"Esir kampı"na jet yanıt
Wall Street Journal'e konuk köşe yazarı olan İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, İngiliz Başbakanı David Cameron'un Gazze kamplarını "esir/toplama kamplarına" benzetmesi üzerine "Lübnan Filistin kamplarını kuşatırken hiçbir lider 'esir kampı' demedi" şeklinde göndermede bulundu.
İngiltere Başbakanı David Cameron'un Türkiye gezisi sırasında Gazze'deki Filistin kamplarını "esir/toplama kampına" benzetmesine İsrail'in yanıtı The Wall Street Journal Gazetesi üzerinden geldi. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon WSJ'deki makalesinde, "Lübnan'daki Filistin kampları Lübnan ordusu tarafından kuşatıldığında hiçbir dünya lideri 'esir kampı' demedi" diye göndermede bulundu. Ayalon ayrıca, Lübnan'daki Filistinlilerin durumları giderek kötüleşirken, Lübnan'ın Libya Trablus'tan bir filo hazırlayarak Gazze'ye göndermesinin "ironi" olduğunu belirtti ve "Organizatörlerden birine göre katılımcıları 'saf adaletsizlik duygusu birleştirmiş.' Bu tavır tüm filo uygulamalarının dürüst olmadığını gösteriyor. İster Türkiye'den, ister İrlanda'dan ya da Kıbrıs'tan gelsin bu filolara katılanlardan riyakârlık kokusu yükseliyor" dedi.
Danny Ayalon, Türkiye'de Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinlilerin adeta bir "toplama kampında" yaşadıklarını belirten İngiltere Başbakanı David Cameron'a, konuk köşe yazarı olarak yeraldığı Wall Street Journal üzerinden yanıt verdi.
Birkaç yıl önce bir Filistin mülteci kampının bir tank ve zırhlı ordusu tarafından kuşatıldığını, Filistin militanları tarafından girişilen saldırının, Lünban ordusunun çoğu sivil yaklaşık 500 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan daha büyük bir karşılığını tetiklediğini belirten Ayalon, "Uluslararası örgütler, sakinlerinin elektrik ve akarsu gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı mülteci kampına yardım göndermeye çabaladı. Çatışma sırasında arabaları bombalanan altı BM personeli öldü. Hükümetin bakanları ve sözcüsü uluslararası topluma, Filistinli militanların Suriye tarafından desteklendiğini ve küresel cihadist unsurlar olduğunu açıklamaya çalıştı. El Kaide hükümeti ve orduyu kınadı, saldırının Filistinli kardeşlerine yönelen 'haçlı' saldırısı olduğunu ilan etti" dedi. Ayalon şöyle devam etti:
"Her ne kadar birçok kişi yukarıda anlatılanların Gazze ya da Batı Şeria'da gerçekleştiğini zannetse bile, bunlar gerçekte 2007 yazında Lübnan'da, Filistinli teröristlerden ölümcül bir güçle öc alan Lübnan ordusuna karşı yaşandı. Savaşın büyük bölümünün yaşandığı sahne Kuzey Lübnan'da, El Kaide ile bağlantısı bulunan İslamcı Fetih el İslam'ın Nahr el Bared mülteci kampıydı.
O zaman küçük bir uluslararası çığlık duyuldu. Hiçbir dünya lideri 'esir kampı' diye yerin dibine batırmadı. Dünyada hiçbir gösteri yürüyüşü yapılmadı, BM araştırma birimleri oluşturulmadı ve bu medyanın küçük bir bölümünün dikkatini çekti. Gerçekte Lübnan'daki Filistinlilerin bu kötü durumu çok küçük bir uluslararası dikkat topladı."
İroni
Ayalon, bugün Lübnan'da temel haklardan yoksun 400 binden fazla Filistinlinin bulunduğunu belirtirken, Lübnan hükümetinin Filistinlilerin uğraşamayacağı onlarca maddelik bir meslekler listesi hazırladığını, bu meslekler arasında, tıp, hukuk ve mühendisliğin bulunduğunu bildirdi. Lübnan'daki Filistinlilerin durumları giderek kötüleşirken, Lübnan'ın Libya Trablus'tan bir filo hazırlayarak Gazze'ye göndermesinin de "ironi" olduğunu belirten Ayalon, "Organizatörlerden birine göre katılımcıları 'saf adaletsizlik duygusu birleştirmiş.' Bu tavır tüm filo uygulamalarının dürüst olmadığını gösteriyor. İster Türkiye'den, ister İrlanda'dan ya da Kıbrıs'tan gelsin bu filolara katılanlardan riyakârlık kokusu yükseliyor" dedi.
Köşe yazısında dünyada 100 silahlı çatışma ve düzinelerce sınır anlaşmazlığı bulunduğunu belirten Ayalon, "Milyonlarca insan ölüyor ve en temel gıda maddelerine erişemedikleri için mutlak yoksulluk içinde yaşayan yüz milyonlarca insan bulunuyor. Ve şimdi yüzlerce âlicenap 'insani yardım eylemcisi' Gazze'ye ulaşmak için milyonlarca dolar harcıyor ve Gazze'deki masum sivillere asla ulaşmamak üzere Hamas'a para veriyor. Avrupa'da hiçbir merkezde olmayan bir alışveriş merkezinin açıldığı yer de Gazzedir. Gazze yeni olimpik boyutta yüzme havuzunun, bir beş yıldızlı otelin açıldığı ve restoranların lüks yemekler sunduğu bir yerdir" dedi.
Hiç kimsenin Gazze'deki durumun mükemmel olduğunu iddia edemeyeceğini de kaydeden Ayalon, bölgenin gemilere açılması durumunda silah kaçakçılığının önüne geçilemeyeceğini ve ciddi çatışmaların çıkacağını savundu.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık