Erdoğan: Dershaneleri kaldıracağız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Dershanecilik olayını kaldıracağız. Bundan kim gücenirse gücensin. Kusura bakmasınlar. Bu benim halkımın, vatandaşımın ortak talebidir" dedi.

Erdoğan: Dershaneleri kaldıracağız
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.09.2012 - 12:36

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezinde genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "(Dershaneler) Eğitim öğretime hizmet verecekseniz, okullaşın, okullar kurun. Biz de sizden hizmet alımı yapalım ve sizin sınıflarınızı öğrencilerimizle biz dolduralım. Bedeli neyse biz verelim. Sizi açıkta bırakacak değiliz. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de hizmetinize aynen devam edersiniz. Bakıyorsunuz bu güzel bir teklif demiyorlar. Niye. Öbür taraf çok daha tatlı da onun için. Orada adeta merdiven altı hizmet var, diğerinde ciddi bir kurumsallaşma olacak da onun için. Bunun adımını atacağız ve er geç 2013-2014'e de biz o sistemle birlikte girmiş olacağız" dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Afyonkarahisar'da meydana gelen olaydan dolayı milletçe hepimizin acısı büyük, hepimizin yüreği yanıyor. Demokrasilerde hiç kimse ve hiçbir kurum layüsel değildir, hiç kimse şüphesiz ki eleştiriden azade değildir. Elbette siyaset kurumu, sivil toplum örgütleri medya son derece haklı olarak gerekli soruları sormakta ve bunlara cevap aramaktadır, ancak demokrasinin standartları yükselirken, toplum daha açık daha şeffaf bir noktaya ilerlerken yani Türkiye bir değişim sürecini yaşarken bizdeki artık bu doğru bilgilenme anlayışının da yeniden ele alınması gerekiyor.

Her olay, her acı hadisenin arkasından ortaya konan tavır; maalesef eleştiri boyutunu aşıyor olayı aydınlatma, olayla ilgili doğru soruları sorma boyutunu aşıyor ve tam anlamıyla bir linç kampanyasına dönüşüyor. Bakıyorsunuz önce sosyal medyada tamamen dedikodular, tamamen söylentiler, çoğu zaman da yönlendirmeler aracılığıyla bir linç atmosferi oluşuyor. Ardından yine yazılı ve görsel medyada soru sormak, sorulara cevap aramak, olayı aydınlatmak, olayla ilgili haber aktarmak gibi hedefler aşılıyor ve sansasyon ve yarış saiki hadiselerin ve gerçeğin önüne geçebiliyor. Aynı şekilde muhalefette demokratik bir hak olarak hadisenin aydınlatılması ve sorumluların tespit edilmesi hedefinden çıkıyor her hadiseyi siyasi bir rant, siyasi bir fırsatçılık noktasına getirebiliyor.''
 


Linç hareketi

Birkaç gündür Afyonkarahisar'daki patlama ile ilgili sergilenen tavra dikkat çeken Erdoğan, bir olay veya olayı aydınlatmaktan çok, bir kurumu, o kurumla birlikte hükümete yönelik bir linç hareketinin çıktığını savundu.


Erdoğan, şöyle devam etti:

''Mesele Afyonkarahisar'daki patlama meselesi olmaktan çıkıyor. Bakıyorsunuz çok farklı bir mecra, boyut kazanıyor ve topyekun bir karalama ve bir linç kampanyasına dönüşüyor. Bu toplu linç kampanyası sadece bir kurum, birkaç kurum için de yapılmıyor. Biz hükümet olarak 10 yıldır hukuk devleti anlayışını kökleştirip, devlet kurumlarını daha şeffaf hale getirirken devlet içindeki yanlış anlayışlar ve odaklarla mücadele ederken şu hususu defalarca vurguladık. 'Bir kişinin, bir grubun hatası o kurumun tamamını bağlamaz' dedik. Ama bakıyorsunuz muhalefet tarafından, medya tarafından bir kurum içinde yapılan hata, anında tüm kurumu, o kurumun tüm mensuplarını, tüm çalışanlarını hedef alan bir kampanyaya dönüştürülüyor. En tepeden en alt kademedeki kurum çalışanlarına kadar motivasyonu kırmak, heyecanı yok etmek, azmi ve gayreti ortadan kaldırmak için sistemli bir linç girişimi uygulanıyor.

Beytüşşebap'ta jandarma personelinin kaldığı lojmanlardan göstericilerin korkusuyla Türk bayrağının indirildiğine dair birtakım haberler yapıldı. Böyle haberler yapılınca halkımız da çok tabii olarak reaksiyon gösteriyor, ama olayın aslına bakıyorsunuz Türk bayrağını indirmek gibi bir durum asla ve asla yok. Türk bayrağının zarar görmesini engellemek için oradaki birkaç erimiz, yapılan iyi niyetli bir girişimle, orada bayrağımızı korumak niyetiyle bayrağımızı oradan alıyorlar. Bu tabii ki orada vatandaşlarımızı olduğu gibi batıda da vatandaşlarımızı ciddi bir reaksiyona sevk ediyor.''


'Yapılan şerefsizliktir'

''Çok açık konuşuyorum, oynanan oyunu, uygulamaya konulmak istenen senaryoyu bildiğim için çok açık konuşuyorum, çok ağır konuşuyorum. Kurumlara yönelik, kurum personelinin motivasyonunu kırmaya yönelik, milleti galeyana getirmeye yönelik bu girişimler an hafif tabiriyle şerefsizliktir, alçaklıktır'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:

''Bu beyefendiler; Boğaz'a karşı keyif çatarken, televizyonlarının karşısında, çerezlerini alkollü içkileri ile yudumlarken, orada vali, kaymakam, asker, polis, korucu, istihbaratçı canını ortaya koyuyor. Bir çocuğun, bir kadının arkasına saklanarak alçakça mermi yağdıran terörist karşısında bizim güvenlik güçlerimiz canlarını siper ediyor. Hele hele bazıları eşleri ile çocukları ile oradalar. O zavallı çocuğun, o kadının kılına zarar gelmemesi için onlar görüyorsunuz kan kusuyorlar ve 'kızılcık şerbeti içtim' diyor oradaki görevli kardeşlerim.
Ama burada beyefendiler, büyük bir konfor içerisinde, boğaza nazır villalarında, her türlü saltanatları ile beraber köşelerinde ahkam kesiyorlar. Güvenlik güçlerini linç etmek için elinden ne geliyorsa onu yapıyorlar. Bakıyorsun birisi çıkıyor, ne düşüklüktür ya, kalkıyor Genelkurmay Başkanı'mızı ehliyetsizlikle suçluyor, bakıyorsunuz ÖSYM Başkanı'nı ehliyetsizlikle suçluyor. Ya senin ehliyetin ne? Yani köşelerinizden veya televizyon ekranlarınızda yaptığınız saldırılarla size verilen ehliyet mi var bir yerlerde? Yani 40-45 yılını bu ordunun değişik kademelerinde hizmet ederek geçirecek, ondan sonra da gelip Genelkurmay Başkanı olacak bir insana, sen kalkacaksın utanmadan sıkılmadan 'hükümete yalakalık yapıyor' diyeceksin. Böyle terbiyesizlik olmaz. Biz şu anda ordumuzun terfi mekanizmaları neyse teamülü bugüne kadar aynen uyguladık. Bu beyefendileri rahatsız ediyor. Çünkü beklentileri farklı.

ÖSYM'nin başındaki arkadaşımız; değerli bir bilim adımı. Eksikleri, hataları olabilir doğrudur. Ama kalkıp bu iktidara yalakalık yapılıyor gibi terbiyesizce bir yaklaşımın içine girme hakkını sana kimse vermez. Aynı şekilde bir tanesi başlık atmış 'Medyaya çattı' Tabii çatacağım canım. Siz hükümete çatacaksınız, siz AK Parti iktidarına çatacaksınız, AK Parti'ye çatacaksınız, elinizi taşın altına zerre kadar koymayacaksınız, biz bunun karşısında susacağız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, biz şeytan olamayız. Biz bu oyunun farkındayız.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler