Elektrik zammına tepkiler

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 2007 yılı sonundan bu tarafa elektrik fiyatına yapılan zam oranının yüzde 65'e ulaştığı, hizmet bedelleri, vergi ve fonlar dahil olmak üzere 2007 yılında 15,81 YKr ödeyen mesken abonesinin, 1 Ekim'den itibaren 24,68 YKr ödemek zorunda bırakıldığını bildirdi.

EMO'dan yapılan yazılı açıklamada, 1 Temmuz 2008 tarihinde uygulamaya giren maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizması olarak adlandırılan sistemin ilk yansımasının, 1 Ekim'de elektrik fiyatına meskenler için yüzde 10,7'lik zam ile uygulamaya konulacağı kaydedildi.
Yılın başından beri yapılan 3 zam ile birlikte geçen yılın sonuna göre elektrik fiyatlarının yaklaşık yüzde 65 arttığına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:

''2007 yıl sonunda faturada kilovat saat başına 15,81 YKr ödeyen mesken abonesi, 1 Ekim'den itibaren 24,68 YKr ödemek zorunda kalacaktır. Bu durum, 4 kişilik ailenin asgari yaşam standardına göre aylık 230 kilovat saatlik elektrik kullanımı dikkate alındığında, 2007 yılında 36,4 YTL olan elektik faturasının 56,8 YTL'ye çıkmasına neden olacak.''

Açıklamada, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) yaptığı düzenlemeye göre 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren 7 yıl boyunca genel aydınlatma bedellerinin Hazine tarafından ödeneceği de belirtilerek, ''2007 yılı tüketim verilerine bakıldığında yıllık sokak aydınlatması için harcanan elektriğin 3,5 milyar kilovat saat olduğu ve bunun da yıllık 600 milyon YTL'yi aşkın bir parasal tutara karşılık geldiği dikkate alındığında, 7 yıllık dönem boyunca Hazine üzerinden halkın sırtına yıkılan aydınlatma bedelinin 4 milyar YTL'yi aşacağı görülmektedir'' denildi.

Üretemez hale geleceğiz

Yapılan zamalra bir tepkide, Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı'dan geldi.
Posacı, dün açıklanan elektrik zammıyla, tarımda mazota göre yüzde 60 daha avantajlı olan elektrik kullanımının avantajını yitirdiğini ve mazotla aynı konuma ulaştığını belirtti.

Üreticilerin zaten girdi maliyetlerinin yüksekliğinden olumsuz etkilendiğini, elektriğe yapılan zamla birlikte girdi maliyetlerin daha da artacağını ifade eden Posacı, ''Üreticiler, üretemez hale getirildi'' dedi.

Türk tarımında yüzde 3,5'luk bir daralma yaşanırken yapılan bu zammın, çiftçiyi tarımdan uzaklaştıracağını ifade eden Posacı, ''Dünyanın en pahalı elektriğini kullanırken, bir zam daha oldu. Üreticilerimize verilen destek zaten az. Artık iyice diğer ülkelerle rekabet edemez hale geldik'' dedi.

Alternatif enerji politikası

Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı Yalçın Pekgüzel de elektrik zammının sanayi sektörünü son derece olumsuz etkileyeceğini, üretimin yanında var olan istihdam sorununu tetikleyeceğini ifade etti.

''Hükümetimiz acilen alternatif enerji politikalarını devreye sokmalıdır'' diyen Pekgüzel, şöyle konuştu:

''Elektrik zammı paralelinde doğal gaza yansıyor. Enerjide dışa bağımlı olduğumuz için hükümetin de yapacağı çok fazla bir şey yok. Sanayi sektörü olumsuz etkiniyor. Maliyetler bir yandan artarken, işçi çıkarmalarda bu dönemde daha da artacak. Enerji politikamızın yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Yapılması gereken nükleer enerji sektöründe ilerlemek. Fransa yüzde 75 nükleer enerji kullanıyor. Bizim de nükleer enerjiye acilen yönelmemiz gerek.''

Enerjide rekabet oluşturulmalı

Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Başkan Yardımcısı Hüseyin Üzülmez, elektrik fiyatlarına son yapılan artışların, enerjide rekabet ortamının oluşturulması gerektiğini ortaya koyduğunu belirtti.

Üzülmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fiyat artışlarının hemen her kesimi etkileyeceğini, bundan en fazla zararı sanayicinin göreceğini söyledi.

Elektrik zammının, hedeflenen enflasyon oranında da ciddi sapmaların ana sebebinden biri olacağını ifade eden Üzülmez, zammın elektrik kullanımı ve ürün fiyatlarının artması açısından tüketiciyi etkileyeceğini bildirdi. Üzülmez, şunları kaydetti:

''Son yapılan elektrik zammı, enerjide rekabet ortamının oluşturulması gerektiğini ortaya koymuştur. Türkiye'nin enerji yatırımlarına ağırlık vermesi gerekir. Alternatif enerji kaynaklarının devreye sokulması, yenilenebilir enerjiye ağırlık verilerek çevre zararları en aza indirilmelidir. Gerek güneş, gerekse rüzgar enerjisinde önemli potansiyele sahip olan ülkemiz, bu potansiyelini kullanmakta geç kalmamalıdır. Hidroelektrik santralleri devreye sokulmalıdır. Türkiye enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulmalıdır.''

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Parlamış, enerji zamlarının, reel sektörü, içinden çıkılması zor bir durumla karşı karşıya bıraktığını savundu.

Parlamış, Türkiye'de elektrik üretim yapısında doğal gaz payının yüzde 45-50'lerin üzerinde olmasının kaygılandırıcı olduğunu belirtti.

Son dönemde enerjiye üst üste yapılan zamların girdi maliyetlerini artırdığını kaydeden Parlamış, ''Enerji zamları, reel sektörü, içinden çıkılması zor bir durumla karşı karşıya bıraktı'' dedi.

Bu şartlar altında üretilen enerjinin pahalı olması ve her geçen gün zamlanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Parlamış, şunları kaydetti:

''Bu nedenle ülkemizin enerji politikalarının ivedi olarak gözden geçirilmesi ve hiç zaman kaybetmeden kendi doğal kaynaklarımıza yönelmemiz zorunludur. Ancak, sanayimizin ve reel sektörün bunu beklemeye yetecek ömrü kalmamıştır. Bundan dolayı öncelikle sanayicilerimizin ve ihracat yapan işletmelerin kullandığı elektrikte rekabetçi bir fiyat ayarlamasına gidilmesi ve sanayimizin girdi maliyetlerini düşürücü yönde iyileştirmelerin yapılması kaçınılmazdır.''