"Ekonomide toparlanmanın üçte biri tamam" (04.01.2011)

TEPAV, Türkiye'nin 2010'da büyüme performansıyla ciddi bir başarı yakaladığını, ancak işsizlikte ve ihracatta toparlanma sürecinin daha tamamlanamadığını açıkladı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.01.2011 - 11:39

TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti Sarp Kalkan tarafından hazırlanan "Toparlanmanın üçte biri tamam; ama bir problemimiz var" başlıklı politika notu yayımlandı. Ekonomide yaşanan toparlanma sürecini üç temel gösterge ile incelemenin mümkün olduğu ifade edilen çalışmada "Üretimdeki toparlanma, işsizlikteki toparlanma ve ihracattaki toparlanma. Üretim düzeyimiz kriz öncesi düzeyine (2008'in ilk çeyreği) yükselmiştir. Krizde yüzde 13 daralan üretim hacmimiz toparlanma sürecini tamamlamıştır. Kriz başladığında 100 olan şimdi 100'ün biraz üzerine çıkmıştır. 2001 krizinin aksine bu krizde toparlanmanın itici gücü ihracat değil, iç talep (tüketim ve yatırım harcamaları) olmuştur" denildi.
 

Krizin en ciddi etkisi işsizlik

Krizin en ciddi etkisinin işsizlik oranında gözlendiği vurgulanan çalışma notunda, krizin etkisinin hala işsizlik alanında devam ettiği kaydedildi. Krizle birlikte işsizlik oranının yüzde 32 arttığı belirtilen çalışma notunda, "2010 yılında hızlı bir toparlanma gözlenmesine rağmen işsizlik oranının son iki çeyrekte yüzde 12'nin biraz altında sabitlenmesi sorunun orta vadeli bir problem haline dönüşmesi ihtimalini güçlendirmektedir. Kriz başladığında 100 olan işsizlik, üretimdeki toparlanmaya rağmen yine 100'e gerilememiştir. Yüzde 17.5 daha yüksekte kalmıştır" ifadeleri kullanıldı.

Önemli göstergelerden biri ihracat miktarı

Çalışma notunda, toparlanma açısından üçüncü önemli göstergenin ihracat miktarı olduğu belirtilerek, krizle birlikte ihracatın yüzde 15 daraldığı, sonraki dönemde ise güçlü bir toparlanma gözlendiği kaydedildi. Çalışma notunda, ihracatın halen yüzde 90 bandının etrafında dalgalandığı, dün açıklanan 2010 yılının son çeyreğine ilişkin verilerin de bu eğilimin devam ettiğini gösterdiği ifade edildi. Çalışma notunda, üçüncü çeyrekte kriz öncesi düzeyin yüzde 88.2'sinde olan ihracatın, dördüncü çeyrekte de yüzde 88.1 düzeyinde gerçekleştiğinin bilgisi verildi.

TEPAV'ın politika notunda üretimdeki toparlanmaya karşın ihracatta yaşanan sıkıntıların cari işlemler açığını daha tehlikeli bir problem haline getirdiğine dikkat çekilerek, "2010 yılı ekonomik performansının bir başka yanı da budur. Merkez Bankası'nın politika değişikliği de bu çerçevede değerlendirilmelidir" denildi. Türkiye ekonomisinin üretimdeki toparlanmayı ilk kez bu krizde ağırlıkla iç talebe dayalı olarak gerçekleştirdiği hatırlatılarak, cari işlemler açığının döviz kazandırıcı işlemlere, yani ihracat ve turizm gelirlerine oranı sadece bir yılda kriz öncesi düzeye yükseldiği, bu düzeyin ise zaten tarihsel olarak tehlikeli bir düzey olduğu ifade edildi.
 

Büyümeyi yönetmek gerekir

Çalışmanın sonuç bölümünde ise şu değerlendirme yapıldı:
"2010 yılı toparlanma performansının düşündürmesi gereken şudur: Orta Vadeli Program'daki büyüme tahmini yüzde 4.5 iken ve tüm makroekonomik dengeler bu tahmin üzerine kurulmuşken, sonuç yüzde 7.5-8 oranında bir büyüme çıkarsa bu, ekonominin başarıyla yönetilmekte olduğuna dair bir gösterge mi olur? Hayır. Yeni yüzüyle cari işlemler açığı probleminin kaynağı tam da buradadır. Önümüzdeki dönemin araştırma konusu bu olacak gibi durmaktadır."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler