gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla GAP'ın şehrimize ve ülkemize kazandırdığı zenginlik göz ardı edilemez. Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısının Ankara dışında ikinci olarak şehrimizde yapılıyor olması, devletimizin Şanlıurfa'ya ve bölgemize ayrı bir önem verdiğinin en büyük göstergesidir. Devletimizin verdiği bu önem bizleri sevindirmekle birlikte aynı zamanda bizlere önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluğun bilincinde olarak, geçmişten gelen zengin kültürel kodlarımızı yeniden harekete geçirmek ve bunun gereğini yapmak da bizlere düşmektedir. Üzerimize düşeni yaparsak sabrın ve bereketin merkezi Şanlıurfa, yapılan yatırımlarla birlikte, tarihinden aldığı ışıkla, bölgenin huzur ve refah kenti olma yolunda adım adım ilerleyecektir.''
'Hak ettiğimiz yeri alacağımıza tüm kalbimle inanıyorum'
''Geçmişten günümüze uygarlığın gelişmesine hizmet eden bu topraklardaki medeniyetimizin küllenmiş olan ateşini yeniden yakıp bir meydan ateşi haline getirmek'' gerektiğini ifade eden Okutan, şunları kaydetti: ''Tarihte birçok kez olduğu gibi bu meydan ateşinin parıltısı sadece bölgemize ve ülkemize değil tüm dünyaya ışık tutacaktır. Yapılacak şey küllere üflemek, kendimizi, yerel değerlerimizi tanımak, yerel değerlerimizden güç alarak evrensel söylemler söylemek, büyük tarihi birikimi güncelleyerek yenilemeli ve üretmeliyiz. Böylece sadece tüketen değil, üreten bir coğrafya, üreten bir kent olarak hak ettiğimiz yeri alacağımıza tüm kalbimle inanıyorum.''
Toplantının açılışından önce, bakanlar, GAP illerinin valilikleri tarafından otelin fuayesinde açılan sergiyi dolaştılar. Bakanlara, Mardin stadında gümüşten yapılmış ay yıldızlı rozetler takıldı.
'Demokratik reformların hukuk sisteminin gelişmesinde payı büyük'
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye olarak ciddi bir kalkınma ve gelişme trendi yakalandıysa bunda sağlanan güven ve istikrar unsurunun, hayata geçirilen demokratik reformların, hak ve hukuk sisteminin gelişmesinin büyük payı bulunduğunu kaydetti.
''Enerjimizi kısır tartışmalarla, kronik sorunlarla değil, üretime istihdama, yatırıma harcadığımız sürece aşamayacağımız hiçbir engel yoktur'' diyen Bakan Babacan, anlattıklarının hayal ve çok uzak hedefler olmadığını ifade etti. Sözlerini ''Biz tüm bu hedeflerin çok yakınımızda olduğuna inanıyoruz'' diye sürdüren Babacan, Türkiye için, Türkiye ekonomisi için aydınlık günlerin çok yakında olduğuna inandıklarını söyledi.
Bölgesel kalkınma programları
''Yeter ki bu hedeflere hep beraber inanılım. Yeter ki samimiyetimize güvenelim. O zaman aşamayacağımız hiçbir engel, ulaşamayacağımız hiçbir hedef kalmayacaktır'' diye konuşan Babacan, milli birlik ve beraberliği pekiştirmeyi ve kalkınma fırsatlarını ülke geneline yaymayı şiar edinmiş bir hükümet olarak Bölgesel Kalkınma Programlarını başlattıklarını anlattı.
Bu çalışmaların temelinde yörede yaşan insanların gelir düzeyini, yaşam kalitesini yükseltmek, Türkiye'nin bölgeler arasındaki farklılıklarını gidermek, ulusal düzeyde ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine ulaşmanın bulunduğunu belirten Babacan, bunu gerçekleştirmek için kalkınma ajansları kurduklarını söyledi.
GAP kapsamında yürüttükleri çalışmaları hızlandırmak için geçtiğimiz yıl GAP Eylem Planı'nı açıkladıklarını anımsatan Babacan, şöyle devam etti: ''GAP Eylem Planı kapsamında biliyorsunuz geçen sene Başbakan'ımızın açıkladığı planda 4 ayrı gelişme eksenimiz var. 73 ana eylem var ve 300'ün üzerinde proje ve faaliyet açık açık listelenmiş durumda. Söz konusu eylemlerin gerçekleştirilmesi içinde 2012 yılının sonuna kadar yaklaşık 15 milyar liralık ilave bir kaynağı da tahsis etmiş bulunmaktayız. Yani yaklaşık 10 milyar dolar. Sulamada 10 adedi depolama ve baraj projesi yapılıyor. 470 bin hektar alanı sulayacak olan 16 sulama projesinin yapım işi, hepsini toplayacak olursak da 26 projenin yapım işini 2009 yılında, bu sene içerisinde inşallah ihale ediyoruz. 385 kilometrelik ana kanal inşaatı ihalesinin çalışmalarını başlatmış durumdayız. Yine hızlandırılan Adıyaman-Çandarlı sulamasının 2009 yılında tamamlanmasını planlamaktayız. Yukarı Harran Sulamasının 6. Kısmının 2009'da tamamlanmasını planlamaktayız. Batman-Silvan Projesi kapsamında Pamukçay Barajı'nın inşaatını 2009 yılında ihale etmeyi planlamaktayız. Harran Ovası'nda tuzlanmayı engellemek üzere yapılan drenaj projesinin biliyorsunuz takip ettiğimiz ihalesi tamamlanmış durumda. Karayolunda, Şanlıurfa Otoyolu'nu Gaziantep'e bağlayan otoyolun hemen hemen tamamı trafiğe açıldı. Otoyolun şu an Urfa şehir geçişindeki inşaatı devam etmekte. En kısa zamanda bitirmeyi planlıyoruz. Batman Havaalanı Terminal Binası'nın yapım ihalesi geçen sene Kasım ayında tamamlandı. Ocak 2009'da da işe başlandı. Gelecek sene ortalarında da inşallah bitirmeyi planlıyoruz.''
Diğer projeler
Şırnak Havaalanı'nın yapımı için etüt proje çalışmalarının tamamlandığını ve ihaleye çıkıldığını belirten Babacan, 2008 yılında eğitimde sadece ilköğretimde 2 binin üzerinde derslik yaptıklarını, bu yıl bin 996 dersliğin daha tamamlanacağını ve şu anda 145 bin öğrenciye hizmet verecek 7 bin 859 dersliğin de inşaatının devam ettiğini kaydetti. Sağlıkta 2008 yılı içerisinde hastanelerde 870 ilave yatak kapasitesi oluşturduklarını, 19 sağlık ocağını tamamladıklarını belirten Babacan, ''2009 yılı sonuna kadar 12 hastane, 15 sağlık ocağı ki toplam bin 630 yatak kapasitesi sağlık merkezi bunların tamamlanması planlanıyor'' dedi.
Kentlerin içmesuyu ihtiyacının karşılanması için devam etmekte olan projelere ek kaynak aktarıldığını belirten Babacan, Mardin-Kızıltepe İçmesuyu şebekesinin tamamlandığını, Adıyaman-Şırnak İçmesuyu Projelerine de 2008 yılında başlandığını anımsattı. GAP kapsamında 300'ün üzerinde faaliyet ve projenin yer aldığını tekrarlayan Bakan Babacan, bölgenin önceliklerini dikkat alarak burada yaşayan insanlarla, onların temsilcileriyle görüşerek merkezi aktörleri de bir araya getiren ve istihdam yaratacak sektörlerin desteklendiği cazibe merkezleri programını da pilot olarak Diyarbakır'da başlattıklarını söyledi. Bölgenin büyüme potansiyelinin yerel aktörlerle birlikte harekete geçirilmesinde lokomotif rol oynayacak kalkınma ajanslarında da önemli ilerlemeler sağladıklarını ifade eden Babacan, şöyle dedi:
''Biliyorsunuz Kasım 2008 de Diyarbakır, Gaziantep ve Mardin'in merkez olduğu üç bölgede yani toplam 9 ilimizi kapsayan bölgede kalkınma ajanslarının kurulmasını resmen tamamlamış olduk. Hükümetimiz sadece devlet eliyle refahı üretmeyi ve arttırmayı değil, aynı zamanda refahı üretenleri de desteklemek arzusundadır. Ayrıca bölge kalkınmasına aktarılan önemli tutardaki kamu kaynaklarının yanı sıra özel sektör kaynakları, Kamu-Özel Ortaklığı Modelleri gibi çeşitlendirilmiş finansal yöntemleri de harekete geçirmekteyiz. Biliyorsunuz yeni bir teşvik paketi açıkladık. Sayın Başbakan'ın açıkladığı bu pakette GAP bölgesindeki 9 ilimiz içinde çok özel teşvikler gerçekten söz konusu. Adıyaman, Gaziantep ve Kilis 3. bölgede. Diğer 6 ilimiz Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Şırnak ve Siirt ise 4. bölgede. Gerçekten 2010 sonuna kadar başlanacak yatırımlar için çok özel teşvikler alacaklar. Biliyorsunuz kurumlar vergisi yüzde 2'ye kadar indi. 7 yıla varan sosyal güvenlik priminin devlet tarafından ödenmesi gibi pek çok desteğimiz, teşvikimizde uygulanmaya başlamış durumda.''
Başarının temel unsuru güven
Ekonomide başarının, makro ekonomik istikrarın temel unsurunun güven olduğuna işaret eden Babacan, bu yüzden Türkiye'de öncelikle güven ortamının sağlanması ve daha öngörülebilir bir ülke haline getirilmesine çalıştıklarını kaydetti. Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu doğrultuda kimseyi şaşırtmayacağız. Bugün ne diyorsak yarın da ertesi günde, bir ay sonra, bir yıl sonra, iki yıl sonra aynı şeyleri söylemeye devam edeceğiz. Aldığımız kararların da ısrarla, inatla sonuna kadar takipçisi olacağız. Uygulamaya girmesi konusunda o kararların peşinde olacağız ve açık olacağız, dürüst olacağız. Hiçbir şeyi kimseden saklamayacağız. Problemler varsa bunları da açıkça paylaşacağız. Çözümleri de hep beraber üreteceğiz. Hepimiz Türkiye'yi müreffeh günlere götürmek için çalışıyoruz. Biz toplum olarak birbirimize sımsıkı bağlı olmayı sürdürdükçe, birbirimize kenetli olmayı sürdürdükçe, kendimize, yapabileceklerimize, inandığımız sürece Türkiye'nin, dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olması içten bile değil'' diye konuştu.
Türkiye'nin bunu başaracak potansiyeli bulunduğunu belirten Babacan, bunun için altyapının var olduğunu, her şeyden önce Türkiye'nin genç ve gittikçe daha eğitimli nüfusu bulunduğuna vurgu yaptı. Babacan'ın konuşmasını tamamlamasının ardından toplantı, basın mensuplarına kapalı olarak sürdürüldü.
'Toplantı verimli geçti'
Başbakan Yardımcıları Ali Babacan, Devlet Bakanları Zafer Çağlayan ve Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile birlikte basınla yaptığı sohbet toplantısında, 16'ıncı yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısını değerlendirdi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Toplantının verimli geçtiğini, bölgeden temsilcileri, üniversiteleri dinlediklerini bildiren Babacan, genelde altyapı ile ilgili problemlerin dile getirildiğini, sulama konusunun öne çıktığını, dile getirilen hususların üçte birinin suyla ilgili olduğunu söyledi.
Özel sektör yatırımlarından bahseden temsilciler olduğunu bildiren Babacan, şöyle dedi: ''Devlet ne kadar altyapı yatırımı yaparsa yapsın, sadece kamu harcamaları, kamu yatırımlarıyla bölgenin ekonomik kalkınmasını sağlamak mümkün değil. Zaten, Türkiye genelindeki ekonomik kalkınma modelimiz de hep özel sektör yatırım harcamalarına dayanan bir model. Ancak onlar arttığı zaman büyümeyi yakalayabiliyoruz. Dolayısıyla bölgeye özel sektörün cezbedilmesi, daha çok yatırım yapması burada kilit rol oynayacaktır. Her ne kadar biz teşvik yasasını çıkardıysak da bölgeye gerçekten olağanüstü boyutlarda teşvik veriyor olsak da... Tabii huzur, istikrar, güvenlik önemli. Bunlar çözüldüğünde bölgenin potansiyeli gerçekten çok çok büyük. Bölge tarihi boyunca medeniyetlerin kök saldığı bölge olmuş. İnsan kaynağı, genç nüfus var. Suriye, Irak, İran ile olan ilişkilerimizin de geleceğini düşündüğümüzde, bir bakıma Türkiye'nin yeni yeni normalleşmeye başladığı çevre, komşu ülkelerle olan ticarette, turizmde de yine bölgenin çok kilit bir fonksiyonu olacaktır. Eskiden Irak, Suriye, İran'la ilişkilerimiz farklı bir noktadayken bu bölge farklı imkanlara sahipti belki ama özellikle dış politikada sağladığımız açılımlar, bunun yansıması olarak da Suriye ve Irak'la ticaretin, karşılıklı yatırımlarla artması. Hatta İran'la da daha büyük bir gelişme bekliyorum. Bölgemiz açısından daha da büyük önem taşıyacak. Ermenistan ile bile artık normalleşmeden söz ettiğimiz bir dönemde bölgemizin potansiyeli gerçekten çok çok büyük.''
'Demokratik açılım çalışmalarına katkıda bulunacak'
Üzerinde çalıştıkları kürt açılımı konusunun hemen hemen herkes tarafından dile getirildiğini bildiren Babacan, ''Olumlu karşılandığını söz alan oda başkanlarının çoğu ifade etti. Belli ki olumlu bir karşılık bulmuş. Bu da bizi ayrıca sevindirdi. Biz bu toplantımızı tamamen demokratik açılım konusuna bağlamak istemiyoruz ama toplantıda tartışılanlar, toplantıda edineceğimiz izlenimler de kuşkusuz demokratik açılım çalışmalarına katkıda bulunacak, bu çalışmalara destek verecektir'' dedi.
Gazetecilerin soruları üzerine, açılımı bir süreç olarak ifade ettiklerini bildiren Babacan, şunları söyledi: ''Dolayısıyla Sayın Başbakanımızın geçen sene açıklamış olduğu GAP eylem planı son derece önemlidir. Yıllardır sürüncemede kalan pek çok projenin hangi tarihte neticeleneceği, tarihler, sorumlu kuruluşlar var. Onun günü gününe aksamadan uygulanıyor olması olumlu sonuçlar getirecektir. O planla birlikte yaklaşık 15 milyar liralık bir finansı da bu işle ilgili ayırmış durumdayız. Sadece bu sene 3 milyar liralık bir kaynak tahsisi söz konusu. Huzur ve istikrar ortamının sağlanarak, özel sektör yatırımlarının bu bölgeye gelmesi ile kalkınma mümkün. Bölgede kişi başına GSYH artacaksa, iş imkanı artacaksa özel sektör yatırımları şart. İstihdam oluşmadıktan sonra gerçek anlamda gelişme olmuyor. Yeni teşvik paketiyle Adıyaman, Kilis ve Gaziantep'te kurumlar vergisi yüzde 4'e, bölgede kalan 6 ilimizde yüzde 2'ye iniyor. İş dönüp dolaşıyor, huzura, güvenliğe, istikrar geliyor. Sermaye noktasında da çok sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Yıllar boyunca huzur, güvenlik, istikrar oluştuktan sonra asıl bölgenin potansiyeli o zaman ortaya çıkacak.''
Babacan, eylem planının 2012'ye kadar hiç değişmeyeceği anlamına gelmediğini, gerekirse bir gözden geçirmenin de olabileceğini söyledi. Bu toplantılarla her şeyin kayda geçirildiğini bildiren Babacan, ''Gerekirse bir revizyon olabilir. Değerlendirmek lazım'' dedi. Ali Babacan, bölgede kamu yatırım harcaması çok olduğunu, özel sektör yatırımlarının çok düşük düzeyde kaldığını söyledi. Özel sektör yatırımının Türkiye geneli olarak bakıldığında kamu yatırımının 6-7 misli fazla olduğunu belirten Babacan, ''Büyüme ancak özel sektörün yatırımlarıyla oluyor'' diye konuştu.
'25 yıldır yaşanan sorunun fırsat maliyeti çok büyük'
Babacan, bölgede yaşanan terörle ilgili bir soru üzerine, 25 yıldır yaşanan sorunun Türkiye'ye maliyeti ne olduğu konusunun sık sık sorulan bir soru olduğunu bildirerek, ''Her şey rakamla ortaya konamıyor. Bütçeden şu kadar kaynak ayrılmıştır gibi. Asıl kaybedilen fırsatlar. Bu olmasaydı ne olurdu. Fırsat maliyeti ile hesap ettiğinizde Türkiye'ye gerçekten getirdiği yük çok büyük. Bölgedeki illere bakın görürsünüz. Gaziantep'teki rakamlara hemen komşu illerdeki rakamlara bakın. Bu bile yeterli. Gaziantep 4 tane OSB'si var. Eskiden teşvik alan 49 il içinde Gaziantep yoktu. Huzur ve güven ortamı sağlandığında özel sektör yatırımları olacaktır'' dedi.
Bakan Babacan, GAP eylem planı ile demokratik açılımı birleştirmek gibi bir durum olmadığını, bunun çalışmanın ekonomik boyutuna biraz katkıda bulunacağını söyledi. Kendilerinin bölgede bulunmasının da doğrudan bu konuyla ilgili olmadığını bildiren Babacan, bölgeye yapılacak yatırımların toplam kamu dengeleri açısından yeni bir durum yaratmayacağını söyledi. İşsizlik Fonu'ndan sağlanan kaynağın da 2 sene dörtte 3, sonra dörtte bire düştüğünü, sonra kalktığını bildiren Babacan, ''Buraya gelen yatırımlar da uluslararası olabilir, diğer bölgelerden gelen yatırımlar olabilir. Fakat kamu yatırımların altyapı için önemli. Tamam altyapı iyi de bu ne için özel sektör yatırımları için gerekli. Sonuçta hizmetlerde, sanayide yatırımlar olursa ancak istihdama, ekonomiye katkısı olur'' dedi.
'GAP'ın yatırımlardaki payı yüzde 14'e çıktı'
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, GAP'ın toplam yatırımlar içindeki payının GAP eylem planınından önce yüzde 7 civarında olduğunu, bunun eylem planıyla 2008'de yüzde 12'ye, 2009'da yüzde 14'e çıktığını bildirdi. Yatırımlarda eş zamanlılığın önemli olduğunu belirtti. Yılmaz, yatırımlar konusunda anamuhalefet partisi CHP'yi de eleştirerek, ''Baykal, GAP'ta ihale yapılmadı dedi. CHP'deki arkadaşların daha fazla dolaşması lazım. Fazla dolaşmadıkları için konuyu bilmiyorlar'' dedi.
Yılmaz, bu bölgelerin yatırımcıyı ürkütmeyecek yeni bir imaja da ihtiyacı olduğunu, kendisinin Van'da Ermenistan'dan gelmiş turistlerle karşılaştığı, bölgenin gidilemez, gezilemez bölgeler olmadığını söyledi. Bakan Yılmaz, ''İlla buraya Urfalılar gelsin yatırım yapsın değil, karlı gören gelsin yatırım yapsın'' dedi. Cevdet Yılmaz, bölgeye yapılacak yatırımın kaynağının belli olduğunu, İşsizlik Fonu'ndan gelecek kaynağın GAP, DAP, KOP için kullanılacağını söyledi.
'Bölgedeki sulama yatırımlarının devlet eliyle yapılması lazım'
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, hükümetlerinden önce GAP'ın bitiş süresinin yaklaşık 41 yıl olduğunu, kendi hükümetleri döneminde bölgeye yatırımların 20-30 kat arttığını, 2013 yılında yatırımları bitirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Eroğlu, 2013 itibarıyla bölgenin içme suyu meselesi de 2050 yılına kadar çözüleceğini ifade etti.
GAP'taki sulama yatırımları konusunda bilgi veren Eroğlu, şunları söyledi: ''Önce ana kanal yapmamız lazım. Mardin istikametine giden ana kanalların ihalesi yapıldı. Bu bölgede yatırımların 'yap işlet'ten ziyade devlet eliyle yapılması lazım. Ana kanal yapılırken, diğer sulama işleri de yapılıyor. Toplulaştırma olup olmamasına göre maliyetleri çok etkiliyor. Yüzde 40'a varan bir tasarruf sağlanıyor. Sulama şebekelerini tamamen modern sulama sistemlerine dönüştürdük. Yağmurlama ve damlama sulamaya imkan veren kapalı sisteme geçirdik. Mevcut açık sistemleri de kapalı sistemlere dönüştürüyoruz. Fazla su fazla ürün demek değildir. Aksine fazla su çoraklaşmaya, toprakların tuzlanmasına neden olur. Bunu çiftçiye anlatıyoruz. Yatırımlar paralel bir şekilde yürüyor.''
Eroğlu, Ilısu barajıyla ilgili bir soru üzerine, baraj için şu anda 800 milyon avroluk ticari kredinin hazır olduğunu, eksik kalan 400 milyon avroluk kaynağı bulmak için müteahhit firmanın gerekli girişimleri yaptığını söyledi. Veysel Eroğlu, ''gerekirse biz yaparız. Zor bir şey değil. Bizim bütçemiz 10 milyar lira. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan da konuyla ilgili olarak Ilısu Barajı projesinin tamamının dış kredi ile yapılması gerektiğini bildirerek, ''Öyle başlanmış. Öyle devam edecek'' dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep'te yapılan 4 organize sanayi bölgesinin hepsinin özel sektör eliyle yapıldığını, ilin merkezi bütçeye katkısının da büyük olduğunu kaydetti. Merkezi bütçeden yapılan harcamalar ile o ilde toplanan vergilere bakıldığında, Gaziantep'in aldığı kaynağın 4-5 katı fazla getiri sağladığını söyledi. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, bölgeye yatırım konusunda banka uygulamalarının da etkili olduğunu bildirerek, ''bankalar bölgede binaları, arazileri teminat olarak kabul etmezler. Bu çok önemli bir faktördür. Bölgeye yatırım açısından'' dedi.
'1 milyon 178 bin hektar alanın arazi toplulaştırılması ihalesi yapıldı'
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, hatalı sulama nedeniyle çoraklaşmaya başlayan 40 bin hektarlık bir alanda çalışma başlatıldığını bildirdi. Eker, şunları söyledi: ''Tarla için geliştirme hizmetleri dediğimiz hem parsellerin birleştirilmesi hem tarla için yolların yapılmasıyla bölge modern tarım alanına haline getiriliyor. Bu sene 1 milyon 178 bin hektar alanın toplulaştırılması ihalesi yapıldı. Toplulaştırma çalışmaları 1962'de başlamış. 2002'ye kadar 420 bin, 2003-2008 arası 566 bin hektar alanda toplulaştırma yapılmış. Şu anda sadece GAP'da 1 milyon 178 bin hektar alanın toplulaştırma ihalesi yapıldı. Bütün parsellerin yola ulaşması, parsellerin belli bir ölçeğin altına inmemesi esas alınıyor. Parseller birleştirilip vatandaşın arazisi bir yere getiriliyor. Ayrıca 1,5 milyon dekar alanda da damla sulama gerçekleştirdik. Tarım havzaları ile de bölgedeki ürün desenini en uygun hale getiriyoruz.''
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- 'Dört milletvekili, 20 başkan...'
- Şeriat tutmayınca tehdit hukuku!
- İşte 500 bin liranın aylık getirisi!
- Kızılcık Şerbeti'nin 'Nilay'ı senaryoyu ifşa etti!