"En büyük darbe ile karşı karşıyayız"

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Anayasa değişiklikleri eğer kabul görürse Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Hakimler Kurulu'nun "Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan" ikilisinin eline geçeceğini belirterek, "Demokratikleşme sürecinde bugüne kadar gördüğümüz en mühim darbe ile karşı karşıyayız" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.08.2010 - 12:36

Hüsamettin Cindoruk, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile referandum çalışmalarını başl. Burada yaptığı konuşmada, iktidar ve ana muhalefetin referandum propagandasını eleştiren Cindoruk, Anayasa Paketi ile ilgili siyasi mücadelenin giderek sertleştiğini, rayından uzaklaştığını söyledi. "Bir havuz muhabbetidir gidiyor. Sanki Anayasa paketi havuza düştü" diyen Cindoruk, ortada bir seçim olmamasına karşın tartışmanın boyutlarının seçim kampanyasına dönüştüğünü belirtti.

Önceki tarihlere yapılan referandum sonuçlarına bakıldığında, referandum sonuçları ile seçim eşiği birbirine tekabül etmediğine dikkat çeken Cindoruk, "O nedenle bu hükümetin referandumdan bir seçim başarısını beklemesini garipsiyorum ve yanlış buluyorum. Bu referandumda iktidarın tekrara mecliste çoğunluk sağlaması için en az yüzde 60-65 'evet' oyunun çıkması gerektiği anlaşılıyor. Ama böyle bir ortam yok. Bunu bir seçim yarışına çevirmek anlamsız" diye konuştu.

 

İktidar yargıyı yürütmek istiyor

Referandumda "Niçin hayır?" diyeceklerini anlatan Cindoruk, tek partinin Anayasa değiştirmesini ayıpladığını, bugünkü Anayasa değiştirme metodunun, Anayasa hukukuna göre teamüle de aykırı olduğunu kaydetti. Anayasa değişikliklerinin nitelikli çoğunlukla yapılacağını ifade eden Cindoruk, "Bu Anayasa değişikliği, bu aşamada Türk milletinin ayrışmasına neden olan bir araçtır. Ehil midir bu iktidar Partisi demokratik bir Anayasa yapmaya? Hayır. Bu iktidar partisi Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile sabıkalı bir partidir. İktidar partisi iyi niyetli değildir. Bu değişiklik paketi yapmak istenen saklanıyor, gizli bir amaç var; iktidar kendisine itaat etmeyen Anayasa Mahkemesi ve HSYK'yı durmak ve susturmak istiyor, kendine bağlamak istiyor, yargıyı yürütmek istiyor" dedi.

Bu Anayasa değişiklikleri eğer kabul görürse Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Hakimler Kurulu'nun "Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan" ikilisinin eline geçeceğini söyleyen Cindoruk, "Bu iktidar değişse bile 10 sene sonra Anayasa Mahkemesi ve HSYK bir siyasi parti yapısına haline dönüşecektir. Demokratikleşme sürecinde bugüne kadar gördüğümüz en mühim darbe ile karşı karşıyayız" diye konuştu.

 

Bugün vereceğiniz "evet" seçimle düzelmez

Cindoruk, bugün verilecek bir "evet" kararının seçimle düzelmeyeceğine dikkat çekerek, "Bugün evet diyelim, seçimde düşünürüz diyenlere sesleniyorum; bugün bu Anayasa değişikliği yürürlüğe girerse siz seçimde o düşündüğünüz sonuçları alamazsınız. Size aldırmazlar, bu iktidarın hesabı bir ay içinde Türkiye'yi mahkemeleriyle, Anayasa yargısı ve sivil iktidarın diğer organları olan tahakkümü ile tek parti iktidarı haline getirmek. Bu gidiş tek adam gidişidir, başbakanlık rejimine gidiştir" diye konuştu. İktidarın istediğinin "eş başkanlı bir Türkiye" olduğunu, bu referandumun temelini teşkil eden değişikliğin ise bir "saldırı" olduğunu söyleyen Cindoruk, "Silivri'de mahkeme kuran iktidar bizim tek tek özgürlükler alanımızı mı genişletecek? Bu ne boş hayal" diye konuştu.

 

Ölüler üzerinden siyaset yapmak yanlış

Cindoruk, Erdoğan'ın üslubunu eleştirirken Dersim katliamının sorumlusu olarak CHP'yi göstermesine de tepki gösterdi. Siyasetin güncel olduğunu, ölüler üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini belirten Cindoruk, Başbakanı tarihi bilememekle suçladı. Cindoruk, "Türkiye'nin milli tarihinde yer almış vakaların, o güne göre gerekçeleri vardır, onları örnek alarak bugün başka partileri, başka kişileri, kimlikleri, ölülerimiz rahatsız etmek bence doğru bir şey değildir" dedi.

 

Terörle iş birliği yapan hükümet

Cindoruk gazetecilerin sorularını yanıtlarken, partinin referandumda "hayır" kararına rağmen, örgütlü bir biçimde partinin yetkili organının verdiği karara karşı çıkılmasının disiplin suçu olacağını ve bunun da takip edileceğini vurguladı. Cindoruk, "Bizim büyük çoğunluğumuz, yüzde 99'umuz hayır verecektir çünkü Demokrat Parti kalitesi onu gerektirir" dedi.

Cindoruk, Başbakan'ın "hayırcı"lar ile terör örgütünü aynı gruba sokmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de, "Bizim sicilimiz tertemiz. Geçmişte terörle mücadele eden biziz. Bizim siyasette korkacağımızı hiçbir şey yok. Bugün terör örgütü ile temas kuran, Habur'da onlara imkanlar tanıyan, adaleti Habur'da rezil eden bu hükümettir. İşbirlikçi olan onlar. Siperde dik durmak değil, önemli olan siyasette dik durmaktır. Bizim aşımız sağlam, biz demokrasi ile aşılanmışız" diye konuştu.

 

Türkiye'nin birliğini bozanlara "hayır"

Cindoruk, yarından itibaren referandum yolculuğuna başlayacak. Yurt genelini dolaşacak olan Cindoruk'a, üzeri "Türkiye'nin birliğini bozanlara Hayır" yazılı parti araçları da eşlik edecek. İktidar ve Ana muhalefete karşı, daha sakin bir kampanya yürütecek ve Anayasa'ya değişikliğine "Nenden hayır" diyecekleri halka anlatacak olan Cindoruk, kitapçıklarla da kampanyasını destekleyecek.

Öte yandan, Yüksek Seçim Kurulu'nun 400 bin "tercih" mührünü de yeterli bulmayan DP, tüm sandıklara eşit miktarda "tercih" mührü dağıtılması gerektiğini vurgulamak için yarın YSK'ye başvuracak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler