Erdoğan'dan maç sonrası olaylara tepki

Erdoğan, Trabzon'daki Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda partisinin Gençlik Şöleni'ne katıldı.

Stadyumda bulunan gençlere hitap eden Erdoğan, Atatürk'ün 22 Nisan 1920 tarihli bir telgrafına da yer verdiği konuşmasında, Atatürk'ün bu telgrafında, "TBMM'nin açıldığı 23 Nisan 1920'den itibaren tüm sivil ve askeri makamların başvuracağı yegane merci olarak Meclis'i gösterdiğini" söyledi. Bazı çevrelerin Atatürk'ün bu telgrafındaki ifadeyi anlamadığını, 19 Mayıs, 23 Nisan ve 29 Ekim ruhunu da özümseyemediğini savunan Erdoğan, "Milletin egemenliği hazmedemediler. 27 Mayıs'ta 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta milli iradeye kast ettiler. Atatürk'ün ismini kullanarak, Atatürkçüyüz, Kemalistiz, ulusalcıyız diyerek, kuruluşun felsefesini kendi elleriyle tahrip ettiler. Bu dönemde de fırsat buldukça o kendi çirkin zihniyetlerini, milleti aşağılamak için gündem getiriyorlar" diye konuştu.

Bazı çevrelerin millete karşı saygısız davranıp, 'bidon kafalı' ya da 'göbeğini kaşıyan adam' benzetmeleriyle milli egemenliğe hakaret ettiğini iddia eden Erdoğan, "Bunlar Atatürkçülük maskesi altına sığınıp, millete aptal diyerek, beyinsiz diyerek milletin seçimini ve tercihini aşağılayarak, en başta Gazi Mustafa Kemal'e ve onun ideallerine zarar veriyorlar" dedi. CHP'nin 27 Mayıs döneminde dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve arkadaşlarının asılmasına "bıyık altından güldüğünü" iddia eden Erdoğan, "Şimdi tahrik edemedikleri orduyu tahkir etmeye başladılar. Kendi yandaş yazarları ve yarım porsiyon aydınlarıyla etkileyemedikleri orduyu karalamaya başladılar.

emokraside, Anayasal sistemde her kurumun vazifesi ve sınırı bellidir. Yargı siyaset yaparsa düzen bozulur. Siyaset yargıya karışırsa adalet bozulur" dedi . Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan ve geçtiğimiz günlerde gündem oluşturan yazılı açıklamaya da değinen Erdoğan, "Genelkurmay Başkanlığı, bir basın açıklaması yaptı, hakaret ve iddialara yanıt verdi. Her kurum kendisiyle ilgili iddialara, hakaretlere cevap verme hakkına sahiptir kendisiyle ilgili olduğu sürece, kendini çalışanını elbette savunacaktır" dedi. Kurumların "bir kendini bilmez" tarafından kendilerine yapılan hakaretlere karşı sessiz kalmamasında yadırganacak bir taraf olmadığını belirten Erdoğan, "Yasama, yürütme, yargıya müdahale edilirken susan, adeta kedi gibi pısan CHP, Genelkurmay'ın açıklaması karşısında kağıttan bir kaplana dönüştü. Kaplandınız da 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da nerelerdeydiniz?" diye sordu. CHP'nin "demokrasiyi hazmedemediğini ve işi çirkefliğe vurduğunu" söyleyen Erdoğan, CHP'nin milli iradenin karşısında milleti aşağılayanların yanında olduğunu ileri sürdü.

"Hüseyin Avni Aker tarih olacak. 40 bin kişilik UEFA standartlarında dev bir stadı Trabzon'a kazandırıyoruz" diyen Erdoğan konuşmasının sonunda Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki şampiyonu belirleyen derbi maçına da değindi. Erdoğan şunları söyledi:

"Bugün böyle bir şey söylemek istemezdim ama söylemek zorundayım. Spor deyince Türkiye'de futbol akla geliyor. Maalesef, dün akşam bir final maçında Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasında ortaya konan tablo bir başbakan olarak şahsen beni üzdü. Ortada bir netice var ve futbolda 3 netice var: galibiyet, beraberlik, mağlubiyet. Bu üç neticeye katlanamayacaksan bu işi yapma. Fair play denen olay budur. Çok daha ilginci, bayanlar tribüne çekildi ki tribünler çok daha ahlaki bir standarda kavuşsun diye. Baktık ki sadece bayanların ve çocukların olduğu maçlarda bile küfür gırla gidiyor. Böyle bir spor anlayışı veya futbol seyircisi olur mu? Erkekleri kadınlar ıslah edecek diye beklerken baktık ki hanımlarda da felaket bir tablo var. Dün akşam Galatasaray berabere kalıp şampiyon oldu. Tebrik edeceksin, alkışlayacaksın. Ben bir Fenerbahçe taraftarı olabilirim ama tebrik edip alkışlıyorum. Bunu yaymamız lazım. Maçtan sonra her tarafı yakıp yıkmak, polis araçlarını devirmek, bu nedir ya? Bunu terörde görüyoruz, ama trübüne terörü haklim kılmak isteyen zihniyeti de lanetliyorum. Bu noktada üzgünüm bu anlayışı tel'in ediyorum, Galatasaray'ı tebrik ediyorum."

Mesele aşık olmak

Hükümet olarak vatandaşlara aşkla hizmet ettiklerini ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Olay sadece bu değil. Mesele âşık olmak. Aşk öyle basit sıradan bir olay değil. Erkekle kadının bir araya gelmesi değil. Aşkı böyle tanımlarsan çözemezsin. Aşk, kişinin sevdiğinde yok olmasıdır, mesele budur. Biz vatanımızı milletimizi böyle seviyoruz. Sizde yok oluyoruz olacağız. Dağı Ferhat deler, sıradan kişiler delemez. Biz Ferhat olmaya azmettik karşımızda da Şirin. Onun için 'vuracağuk' dağlara, 'çoğu gitti azı kaldı' diyeceğiz. Biz de sizlerle gurur duyuyoruz, siz kuru fasulyeleri hazırlayın."