''Erdoğan karton kahraman"

Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye politikası ve Reyhanlı'daki bombalı saldırılarla ilgili birbirine zıt açıklamalar yaptığını iddia ederek, "Başbakan Erdoğan siyasi sefaletin dibinde gezmeye devam etmektedir" ifadesini kullandı.

Reyhanlı'nın Başbakan Erdoğan'ın gündeminde olmadığını savunan Vural, Erdoğan'ın ABD gezisi öncesi Reyhanlı'ya gitmemesini eleştirdi. Vural, "ABD'ye gittin, Obama'dan randevun vardı. Peki kızının diploma törenine katılmasaydın da dönseydin ne olurdu? 51 canın acısını paylaşmak senin kızının diploma törenine katılmandan daha mı az önemliydi? Bu nasıl vicdandır? Sen toplumun vicdanını nasıl temsil ediyorsun?" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan için "Değiş Tonton" çizgi filmi benzetmesi yapan Vural, "Başbakan her kalıba giren karton kahraman olduğunu göstermiştir. Değiş Tonton'daki çizgi film kahramanı gibi her olaya göre değişiyor, her şekle giriyor" dedi.

Erdoğan'ın, Reyhanlı ziyaretinde 52 can üzerinden siyaset yaptığını öne süren Vural, şunları söyledi: "52 can üzerinden Suriye politikasının haklılığını ifade etti. 52 canı düşünmedi, Reyhanlı'da duyulan acıyı görmüyor. Başbakan, Reyhanlılılar'ın acısını mı paylaştı? Hayır. Orada taziye var, acı var. Orada toplama insanlarla gülerek miting düzenliyorsun. Şu ilden, şu ilçeden bu kadar otobüs kalkacaktır diye yığma dışarıdan gelenlerle Reyhanlılılar'ı tehdit ediyor. Biz gittik vatandaşımızın acısını paylaştık. Maalesef Başbakan o mitingi, onların acısını paylaşmak için değil, onların acısı üzerinden Suriye'deki bataklık politikasını meşrulaştırmak için kullanıyor. Orası miting düzenleme yeri mi, bu kadar acının olduğu yerde. Zannedersin ki Reyhanlılı ölmemiş, Başbakan bombayı Reyhanlılı patlatmış, suçlu onlarmış gibi davranıyor. Başbakan gidiyor 'Şu kadar para verdik', bunları konuşuyor. Babanın cebinden mi veriyorsun, kendi cebinden mi veriyorsun? Lütufta mı bulunuyorsun yani. Reyhanlı'nın söz söyleme hürriyeti yok. Bu saldırının sorumluluğundan kolayca sıyrılabileceğini zannediyor. Reyhanlılı Erdoğan'dan sus payı istemiyor, can ve mal güvenliği istiyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Reyhanlı'da yaptığı miting, siyasi riyakarlık mitingidir. Orayı ziyarete gitmiyor. Kibir içinde bindirilmiş kıtalarla ahkam kesiyor."

"Kan dökenler barışçı"

Vural, hafta sonunda Öcalan'ın talimatıyla "barış ve demokrasi konferansı" yapıldığını öne sürerek, "Bu kadar çelişki de olmaz. Kan dökenler barışçı, demokrat. Bu zihniyet barış ve demokrasiyi kirletiyor" dedi.

Konferansın AKP'nin onayıyla yapıldığını savunan Vural, CHP'nin konferansa genel başkan yardımcısı düzeyinde katılmasını da eleştirdi. Konferansta "Öcalan'a af" konusunun ve "tüm soykırımlarla yüzleşilmesinin" dile getirildiğini ifade eden Vural, "Sen kimsin, benim milletime 'soykırımcı millet' yaftasını yapıştıracaksın? Bu milletin şerefli tarihine dil uzatıyorsunuz" diye konuştu.

Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun "Süreci hayvanlar bile anladı, bazı insanlar anlamıyor" dediğini anımsatan Vural, "Bu sözü kullanan, çözüm sürecini anladığına göre, kullandığı sözle kendini bağlamış, kendini tarif etmiştir. Bu sözleri esefle kınıyorum" diye konuştu.

Alkol tartışmaları

Vural, alkollü içki düzenlemesine ilişkin tartışmalarda, Başbakan Erdoğan'ın "Kafası kıyak alkolik gençlik istemiyoruz" sözlerini anımsatarak, "Bu ne biçim üsluptur? Bu nasıl bir hakarettir? Zannedersiniz benim gençlerimin hepsi alkolik, kafası sabah akşam kıyak. Böyle bir şeyi gençlerimize iftira olarak görüyorum" ifadesini kullandı.
Alkole karşı tedbir alınmasını ve duyarlılık oluşturulmasını doğru bulduğunu dile getiren Vural, gençlere "alkolik" yakıştırmasında bulunmanın kabul edilemeyeceğini söyledi. Vural, "Elhamdülillah bu gençler senden daha imanlı, senden daha şuurlu. Sözünü meclisinden dışarı tut" dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Başbakan Erdoğan'ın Suriye için terörist başı olduğu" sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında hukuk davasına konu olacak tartışmalara müdahale etmekten yana olmadığını söyledi.

Vural, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın "Hizbullah'a adını hizbuşşeytan olarak değiştirmesini tavsiye ediyorum" sözünün hatırlatılması üzerine, "Bir yönden Türkiye'de PKK fitnesini meşrulaştırmak için çalışıyor, Suriye'yi de fitne ve fesatla çatışmanın bir tarafı haline getiriyorsa, AKP da adını 'hizbul fitne' koysun" diye konuştu.

Oktay Vural, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümüyle ilgili değerlendirmesinin de sorulması üzerine, 27 Mayıs'ın demokrasiye ve millet egemenliğine sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini vurguladı. Gücü kullanarak darbe yapanlardan kurtulunması temennisinde bulunan Vural, Adnan Menderes ve arkadaşlarına rahmet diledi.