En yakıcı gerçek: İşsizlik/ 4

Adana’da kahvehaneler işsizlerle dolu. ‘Batak’ta kazanınca bataktan çıkmış gibi hissediyoruz diyorlar.

En yakıcı gerçek: İşsizlik/ 4
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.03.2010 - 07:28

Tarımsal üretimin bitirilmesi ve istihdam kapısı fabrikaların tek tek kapanmasının ardından Doğu ve Güneydoğudan aldığı yoğun göç sonucu işsizlik şampiyonu olan Adanada işsizler kahvehaneleri ağzına kadar dolduruyor. Sabah erken saatlerden akşam geç vakitlere dek kahvehanelerde zaman öldüren işsizler, her ne kadar karamsar olsalar da iş bulabilmeyi, çalışıp ekmek parasını çıkarmayı istiyor.

 

AKP’ye tepki

Güneşin yeni yeni yükselmeye başladığı anlarda Saydam Caddesi üzerindeki küçük kahvehanede bir hareketlilik göze çarpıyor. Henüz saat 07.00 olmasına karşın ocakta taze kaçak çay hazır, konuklarını bekliyor. Havanın yağışlı olmaması kahvehane çalışanlarını sevindiriyor. Kapalı alanda sigara yasağı uygulanınca boş kalan kahvehanede masalar hızla kaldırım üzerine taşınıyor. Çok zaman geçmeden masalara birer ikişer insanlar gelip oturuyor. Dörtlü tamamlanır tamamlanmaz bazıları kâğıt, bazıları da taş oyunları oynamaya başlıyor. Günün ilk vakitleri olsa da insanların yüzündeki yorgunluk belirtisi dikkat çekiyor. Kaçak çaylar içildikten sonra masalarda oturanlarla konuşuyoruz. İşsizlik hakkında konuşmaya çalıştığımız yurttaşların hemen hemen hepsi AKPye olan tepkisini, Bu hükümet anamızı ağlattı diye gösteriyor. Evde daha fazla bunalıma girmemek için kahvehanelere gittiklerini belirten işsizler, İş var da çalışmadık mı diye soruyor.

 

‘Utansınlar’

Emekli olanların, işini kaybedenlerin ve özellikle gençlerin yoğun olarak bulunduğu kahvehanede kirli sakalıyla yanımıza yaklaşan Ali İşalan, “Soyadım İşalan ama işveren yok ne yazık ki. 4 çocuk babasıyım, eve ekmeği götüremez durumdayım diyerek söze başlıyor.

Uzun süre değişik işlerde çalıştığını ama uzun süredir de işsiz olduğunu anlatan İşalan, Sigortamı yapmadılar diye işten çıkmıştım. Açıkta kaldım. Şimdi iş olsun da sigortası olmasa da olur diye düşünüyorum. Bizi yek ekmeğe muhtaç edenler utansın diyor.

5 yıl önce kolaylıkla iş bulduğunu, şimdi ise gittiği her kapının yüzüne kapandığını ifade eden İşalan, eliyle kahvehanede oturanları işaret ederek Bu insanların hepsi işsiz. Burada oturmayı kimse istemez. İş olsa çalışır herkes. Gidişatımız iyi değil, Allah sonumuzu hayır etsin deyip çıkıyor kahvehaneden.

 

10 yıldır nişanlıyım, evlenemiyorum

İleriki masanın etrafında toplanan ve batakdenilen oyunu oynayan gençler seslerini yükseltmeye başlıyor. Ayakkabı atölyelerinde çalışırken kriz nedeniyle işini kaybettiğini aktaran Veysi Dilekçi, elindeki kâğıtları masaya yaydıktan sonra, Ağabey bunlar hayatlarını bir zaman yaşamışlar. Biz hiç çıkamadık. Hıncımızı bataktan çıkarıyoruz. Yenince sanki içine düştüğümüz işsizlik ve çaresizlik batağından kurtulmuş gibi oluyoruz diyor. Dilekçinin anlatımı gülüşmelere yol açsa da 10 aylık nişanlı olduğunu belirten 27 yaşındaki Özer Hür, “Asgari ücretle çalışıyordum. Nişanlandım. Evleneceğim diye kredi kartlarından alışveriş yaptım. İnşaat malzemeleri satan bir dükkânda çalışırken kriz vardiye işsiz kaldım. Evlenemiyorum. Nişanlımgit çalışdiye baskı yapıyor. İş olsa ben çalışmaz mıyım diye konuşunca herkes yüzünü masaya doğru eğiyor. Oyun oynamayanların altılı ganyanda bahtaradığı kahvehanede, Adanaya göçle gelenler memleketlerine geri döneceklerini söylüyor. Birbiri ardına yakılan sigaraların ardından kahvehaneye gelen herkes, Acaba bir iş kapısı söyler mi? diye baştan aşağı süzülerek karşılanıyor.

 

Mimar ve mühendislerin 90 bini işsiz

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB) bağlı odaların yaklaşık 350 bin üyesi bulunuyor. Bu üyelerin yüzde 25i, yani yaklaşık 90 bini işsiz ya da meslek dışı alanlarda çalışıyor.

Her yıl mühendislik ve mimarlık fakültelerinden yaklaşık 35 bin kişi mezun oluyor. Ancak meslekte yeni iş yaratma hızı bu kadar yüksek değil. TMMOBun 2005-2009 yılları arasında gerçekleştirdiği geniş kapsamlı Türkiyede Mühendis Mimar Şehir Plancısı Profil Araştırmasıda aradaki bu farkın iş hayatına yansımasını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre meslek odalarına üye olanların yüzde 2.8i, üye olmayanların yüzde 4.2si işsiz. İş arayan mimar ve mühendislerin yüzde 44.1i ücretli-maaşlı çalışırken yüzde 43.7si okuldan mezun olduktan sonra hiç iş bulamamış. İş arayan bu kesimin yüzde 28.3ü bir yılı aşkın süredir iş aradığı belirtiyor. Mimar ve mühendislerin işsiz kalma nedenlerinin ilk sırasında olan elverişsiz çalışma koşulları geliyor. Bunu; düzensiz ücret ödenmesi, işverenle anlaşamama takip ediyor. İş arayan mühendislerin yarısı kendi mesleği ile ilgili iş ararken yüzde 37si bu konuyu çok fazla önemsemediğini belirtiyor. Meslek dışında iş arayan yüzde 12lik kesim kendi branşların iş bulma umudunu yitirmiş durumdalar. Bütün mühendis ve mimarların üçte biri okulu bitirdikten sonra en az 1 kez işsiz kalmış.

 

Yeni mezunlarla işsizlik artıyor

Mühendis ve mimarların yarısı işsizliğin meslektaşlarının sayısındaki artışa bağlıyor, yüzde 44ü de yeni yatırımların azalmasından kaynaklandığını düşünüyor. Yüzde 30luk bir kesim de işsizlik konusunda yatırım ve istihdam politikalarının önemli olduğunu ifade ediyor.

Türkiyenin bugün karşı karşıya olduğu ve acilen çözülmesi gereken en önemli 3 sorunu nedirsorusuna mimar ve mühendislerin yüzde 53.7si işsizlik diye yanıt veriyor. Bu yanıtı yüzde 36.5 ile hayat pahalılığı ve diğer ekonomik sorunlar”, yüzde 23.3 ile gelir dağılımındaki eşitsizliktakip ediyor. Türkiyede son 5 yılda en çok kötüye giden konularsıralamasında işsizlik açık farkla birinci sırayı alıyor.

Mühendis, mimar ve şehir plancıları gelişmiş bölgelerde yoğunlaşıyor. İstanbul, mühendis ve mimarların yüzde 20ye yakınını Marmara Bölgesi ise toplam sayının yaklaşık üçte birini barındırıyor. Araştırmaya göre mühendis ve mimarların yüzde 52.4ü mesleği ile düş kırıklığı yaşıyor, genelde düş kırıklığının nedenlerinin başında ise yüzde 25.9 ile iş bulma olarakları geliyor. Mühendis ve mimarların yüzde 22.5i para kazanma olanakları-sağladığı refah düzeyi, yüzde 18.1i de mesleki uygulamaların tatmin edici olmama nedeniyle düş kırıklığı yaşıyor.

 

Elektrik mühendisleri çarpıldı

Elektrik Mühendisleri Odasının (EMO) araştırmasına göre üyelerinin yüzde 10u yani 3 bin 618i işsiz. Ekonomik krizin teğet geçmediği elektrik mühendisleri, artık geleceğe güvenle bakamadıklarını, borçlarını ödeyemediklerini, iş kapasitelerinin daraldığını söylüyorlar.

EMOya üye olan elektrik, elektronik, elektronik haberleşme, bilgisayar, biyomedikal mühendisi 37 bin 359 oda üyesi arasında yapılanKüresel Krizin Etkileri: EMO üyelerinin istihdam araştırmasıçarpıcı sonuçlar ortaya koydu. EMO üyelerinin yüzde 69.3ü küresel ekonomik krizden çeşitli şekillerde etkilendiğini gösteren araştırmada, mühendislerin yüzde 31.3ü artık geleceğe güvenle bakmadığını, yüzde 13.2si borçlarını ödeyemediğini, yüzde 10.7si sahip olduğu işyerinde kapasitesini daralttığını söylüyor. Araştırmaya göre krizden bu sektör içinde en çok yüzde 75 oranı ile elektrik mühendisleri, en az da yüzde 7.14 ile biyomedikal mühendisler etkilendi.

İşsiz olduğu tespit edilen 3 bin 618 mühendisin yüzde 44.3ünün yani 1601inin iş bulma ya da kurma umudunu kaybetmiş durumda. İşsiz mühendislerin yüzde 20si 3-6 ay arasında, yüzde 14ü 3 aydan kısa zaman içinde, yüzde 8i 1-2 yıl içinde, yüzde 3ü de 6 ay-1 yıl arasında iş bulmayı umut ediyor. İşsiz mühendislerin yüzde 28inin 6 ay-1 yıldır, yüzde 27sinin 1 yıldan uzun süredir, yüzde 23ünün 3-6 aydır, yüzde 14ünün 3 aydan daha az zamandır işsiz olduğu belirlendi. Araştırma, ekonomik krizin çalışmayan mühendisler üzerinde daha dramatik bir etki yaptığını da ortaya koydu. Çalışmayan EMO üyelerinin yüzde 76sı, çalışan üyelerin yüzde 64ü krizden olumsuz etkilendiğini dile getirdi. İşsiz üyeler içinde krizden en çok etkilenen yaş grubunu ise yüzde 88.24 ile 25 yaş ve altındaki mühendisler oluşturdu. Çalışan ve krizden en az etkilenen yaş grubu ise yüzde 51.4 ile yine 25 ve yaş ve altındakiler.


Çelebi: Kölelik düzeni

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, açıklanan 3 milyon 471 bin kişilik işsizlik rakamının gerçeği yansıtmadığını, gerçek işsiz sayısının 6 buçuk milyon olduğunu söyledi. Çalışanların yüzde 50sinin sosyal güvenlik şemsiyesi altında olmadığını belirten Çelebi, Kayıt dışı çalışan işçiler adeta kölelik düzenindeçalışıyordedi. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün de anayasanın asgari ücreti düzenleyen 55. maddesinde asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartlarının da göz önünde bulundurulacağıifadesinin yer aldığını anımsatarak asgari ücretin iptali için Danıştayda iptal davası açtığını söyledi.

DİSK Genel Başkanı Çelebi, Türkiyedeki işsizlik oranının artmasına neden olan AKP iktidarının ekonomi politikalarını değerlendirdi. TÜİK verilerinde yer alan işsizlik oranlarının gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu belirten Çelebi, gerçek işsizlik oranlarının yüzde 20ye yaklaştığını, genç işsizlerin oranının ise yüzde 30 olduğunu söyledi.

Çözüm için en önemli unsurun kayıt dışılığın kayıt altınaalınması olduğunu belirten Çelebi, çalışma saatlerinin bazı işyerlerinde 13-14 saate kadar çıktığına dikkat çekti. Kayıt dışı çalışan işçilerin adeta kölelik düzenindebulunduğunu dile getiren Çelebi, Türkiyenin çalışma yasalarında ciddi değişikliklere gidilmesi gerektiğini vurguladı. Çelebi, kayıt dışı çalışmaya karşı denetimlerin arttırılması gerekirken, iktidarın tam tersine denetimlerin azaltılmasınayönelik genelgeler çıkardığının altını çizdi.

 

Her sektörde \tgelecek kaygısı

Mühendis ve mimarların yüzde 32.5’i, kamu sektöründe çalışanların yüzde 24’ü, özel sektördekilerin yüzde 39.3’ü “işiyle ilgili gelecek kaygısı” taşıyor. Kaygının nedenlerinin başında özel sektörde çalışanlar açısından ilk sırada işten çıkarılma ve işyerinin kapatılması geliyor. Kamu sektöründe de “tatmin edici ücret alamama” ilk sırada yer alıyor. Bir işyerinde çalışan mühendis ve mimarların yüzde 16.2’si branşları dışında çalışıyorlar ve mesleklerini yapamama nedenlerinin başında iş bulamama geliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler