Ergenekon'un şifreleri Amerika'da
Dev-Yol'un lideri Oğuzhan Müftüoğlu, referanduma "evet" diyen "eski solculara" sert çıktı.
“Devrimci Yol’un lideri” olarak bilinen Oğuzhan Müftoğlu, bu kez “Bitmeyen Yolculuk” kitabında anlattıklarıyla kendinden söz ettiriyor. Geçmişte olduğu gibi bugün de sözünü esirgemiyor, ama ağzında çıkan her kelime, sanki defalarca damıtılmış, en uygun kıvama geldiğinde servise sunulmuş... “Yol”un henüz başlarında ona “ihtiyar” lakabını takmışlar. Konuşma tarzı, olaylara bakış biçimindeki olgunluk, “bilgece tavrı” ile bu nitelemeye yakışıyor. Ancak yaşam tarzı, duruşu, olayları yorumlamasındaki “zihin kıvraklığıyla”, bu lakabı hiç de hak etmediğini ortaya koyuyor. Zaten o da “12 Mart döneminde, henüz 24-25 yaşlarındayken gruptaki en yaşlı ben olduğum için bana ‘ihtiyar’ diyorlardı. Ama bana öyle diyenlerin çoğu şimdi benden ihtiyar!” diyor.
Yağmurlu bir İzmir gününde, yaşamını sürdürdüğü Urla’da buluştuk Müftüoğlu’yla. “İskele”de bir mekânda bir araya gelmeyi beklerken Çeşmealtı’nda kaldığı evin kapılarını açtı; nedenini “Cumhuriyet farkı” diye açıklayarak. Birkaç bardak demli çay eşliğinde “yolculuğunu”, kitabı, Türk solunun geçmiş ve günümüzdeki sancılarını, Dev-Yol’u, AKP iktidarını, kısacası solun ve Türkiye’nin “ahvalini” konuştuk.
Başarısızlık böldü
Solun Türkiye’deki tarihi, biraz da fraksiyonların tarihi gibi... Karşımda Türk sol tarihi yazılırken önemli bir fasikül tutacak adam duruyor. Onun bu bölünmüşlüğe bakışı biraz ters! Şöyle açıklıyor:
“Solun Türkiye’deki başarısızlığı, bölünmüşlüğüne bağlanır. Ben biraz bunun tersinden de okunmasının doğru olduğunu düşünürüm. Başarısızlıktan dolayı parçalandık. İş çok iyi gitmeyince ayrışmalar gündeme geldi. Bir devrimci örgüt geleneği çok güçlü değil Türk solunda. 1960 öncesini, TKP geleneğini yaşamadım, okuduklarımdan biliyorum, ama orada da var hizipleşme. 27 Mayıs sonrasında ilk ayrışmalar başladı ve adeta kronik halde, her örgüt içinde, her ayrışma içinde yeni hizipleşmeler ortaya çıkarak aşırı boyutlarda bölünmeler yaşandı.
Türkiye’nin siyasi koşulları zaten bir sol hareketin hemen başarılı olmasına müsait değil. Etnik, dinsel ayrımlar, kimlik mücadeleleri ön plana çıkmış durumda. İnsanlar kimliklerine göre etnik, mezhepsel eğilimlerine göre saflaşmış. Saflaşmalar böyle olunca, solun önünde gelişebileceği bir mecra kalmıyor. Bu daralma sol hareketler içinde savrulmalara yol açıyor.”
Liberaller sınıfta kaldı
“Solun AKP’yle imtihanı nasıl geçiyor” sorusuna, “Liberaller çaktı” diye yanıt veriyor: “Türk solu, AKP karşısındaki tutumu çerçevesinde ikiye bölündü. Bunda küreselleşme süreci de etkili oldu. Küreselleşme, AB süreci ve bununla birlikte gelen neoliberal siyasi politikaların dünyayı sarması, ki AKP bunun ürünü bir partidir, buna karşı takınılacak tavır karşısında sol ikiye bölündü. Liberal aydınların cazibe merkezi AKP oldu ve bu partiye yedeklendiler. ÖDP de aslında bu çerçeve içinde parçalandı.”
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası