"Evlatlık için anne baba rızası aranmayacak"

Ankara 8. Aile Mahkemesi, annesi tarafından bebek yaşta Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim edilen bir bebeğin, aradan geçen 4 yıl süre boyunca teslim alınmaması nedeniyle açılan davada, emsal bir karara imza attı. Mahkeme, "Küçüğün yüksek yararı gözetilerek, evlatlık verilmesi için anne ve babasının rızasının aranmamasına karar vermek gerekmiştir" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.01.2009 - 08:18

Ankara 8. Aile Mahkemesi, tarihi bir karara imza attı. Annesi tarafından bebek yaşta Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim edilen bir bebeğin, aradan geçen 4 yıl süre boyunca teslim alınmaması nedeniyle açılan davada, emsal bir karara imza attı. Ankara 8. Aile Mahkemesi Başkanı Eray Karınca'nın verdiği emsal kararda, "Küçüğün yüksek yararı gözetilerek, evlatlık verilmesi için anne ve babasının rızasının aranmamasına karar vermek gerekmiştir" dedi. Bu karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onanırsa, küçük yaşta Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim edilen çocuklar, anne ve babalarının rızası alınmadan evlatlık verilebilecek.
 

4 yaşındaki Arda'ya evlatlık verilme yolu açıldı

Davacı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, 4 yaşındaki Arda'nın bebek yaşta kuruma verildiğini ve evlatlık verilmesi için kritik yaş sınırında bulunduğunu belirterek, anne ve babanın izni olmadan evlatlık verilmesi için Ankara 8. Aile Mahkemesi'ne dava açtı.

Arda'nın annesi, Ankara İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı Konukevinde kalmakta iken 2004 yılında küçük Arda'yı dünyaya getirdi. Anne; hayatının tehlikede olması ve aile bireyleri tarafından çocuğun istenmemesi yanında, kendisinin çocuğuna bakacak sosyo-ekonomik gücünün olmadığı gerekçeleriyle oğlunun kurum bakımına alınmasını istedi.
Dört yıl boyunca, küçük Arda'yı anne ve babası ziyaret etmedi. Bunun üzerine Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, TMK nun 311/1 ve 2. fıkrası gereğince küçük Arda'nın evlatlık olarak verilebilmesi için anne rızası aranmamasına karar verilmesi talebiyle dava açtı.
 

Yaşı büyük çocuk evlatlık verilemiyor

Duruşmada dinlenen Sosyal Hizmet Uzmanı Nursel Yavuz; küçük Arda'nın yuvaya bebek olarak geldiğini, annenin rıza hususunda gerekli çabayı gösterememesi nedeniyle bugüne dek küçüğü evlatlık kurumundan yararlandıramadıklarını, sonrasında da anne ile bağlantıyı yitirdiklerini, annenin son olarak geldiğinde perişan bir vaziyette ve korku içerisinde olduğunu, kendisinin AŞTİ'de (Otogarda) barındığını söylemesi üzerine, Ulus'taki gözlem evine yerleştirdiklerini, bu dönemde annenin çocuğun evlatlık olarak verilmesi hususunda dilekçe verdiğini, kendisine rehber olduklarını, rıza tespiti için dava açtıklarını, ancak annenin davayı devam ettiremediğini, davayı sürdürebilecek kapasitesinin olmadığını, belli bir adresinin de olmadığını, sonrasında uzun zaman geçmesine rağmen kurum ve bebekle iletişimini kestiğini, çocuğun dört yaşına girdiğini, bir an önce evlatlık verilmesi gerektiğini, çünkü yaşının ilerlemesi halinde evlatlık alınmak istenmediğini belirterek, ailenin rızası aranmadan evlat edinme hizmetinden yararlandırılmasının uygun olduğunu söyledi.

Küçük Arda'nın babasının Irak'ta yaşadığının iddia edildiği ve küçükle hiçbir biçimde ilgilenmediğinin de sabit olduğunu göz önüne alan Ankara 8. Aile Mahkemesi, küçük yaşta yuvaya teslim edilen çocukların evlatlık verilebilmesinin önünü açan bir karara imza attı.

Kararda şöyle denildi:  "Olağan yollardan taraf teşkili hayli uzun bir zaman gerektirecektir. Oysa toplanan kanıtlar ışığında yapılan inceleme sonucu dört yaş, evlatlık verilmesi için kritik bir sınırdır. Çünkü, aileler yaşı ilerlemiş çocukları evlat edinmek istememektedir ve taraf teşkili için geçecek bu süre, küçük Arda açısından giderilmesi olanaksız zararlar doğuracaktır. Bu düşünce, tanık olarak dinlenen Sosyal Hizmet Uzmanı tarafından da dile getirilmiştir. Öte yandan biyolojik anne ve babanın davaya dahil edilmeleri yargılamaya katkı sağlamayacağı gibi Çocuk Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası belgelerdeki yükümlülüklerimiz gereği, davanın niteliği ve incelenen belgeler ışığında davalı annenin ve babanın hasım mevkiinden çıkartılması, küçük Arda'nın yüksek yararına olacaktır. Kaldı ki, annenin rızasına ilişkin dosya içerisinde dilekçe mevcut olduğu gibi babanın hayali bir isim olup olmadığı da belli değildir. Bu kapsamda, 2004 doğumlu Arda'nın annesi tarafından, Ankara İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bıraktıktan sonra kendisinin bakacak koşullara sahip olmadığına ilişkin dilekçe verdiği ve evlatlık verilmesi için dava açmasına rağmen davayı takip edemediği, küçüğün mahkeme kararı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun bakım ve korunmasına alındığı, anne ile uzun süredir bağlantı kurulamadığı; anne ve babanın küçüğe karşı özen yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ve TMK'nun 311. maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu görüldüğünden, küçüğün yüksek yararı gözetilerek, küçük Arda'nın evlatlık verilmesi için anne ve babasının rızasının aranmamasına karar vermek gerekmiştir."

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler