Emekçiler iş bıraktı!
Kamu emekçileri ve sağlıkçılar hükümetin eğitim ve sağlık politikalarını protesto için grev yaptı. Bazı meslek odaları ve işçi sendikaları da greve destek verdi.
Hükümetin, sağlık ve eğitim başta olmak üzere temel kamu hizmetlerini ticarileştirdiğini, kamu çalışanlarını köleleştirmeye çalıştığını belirten KESK'e üye memurlar ve Türk Tabipleri Birliği bugün iş bırakma eylemi yaptı.
Kartal Koşuyolu Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi polikliniği önünde toplanan Türk Tabipleri Birliği, DEV-SAĞLIK İŞ, SES'e bağlı sağlık çalışanları hastane içinde yürüdü.
"Bu iş yerinde grev var", "Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için grevdeyiz", yazılı pankartlar açan grup başhekimlik binası önüne kadar yürüyüşünü sürdürdü.
Burada grup adına basın açıklamasını, Koşuyolu Kalp ve Damar Hastalikleri Hastanesi SES temsilcisi Taner Demir okudu. Demir yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Sağlık alanında dönüşüm çalışmalarının hızlanmaya başladığı bu dönemlerde sağlık alanında yapıldığı iddia edilen reformun, sağlık hizmetinin üretimi, finansmanı ve organizasyonunu kapsayan, yani sağlık alanında ki yapısal değişiklikler anlamına geldiği bilinmektedir. Türkiye'de Sağlık reformları uygulanırken, Dünya Bankası ve IMF politikaları esas alınmıştır. Sağlığın metalaştırılması politikaları uygulanmaya başlamıştır. Gecenin en uzun, gündünüz en kısa olduğu günde, 21 Aralık'ta sağlık meclislerini kuruyoruz. Hizmet üretmiyoruz. Mücadelemizle karanlıkları aydınlatacağız."
Acil servisler hizmet verecek
Türk Tabipleri Birliği, bugün acil tanı ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımının aksatılmayacağını, acil servislerin, eylem süresince polikliniklerde görevli hekimler tarafından takviye edileceğini açıkladı. Çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanser hastalarının acil olmasa bile her türlü tıbbi tedavisi aksatılmadan sürdürülecek.
'Hastaneler şirkete dönüştürülüyor'
Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyesi Hüseyin Demirdizen, "Sağlık ve eğitim gibi alanlarda performans ilkelerini getiren politikalara karşı grevdeyiz" dedi.
Hükümetin, 2 Kasım’da çıkarılan 663 sayılı Kanun hükmünde kararname (KHK) ile hastaneleri kâr-zarar hesabı yapan şirketlere dönüştürmeyi planladığını vurgulayan Demirdizen 652 sayılı KHK ile de eğitimin piyasalaştırdığına dikkat çekti.
'Yurttaşlar için grevdeyiz'
"Sadece kendimiz için değil yurttaşlar için de eylemdeyiz" diyen KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul ise, "bu politikalar sonucunda, parası olmayanın sağlık hizmeti alamayacağını, eğitimin sermayenin çıkarlarına uygun hale getirildiğini, kıdem tazminatı fonu ile emekçilerin kazanılmış hakkının gasp edildiğini" belirtti.
Sorunun sadece KHK’ler olmadığını da söyleyen İsmail Hakkı Tombul, açlık sınırının altında belirlenen asgari ücretin en az açlık sınırında olması gerektiğini ve asgari ücretin vergi dışında bırakılması gerektiğini kaydetti.
Konuşmasının sonunda grev günü mecliste bütçe görüşmelerinin de olacağını hatırlatan Tombul, “O bütçede işsizlik var. Sağlığın ticarileşmesi var. Asgari ücretin 659 TL olması var” dedi. Tombul, mecliste bir bütçe görüşmesi yapılırken, emekçilerin ve yurttaşların da sokakta kurduğu meclislerle kendi bütçelerini oylayacağını kaydetti.
Haydarpaşa da iş bıraktı
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan doktorlar ve sağlık çalışanları iş bırakarak eylem yaptı.
“Emeğimize, mesleğimize, geleceğimize, sağlık hakkına sahip çıkmak için Grevdeyiz" yazılı pankartı açan yaklaşık 100 kişi, “Sağlık haktır satılamaz" , “Direne direne kazanacağız" ve “Herkese eşit ücretsiz sağlık" sloganları attı.
“Sözleşmeli güvencesiz çalışmaya karşı grevdeyiz"
“Hasta olduğunda müşteri olmayı kabul etme" , “Sözleşmeli güvencesiz çalışmaya karşı grevdeyiz" , “Nitelikli tıp eğitimi için grevdeyiz" ve “Yabancı hekim, yabancı hemşire ithalatına karşı grevdeyiz" yazılı dövizler taşıyan sağlık çalışanları zaman zaman düdük çalarak kararnameyi protesto etti. Türk Tabipler Birliği adına basın açıklamasını Prof.Dr. Özdemir Aktan yaptı. Açıklamada, sağlık sisteminin yaşadığı sorunlara değinildi. Prof. Dr. Özdemir Aktan açıklamanın ardından sağlıktaki düzenlemelere kırmızı kart gösterdi.
-Eğitim-Sen, kamu hizmetlerinin ticarileşmesine karşı çıkmak, tüm yurttaşların eşit, parasız ve nitelikli kamu hizmetinden yararlanmasını savunmak ve özgür toplu pazarlık hakkı için bugün greve gitti.
Eğitimciler de grevde
Eğitim-Sen, kamu hizmetlerinin ticarileşmesine karşı çıkmak, tüm yurttaşların eşit, parasız ve nitelikli kamu hizmetinden yararlanmasını savunmak ve özgür toplu pazarlık hakkı için bugün greve gitti.
Kızılay YKM önünde toplanan grup, Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Dengiz Sönmez, dayatılan sefalete, sömürüye, soyguna boyun eğmedikleri, güvencesiz çalışmaya karşı çıktıkları, kadrolu istihdam istedikleri için grevde olduklarını söyledi. Ülkenin açık hava hapishanesine çevrilmesine karşı çıktıklarını ifade eden Sönmez, insanca yaşayacak ücret ve tüm yan ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını istediklerini belirtti. AKP iktidarının uyguladığı neo-liberal politikaların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Sönmez, eğitime bütçeden ayrılan payın her geçen gün azaldığını, eğitim emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarında hiçbir iyileşmenin yapılmadığını kaydetti.
İzmir'de "lokmalı" grev
Türkiye çapında kamu emekçilerinin gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eşlemine İzmir Konak Meydanı’nda, yaklaşık beş bin kişilik protesto eylemiyle destek verildi. Renkli görüntülerin yaşandığı eylemde, hükümete çeşitli uyarılarda bulunuldu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde toplanan yaklaşık 200 sağlık çalışanı da, sloganlarıyla, pankartlarıyla ülke çapındaki iş bırakma eylemine destek verip, Sağlık Bakanlığı ile bağlı kuruluşların teşkilat ve görevleri hakkındaki 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi ve sağlıkta dönüşüm politikalarını protesto etti. Ellerinde beyaz balonlar da taşıyan sağlık çalışanları, temsili olarak alana getirdikleri bir tabutu omuzlarda taşıyıp alkışladı, ardında da lokma döktürüldü.
Memurlar ne istiyor?
-Grev hakkının yasal teminat altına alındığı bir toplusözleşme düzeni
-Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmesi
-GSS kapsamında sağlık primi dayatmasına ve katkı payı, fark ücreti gibi yollarla ilave ücret alınmasına son verilmesi
-Her türlü güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanması
-Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi
-Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması
-Net asgari ücretin açlık sınırı olan bin TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması
-Kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi sınıfının kazanılmış haklarına dönük saldırıların durdurulması
-Hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi ve tutukluların serbest bırakılması
İLGİLİ HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke