"Erken seçim gündeme gelebilir"

CHP Genel Sekreteri Önder Sav, ''Ülkenin içinde bulunduğu koşullar ve siyasal iktidarın Türkiye'ye getirdiği açmazlar, bir erken seçimi de gündeme getirebilir'' dedi.

Yayınlanma: 09.01.2010 - 13:53
Abone Ol google-news

CHP Çankaya İlçe Başkanlığı'nın, parti genel merkezindeki 8. Olağan Kongresi'nin açılışına, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, bazı Parti Meclisi üyeleri ve milletvekilleri ile Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Yenimahalle Belediye Başkanı ile delegeler katıldı.

Sav, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, geçen yılki yerel seçimlerin geride kaldığını, en geç gelecek yılın Temmuz ayında yapılacak genel seçim sürecinin başladığını belirtti. Sav, ''ülkenin içinde bulunduğu koşullar ve siyasal iktidarın Türkiye'ye getirdiği açmazların bir erken seçimi de gündeme getirebileceğini'' ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçimin olmayacağını dile getirdiğini, bunun bir tedirginliğin, bir iç korkunun da ifadesi olabileceğini belirten Sav, ''Ben Adalet ve Kalkınma Partisinin 2002'den bu yana ilk kez 'seçim' lafından ürktüğünü görüyorum. Ancak en geç 2011 Temmuz ayında seçmen AKP'ye güle güle, CHP'ye hoş geldiniz diyecek'' diye konuştu.

Sav, Türkiye'ye içeriden ve dışarıdan baskıların kurulduğunu, devletin kabul edemeyeceği kavramların siyasal iktidar tarafından ülke insanına kabul ettirilmeye çalışıldığını öne sürerek, bu kavramların siyasal iktidar tarafından benimsenip, ulusa kabul ettirilmeye çalışılabileceğini ancak bunların hiç birinin CHP tarafından kabul edilemeyeceğini söyledi.

''Siyasal iktidarın, açılım deneyleriyle oynaya oynaya bugünlere geldiğini'' belirten Sav, ''Türk milleti'' kavramının bile değiştirilmesi gibi söylemlerin topluma sindirilmeye çalışıldığını kaydetti. Sav, ''Açıldıklarını düşünerek çeşitli sıfatlar takarak bir yere geldiklerini sananlar bir yere geldiler doğrudur. On yıl önce 'ne isterseniz yaparım' demeye yargı huzurunda hazır olan Apo, bugün bu tutumlar sayesinde masanın bir kenarında duracak unsur haline getirildi. Türkiye Cumhuriyeti devletine bazı şeyleri dikte edecek noktaya getirildi. Bu utançla ömür boyu yaşayacaksınız'' diye konuştu.
 

''Organlarını satarak geçiniyorlar"

Toplumun sosyal katmanlarında da ekonomik nedenlerle pek çok sorun yaşandığını ifade eden Sav, emekli, işsiz ve asgari ücretli çalışanlarla birlikte 19 milyon kişinin, yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda kaldığını belirtti.

Türkiye'de her gün 2 bin 600 haciz işleminin yapıldığını, 26 bin dolayında insanın karşılıksız çek vermek zorunda kaldığını anlatan Sav, her gün 300'e yakın esnafın da iş bıraktığını ifade etti.

Sav, şöyle konuştu:

''Kişiliğine, onuruna düşkün insanlarımız borcunu ödeyememekten intiharın eşiğine gelmiş. Bazısı Boğaz Köprüsü'nden atlayarak, kimi tabancayı şakağına dayayarak intihar etmiştir. Kimileri de organlarını satarak geçimlerini sağlamak zorunda kalmıştır. Afyonkarahisar'ın bir köyündeki çok sayıda vatandaşımız böbreğini satmıştır. Daha sırada böbreğini satmak için hazırlanan köylüler vardır. Bu siyasal iktidarın Türk insanını getirdiği nokta budur. Şimdi sormak istiyorum. İnsanımızın organını satarak geçinme yolunu aramaya itmekten niçin utanmıyorsunuz diye bu siyasal iktidara sormak istiyorum. Bunların yüzünde keçe mi var, peçe mi var, yoksa bizim bilmediğimiz çok kalın bir deri mi var. utanmıyorlar.''

Tekel'in 6 yıl önce 299 milyon dolara satıldığını, satışından iki yıl sonra da 900 milyon dolara yeniden satışının yapıldığını anlatan Sav, bu özelleştirmeden devletin 600 milyon dolar zarara uğratıldığını savundu. Sav, Tekel işçisinin günlerdir Ankara sokaklarında kaderleriyle baş başa bırakıldığını söyledi.

"Dokunulmazlıkşar kaldırılsın"

Önder Sav, TBMM'de yüzlerce dokunulmazlık dosyasının bulunduğunu belirterek, bu suçlardan bazılarının, ''halkı ayaklanmaya teşvik etmek'', ''karşılıksız çek'', ''kamu görevlilerine direnmek'', ''zimmet'', ''dini değerleri alenen aşağılamak'' suçları olduğunu belirtti.
Sav, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu son suç benim suçum. 29 Nisan 2009'da TBMM'ye intikal eden bir dosyam var. Genel Başkan Baykal'ın da karanlık başlarken konuşmasına devam ettiği gerekçesiyle dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. Benim suçumun karşılığı TCK'ye göre 45 gün cezaya kadar indirilebilecek bir suçtur dokunulmazlık kalktığında. 45 gün değil, 45 yıl da olsa dokunulmazlığımın kaldırılmasının arkasında duracağım. Genel Başkanımız ve ben, bu suçların hesabını bu dünyada da veririz öbür dünyada da... Yüce Allah'ın ve Hz. Muhammed'in huzurunda veririz ama bu siyasal iktidarın mensupları acaba yolsuzluklarının, acaba hortumculuklarının, acaba zimmetlerinin, acaba görevi kötüye kullanmanın, acaba evrakta sahtekarlığın hesabını verebilecekler mi?''

Sav, Başbakan Erdoğan'ın da TBMM'de bulunan dosyalarından aklanması gerektiğini belirtti.
 

Okay'ın sözleri

CHP Grup Başkanvekili Okay da geride bırakılan yılın Türkiye için çok acı ve unutulmayacak günler olduğunu ifade etti.

Ülke ekonomisinin büyük sıkıntılar içinde bulunduğunu, bütçe açığının çok yüksek olduğunu ifade eden Okay, tüm umutların IMF'ye bağlandığını söyledi. İktidarın açılım politikalarını eleştiren Okay, bu politikaların yanlış uygulaması sonucu ülkenin zor günler geçirdiğini belirtti.

İktidarın hedefinde bulunan iki kurumdan birinin yargı olduğunu, Yargıtay üyeliği seçimlerinin yapılamadığını savunan Okay, aynı şekilde iktidarın askere de karşı olduğunu iddia etti.
Okay, Çankaya'nın, yaklaşan seçim sürecine iyi hazırlanması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kongrede, Çankaya İlçe Başkanı Gökalp Cudi Çalışkan'ın tek aday olduğu bildirildi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler